BeachBoy
Üye
Protein kasın ana yapı taşı olan amino asitlerin ana çözünüm maddesidir. Diğer ve bilinen bir değişle –proteinler amino asitlerden meydana gelir-. Antrenmandan sonra protein ihtiyacının artması tamamen yeni doku yapımına ve onarımına olan ihtiyaçtan mütevellit bir sürecin tetiklenmesidir.
Peki…Antrenmandan sonra alınan proteinin kalitesi mi yoksa oranı mı daha etkindir…esas ve en can alıcı soru işte budur….kilo başına 4-5 gr protein almak ne derece mantıklı…?...Bunun uzun dönem dahilinde iç sisteme yan etkileri neler olabilir…tahmin etmek zor olmasa gerek… yüksek testosteron+yüksek protein = yüksek metabolik hız = erken yaşlanma....
Yapılan son araştırmalar protein oranı için bize metabolizmamızın oranlamadan ziyade daha çok KALİTE ile ilgilendiğini ortaya koyan çok şaşırtıcı sonuçlar veriyorlar.
2011 yılında Standford Üni’de yapılan buna ilişkin bir deneyde 22 kişilik kürek takımı 11er kişilik iki gruba ayrıldığında ilk gruba kürek antrenmanı sonrası sadece 44gr’lık whey protein türü verilirken, diğer 11 kişilik gruba whey+casein+albumin+soya şeklinde 22gr’lık dörtlü karışım blend protein verildiğinde ilk gruba oranla daha hızlı yenilenme elde edildiği tespit edilmiştir.
Yine 2009 yılında Birleşik Devletler ordusunun elit birliklerine ağır operasyon senoryoları uygulama pratiklerinde (48 saatlik uykusuzluk+maraton vs) takviye olarak verilen sıvı beef+whey+albumine+soya karışımının salt casein takviyesine göre daha uzun süre ve DAHA DÜŞÜK DOZDA OLMASINA RAĞMEN DAHA ANABOLİK etkinlik gösterdiği tespit edilmiş. Bu iki deney sonucundan kabaca –oran değil, kalite önemli- çıkarımını yapmak mümkün gibi görünüyor. Ama iş ağırlık antrenmanına ve KAS ÖLÇÜSÜ kazanmaya geldiği zaman işler biraz daha karmaşık bir duruma evriliyor gibi, çünkü Oxford Üni’de ağırlık çalışmasını düzenli olarak yapan öğrenci grubuna verilen karışımların özellikle antrenmandan hemen sonra BCAA açısından yetersiz kalabildiği, fakat kalan diğer öğünlerde tekli kaynağa göre oranlama üzerinden değil, çeşitlendirme üzerinden daha etkin olduğu tespit edilmiştir.
Bu uzun dönemli çalışmada denekler sabah kahvaltısında yumurta+casein+bitkisel protein alırlarken öğlen saatlerinde sadece bitkisel proteine yönlendirilmişler FAKAT buna rağmen antrenman sonrası kan amino asit rezervleri son derece sağlıklı bir biçimde kas liflerini beslemeye devam etmiş, tam 2 saat boyunca!
FAKAT 2 saatten sonra bu rezervler o denli hızla tükenmeye başlamış ki, yağ oranı düşük olan denekler kas içi amino asit rezervlerini enerji olarak kullanmaya devinen bir metabolik durum ile karşı karşıya kalmışlar. Antrenman sonrası ise alınan protein karışımlarından TEKLİ KAYNAĞA RAĞMEN DÜŞÜK DOZDA OLMASINA RAĞMEN ÖZELLİKLE ÇOKLU KOMBİNE FORMÜLLERİ içenlerin bu katabolik durumdan YÜKSEK DOZDA TEKLİ KAYNAKLARI KULLANANLARA GÖRE çok daha hızlı çıktıkları ve onarım prosesine başladıkları tespit edilmiş. Buraya dikkat…onarım…gelişim değil!! Gelişimi takip için yapılan 48 ve 72 saatlik kas biopsisi çalışmalarında öğünlerinde ÇEŞİTLENDİRİLMİŞ protein kaynakları alan grubun TEKLİ gruba nazaran %22 daha hızlı hipertrofik refleks ( kas gelişimi ) sergilediği gözlemlenmiştir.
