salvadore_xp
Üye
Anlatmak istediklerimi uygun bir başlık bulmaya zorlandım; yazacaklarımı kapsayacak ve özetleyecek bir başlık bulamadığım için kendime sorduğum soruyu size de soruyorum...
Hepimiz insanız. Doğar, sosyal bir ortamda yaşar ve ölürüz. Doğum ve ölümü tespit ve kontrol edemeyeceğimiz gibi sosyal yaşantımızı ise bir o kadar kontrol edebilir, karakterimize ve ortamımıza göre düzenleyebiliriz. Bu sosyal ortamı düzenleme gayretinde olmadan, çevresindeki insanları tamamen tesadüflere ve akışına bırakan bir davranış sergileyebilmekle birlikte kendi yapı ve karakterimize, hayata bakış açımız ve yaşayış şeklimizi uygun bir ortam düzenleme gücüne de sahip varlıklarız.
sosyal çevremizi belirlerken: zaman geçireceğimiz ya da geçirmeyeceğimiz, değer vereceğimiz ya da vermeyeceğimiz insanları seçerken hayat tecrubemiz bize zaman zaman yön verecek, zaman zaman da çağresiz bıracaktır.
Tecrubelerin bu konuda sabitleyici olabilmesi için bir takim ilkeler oluşturur, bu ilkeler doğrultusunda anlaşıp, anlaşamayacağımız; zarar görüp, görmeyeceğimiz insanları tespit etmeye çalışırız.
Yalnız sosyal kimliğimizi belirleyecek olan bu ilkeleri tabu haline getirerek materyalist bir yaklaşım sergilemek, çevremizde bize değer veren insanları bir kalemde silecek bir vizyon belirlemek pek insancıl bir davranış olmamakla birlikte kişinin inisiyatifine kalan bir durumdur.
Tecrubelerimiz arttıkça, tanıdığımız insan türü çoğaldıkça, doğanın ve hayatın farklı yüzlerini gördükçe insanları analiz etme süremiz kısalacak; belki de insan sarrafı olacağız.......
Böyle bir erdemden sonra sosyal çevremiyi düzenlemekte isabetli ve işlevsel olacağız; yalnız bu erdemliliğe ulaşana kadar da insan ilişkilerinde başarısız olacağız, yanlış çıkarımların ceremesi birinci elden yaşayacağız ve sosyal yönümüze de bir parça ket vurmuş olacağız.
Sosyal yönden kendini yeterli hissetmeyen ve çevre düzenlemesi önem veren bir insan olarak çevre planlamasına dair belirlediğimiz ilkeleri, çalışmaları, başarılı ya da başarısız deneyimleri velhasıl bu konudaki vizyonunuzu paylaşmanızı talep ediyorum.
Saygılarımla...
Hepimiz insanız. Doğar, sosyal bir ortamda yaşar ve ölürüz. Doğum ve ölümü tespit ve kontrol edemeyeceğimiz gibi sosyal yaşantımızı ise bir o kadar kontrol edebilir, karakterimize ve ortamımıza göre düzenleyebiliriz. Bu sosyal ortamı düzenleme gayretinde olmadan, çevresindeki insanları tamamen tesadüflere ve akışına bırakan bir davranış sergileyebilmekle birlikte kendi yapı ve karakterimize, hayata bakış açımız ve yaşayış şeklimizi uygun bir ortam düzenleme gücüne de sahip varlıklarız.
sosyal çevremizi belirlerken: zaman geçireceğimiz ya da geçirmeyeceğimiz, değer vereceğimiz ya da vermeyeceğimiz insanları seçerken hayat tecrubemiz bize zaman zaman yön verecek, zaman zaman da çağresiz bıracaktır.
Tecrubelerin bu konuda sabitleyici olabilmesi için bir takim ilkeler oluşturur, bu ilkeler doğrultusunda anlaşıp, anlaşamayacağımız; zarar görüp, görmeyeceğimiz insanları tespit etmeye çalışırız.
Yalnız sosyal kimliğimizi belirleyecek olan bu ilkeleri tabu haline getirerek materyalist bir yaklaşım sergilemek, çevremizde bize değer veren insanları bir kalemde silecek bir vizyon belirlemek pek insancıl bir davranış olmamakla birlikte kişinin inisiyatifine kalan bir durumdur.
Tecrubelerimiz arttıkça, tanıdığımız insan türü çoğaldıkça, doğanın ve hayatın farklı yüzlerini gördükçe insanları analiz etme süremiz kısalacak; belki de insan sarrafı olacağız.......
Böyle bir erdemden sonra sosyal çevremiyi düzenlemekte isabetli ve işlevsel olacağız; yalnız bu erdemliliğe ulaşana kadar da insan ilişkilerinde başarısız olacağız, yanlış çıkarımların ceremesi birinci elden yaşayacağız ve sosyal yönümüze de bir parça ket vurmuş olacağız.
Sosyal yönden kendini yeterli hissetmeyen ve çevre düzenlemesi önem veren bir insan olarak çevre planlamasına dair belirlediğimiz ilkeleri, çalışmaları, başarılı ya da başarısız deneyimleri velhasıl bu konudaki vizyonunuzu paylaşmanızı talep ediyorum.
Saygılarımla...