Kaynak:
Orhan Tezişçi'nin Bodybuilding Arşivinden ( Professional Trainer - Dean College Boston USA )
Peki…Antrenmandan sonra alınan proteinin kalitesi mi yoksa oranı mı daha etkindir…esas ve en can alıcı soru işte budur….kilo başına 4-5 gr protein almak ne derece mantıklı…?...Bunun uzun dönem dahilinde iç sisteme yan etkileri neler olabilir…tahmin etmek zor olmasa gerek… yüksek testosteron+yüksek protein = yüksek metabolik hız = erken yaşlanma....
Yapılan son araştırmalar protein oranı için bize metabolizmamızın oranlamadan ziyade daha çok KALİTE ile ilgilendiğini ortaya koyan çok şaşırtıcı sonuçlar veriyorlar.
2011 yılında Standford Üni’de yapılan buna ilişkin bir deneyde 22 kişilik kürek takımı 11er kişilik iki gruba ayrıldığında ilk gruba kürek antrenmanı sonrası sadece 44gr’lık whey protein türü verilirken, diğer 11 kişilik gruba whey+casein+albumin+soya şeklinde 22gr’lık dörtlü karışım blend protein verildiğinde ilk gruba oranla daha hızlı yenilenme elde edildiği tespit edilmiştir.
Yine 2009 yılında Birleşik Devletler ordusunun elit birliklerine ağır operasyon senoryoları uygulama pratiklerinde (48 saatlik uykusuzluk+maraton vs) takviye olarak verilen sıvı beef+whey+albumine+soya karışımının salt casein takviyesine göre daha uzun süre ve DAHA DÜŞÜK DOZDA OLMASINA RAĞMEN DAHA ANABOLİK etkinlik gösterdiği tespit edilmiş. Bu iki deney sonucundan kabaca –oran değil, kalite önemli- çıkarımını yapmak mümkün gibi görünüyor. Ama iş ağırlık antrenmanına ve KAS ÖLÇÜSÜ kazanmaya geldiği zaman işler biraz daha karmaşık bir duruma evriliyor gibi, çünkü Oxford Üni’de ağırlık çalışmasını düzenli olarak yapan öğrenci grubuna verilen karışımların özellikle antrenmandan hemen sonra BCAA açısından yetersiz kalabildiği, fakat kalan diğer öğünlerde tekli kaynağa göre oranlama üzerinden değil, çeşitlendirme üzerinden daha etkin olduğu tespit edilmiştir.
Bu uzun dönemli çalışmada denekler sabah kahvaltısında yumurta+casein+bitkisel protein alırlarken öğlen saatlerinde sadece bitkisel proteine yönlendirilmişler FAKAT buna rağmen antrenman sonrası kan amino asit rezervleri son derece sağlıklı bir biçimde kas liflerini beslemeye devam etmiş, tam 2 saat boyunca!
FAKAT 2 saatten sonra bu rezervler o denli hızla tükenmeye başlamış ki, yağ oranı düşük olan denekler kas içi amino asit rezervlerini enerji olarak kullanmaya devinen bir metabolik durum ile karşı karşıya kalmışlar. Antrenman sonrası ise alınan protein karışımlarından TEKLİ KAYNAĞA RAĞMEN DÜŞÜK DOZDA OLMASINA RAĞMEN ÖZELLİKLE ÇOKLU KOMBİNE FORMÜLLERİ içenlerin bu katabolik durumdan YÜKSEK DOZDA TEKLİ KAYNAKLARI KULLANANLARA GÖRE çok daha hızlı çıktıkları ve onarım prosesine başladıkları tespit edilmiş. Buraya dikkat…onarım…gelişim değil!! Gelişimi takip için yapılan 48 ve 72 saatlik kas biopsisi çalışmalarında öğünlerinde ÇEŞİTLENDİRİLMİŞ protein kaynakları alan grubun TEKLİ gruba nazaran %22 daha hızlı hipertrofik refleks ( kas gelişimi ) sergilediği gözlemlenmiştir.
Kaynak:
Orhan Tezişçi'nin Bodybuilding Arşivinden ( Professional Trainer - Dean College Boston USA )
Eklentiler
Son düzenleme: