Öğün Başına Alınması Gereken Protein Miktarı

  • Konuyu başlatan Konuyu başlatan demir00
  • Başlangıç Tarihi Başlangıç Tarihi
30 gr proteinden fazlasını alır vücut gerek enerji olarak kullanır gerekse inşa için
şöyle düşünün günlük 200-250 gr protein alan biri 6-8 öğün yemek mi yiyecek- o zaman spor yapmaya ,uyumaya vakti bile olmaz
Bizim salondaki üstadlar sürekli yemek yiyor. Ceplerinde protein barla geziyorlar. Demek bi bildikleri varki böyle besleniyolar. Kollar bacaklar devasa adamlar türkiyenin sayılı adamlarıdır herşeyin en iyisini onlar bilir bence.
 
Bizim salondaki üstadlar sürekli yemek yiyor. Ceplerinde protein barla geziyorlar. Demek bi bildikleri varki böyle besleniyolar. Kollar bacaklar devasa adamlar türkiyenin sayılı adamlarıdır herşeyin en iyisini onlar bilir bence.

Senin daha çok okunan lazım çok.

Protein barlar çözecek sanki bütün dertleri tey Allahım ya.

Doğru düzgün beslen ve o tarz şeylere ihtiyacın bile kalmaz.

Sent with Motorola Moto G on Tapatalk.
 
sabahları protein için diyolar . benim protein de 1 ölçek 24 protein var . en fazla 30 alcaksak . protein + 1 yumarta mı yapcam kahvaltıyı ?
Bana sorar iseniz protein tozlarının kana karışma daha düzgün olarak sindirilme süreci 15-20 dakika sürer yani sabah uyanır uyanmaz 1 ölçek protein tozunuzu içiniz bunddan yarım saat sonra kahvaltınzı yapınız ve tavsiyem peynir,yumurta süt 25 gram ile 30 gram arası protein alınız kahvaltıda sonuçta onların sinriilme süresi 2-3 saat sürecektir. sıkıntısı olmaz yani.
 
Senin daha çok okunan lazım çok.

Protein barlar çözecek sanki bütün dertleri tey Allahım ya.

Doğru düzgün beslen ve o tarz şeylere ihtiyacın bile kalmaz.

Sent with Motorola Moto G on Tapatalk.
Sen üstadlardan daha iyi bildiğinimi idda ediyosun gurbetçi dostum. Adamların tek bacağında senin tüm kaslarından daha çok kas var. Ben lafa değil icraata bakarım . Herkezin ağzı var bişey sallıyor doğrumu yanlışmı bell değil. Ama bizim salondaki üstadlar yapmış işi bildikleri çok belli.
 
Sen üstadlardan daha iyi bildiğinimi idda ediyosun gurbetçi dostum. Adamların tek bacağında senin tüm kaslarından daha çok kas var. Ben lafa değil icraata bakarım . Herkezin ağzı var bişey sallıyor doğrumu yanlışmı bell değil. Ama bizim salondaki üstadlar yapmış işi bildikleri çok belli.
Vücudu iyi olan birilerinin "tek oturuşta şu kadar protein iyidir" demesi hiçbir şeyin tek başına ispatı değil. Adamın vücudu iyiyse yaptığı şey işe yarıyor demektir fakat bu sadece o kişinin yaptığı şey işe yarıyor, geri kalan herşey yanlış anlamına gelmez. Mesela şu adam da bütün protein ihtiyacını iki büyük öğünde, bir de sabah bcaa ile karşılıyor: Martin Berkhan's BodySpace - Bodybuilding.com İsmini google'da aratırsanız boş adam olmadığını, tersine fitness dünyasında sözüne değer verilen birisi olduğunu görebilirsiniz. Günlük protein ihtiyacı yaklaşık 200 gr kadar, ama 7 öğünde almıyor proteinini.

Layne Norton ise iki grubun dediğinin arasında bir şey öneriyor. Şu makaleyi yeni okudum, bilimsel olarak geçerliliğini bilemiyorum ama Layne Norton'a güvenirim. Bir öğünden sonraki protein sentezi düzeyindeki artışın protein miktarından ziyade leucin miktarına bağlı olduğunu söylüyor bu yüzden wheyle tavuğun yaratacağı protein sentezi artışı için gerekli protein miktarının farklı olduğunu, 27 gr wheyin 43 gr tavuk eti kadar protein sentezi artışı yapacağını, bu etkinin de toplu bir öğünle birlikte alınırlarsa yaklaşık 3 saat kadar süreceğini, 3 saat sonra ise henüz bilmedikleri bir sebep yüzünden kanda aminoasit miktarı yükselmiş olmasına rağmen protein sentezinin tekrar normal hızına döneceğini söylüyor (insülin?). Bundan sonra tekrar yüksek dozla alınacak proteinin aynı etkiyi yapmayacağını söylüyor. Bu nedenle klasik günde 6-8 öğün yerine günde 4-6 öğün ve daha yüksek protein dozlarının tüketilmesini önerip destekleyen 2 tane bilimsel araştırmayı örnek veriyor. Uzatmayayım, merak eden için ayrıntılar şurada: Layne Norton PhD on protein: how much and how often? - SpotMeBro.com Eğer kimin ne başardığıyla öğün sayısına karar vereceksek hepimiz Layne Norton ne derse yapıp başka hiçbir şey yapmamalıyız çünkü defalarca doğal vücut geliştirme şampiyonu olmuş bir adamdır. Fakat bu hatalı bir yaklaşım olur. Benim beslenme konusunda en çok dinlediğim adam Lyle Mcdonald'dır, tipe gel: http://www.bodybuilding.com/fun/images/2005/irontamer6b.jpg

İcraat elbette iyi hoş ama lafa da bakmak lazım.
 
Vücudu iyi olan birilerinin "tek oturuşta şu kadar protein iyidir" demesi hiçbir şeyin tek başına ispatı değil. Adamın vücudu iyiyse yaptığı şey işe yarıyor demektir fakat bu sadece o kişinin yaptığı şey işe yarıyor, geri kalan herşey yanlış anlamına gelmez. Mesela şu adam da bütün protein ihtiyacını iki büyük öğünde, bir de sabah bcaa ile karşılıyor: Martin Berkhan's BodySpace - Bodybuilding.com İsmini google'da aratırsanız boş adam olmadığını, tersine fitness dünyasında sözüne değer verilen birisi olduğunu görebilirsiniz. Günlük protein ihtiyacı yaklaşık 200 gr kadar, ama 7 öğünde almıyor proteinini.

Layne Norton ise iki grubun dediğinin arasında bir şey öneriyor. Şu makaleyi yeni okudum, bilimsel olarak geçerliliğini bilemiyorum ama Layne Norton'a güvenirim. Bir öğünden sonraki protein sentezi düzeyindeki artışın protein miktarından ziyade leucin miktarına bağlı olduğunu söylüyor bu yüzden wheyle tavuğun yaratacağı protein sentezi artışı için gerekli protein miktarının farklı olduğunu, 27 gr wheyin 43 gr tavuk eti kadar protein sentezi artışı yapacağını, bu etkinin de toplu bir öğünle birlikte alınırlarsa yaklaşık 3 saat kadar süreceğini, 3 saat sonra ise henüz bilmedikleri bir sebep yüzünden kanda aminoasit miktarı yükselmiş olmasına rağmen protein sentezinin tekrar normal hızına döneceğini söylüyor (insülin?). Bundan sonra tekrar yüksek dozla alınacak proteinin aynı etkiyi yapmayacağını söylüyor. Bu nedenle klasik günde 6-8 öğün yerine günde 4-6 öğün ve daha yüksek protein dozlarının tüketilmesini önerip destekleyen 2 tane bilimsel araştırmayı örnek veriyor. Uzatmayayım, merak eden için ayrıntılar şurada: Layne Norton PhD on protein: how much and how often? - SpotMeBro.com Eğer kimin ne başardığıyla öğün sayısına karar vereceksek hepimiz Layne Norton ne derse yapıp başka hiçbir şey yapmamalıyız çünkü defalarca doğal vücut geliştirme şampiyonu olmuş bir adamdır. Fakat bu hatalı bir yaklaşım olur. Benim beslenme konusunda en çok dinlediğim adam Lyle Mcdonald'dır, tipe gel: http://www.bodybuilding.com/fun/images/2005/irontamer6b.jpg

İcraat elbette iyi hoş ama lafa da bakmak lazım.
Okudumda yazdıklarından bişe anlamadım. Tamam abi ben bizim salondaki üstadların resmini atıyım bide sen resmini at hanginiz daha kaslıysa onun yolunda gidicem :) .
 
DOSTUM HERKESİN VÜCUDU FARKLIDIR BAŞKALARINA BAKIPTA ONLARA İMRENEBİLİRSİN BELKİ AMA ONLARIN METABOZLİMASINA SAHİP OLMAYABİLİRSİN
 
Arkadaşlar bu olayı fazla abartmaya gerek yok vücudunuzun sesini dinleyin yeter. İlla belli bir protein miktarını tuturacam diye tok olundugu halde yemek yemenin hiç bir anlamı yok. Protein acil bir ihtiyaç değildir vücut için, gerektiği halde kandaki albumin ve proteinler yıkılarak kullanılabilir. Önemli olan esansiyel amino asit miktarı fazla kaliteli proteinli gıdalarla günlük ihtiyacımızı tamamlamak vücudu anabolik fazda tutmak. İlla belli rakamları tutturmak için kasmaya gerek yok ancak profesyoneller için gerekli olabilir diye düşünmekteyim.
 
vücutta kullanılmayan protein idrar yoluyla dışarı atılır. Hatta bu konuyu geçen biyoloji dersinde bile işledik.
30 gramın üstünde alınan Protein, vücud tarafından sekere ve yağa donusturuldugunden
Şimdi ben bu yazıyı gördükten sonra bu makaleye nasıl inanıyım?
 
vücutta kullanılmayan protein idrar yoluyla dışarı atılır. Hatta bu konuyu geçen biyoloji dersinde bile işledik.

Şimdi ben bu yazıyı gördükten sonra bu makaleye nasıl inanıyım?

Sana eksik yada yanlış anlatmış hocan veya sen yanlış anlamışsın.

Vücutta kullanılmıyan aminoasitlerin bir kısmı glikojene çevrilir. Bu glikojenlerde kullanımazsa yağa dönüştürülüp depo edilir.
 
Sana eksik yada yanlış anlatmış hocan veya sen yanlış anlamışsın.
Vücutta kullanılmıyan aminoasitlerin bir kısmı glikojene çevrilir. Bu glikojenlerde kullanımazsa yağa dönüştürülüp depo edilir.

Valla kardeş okulda 2 tane biyoloji hocam ve ikiside aynı şeyi söylüyor.

bitanesi bize dersi anlatırken ben bu soruyu ona özel olarak sordum ve oda benim sölediğim gibi cevapladı. bu ilk dönemki hocamdı.
2. dönem hoca değişti ve bu soruyu tekrar sordum. Hocada fazla protein vücutta yağ olarak depolanır vs. dedi. Bende hocam yanlışınız var, eminmisiniz felan diye üsteledim biraz. Bana iyice araştırıp kesin bir bilgi vereceğini söyledi ve ertesi gün sen haklıymışsın dedi. Hatta kadıncağız gitmiş Fazla protein almanın bütün zararlarını vs. araştırmış.

Ayrıca bir çok yerdede fazla proteinin vücutta kullanılmadığı için dışarı atıldığı yazıyor.

Bu arada yine bir çok yerde sizin dediniz gibi "Fazlası yağa dönüşür" yazıyor ama pek inandırıcı gelmiyor bana.
 
Beyler selamlar uzun süredir üyeyim, hatta bi ara bir yağ yakım günlüğü bile açmıştım ama iş, güç, evlilik derken spora pek vakit kalmadı 2 yıla yakındır. Şimdi son 2-3 haftadır tekrar başladım bakalım inşallah bir rayına oturtacağız. E spora başlayınca da en faydalı kaynaklardan biri olarak buraya dönmem çok vakit almadı açıkçası.

Şimdi bu başlıkta 2 farklı görüş var. Bilimsel makaleler var, kendi büyük abilerinin vücutlarına bakıp kimin bicepsi büyükse o daha haklıdır gibi bir hataya da düşmüş ama bilimde bilenler bilir occam's razor diye bir kavram vardır. Yani occam ın usturası. Doğru olabilecek veya olamayacak bir sürü ihtimal ve açıklamaların arasında en basit, en sade olan genelde doğru olma ihtimali en yüksek olandır. Şimdi şu tek öğün protein miktarını bu kavrama uygulamaya çalışalım.

2 öğün mü? 3 öğün mü? Yoksa 6 öğün mü? Son 50 yılı göz önünde bulundurmazsak insanlık, tarihi boyunca en az 1,5 milyon yıldır et tüketen bir canlıdır. Ve maalesef tabiatta günlük olarak alacağın proteini 30-40 gramlık paketler halinde alabileceğin hiçbir konfora sahip değilsin. Avlanırsın ve doyana kadar yersin. Her carnivorun mutlak kadari olan uzun açlık ve kıtlıklarla baş etmek zorundasındır. Avlanamadığın, şansının yaver gitmediği durumlarda seni açlık bekler. Bunun bilincindeyken de her oturuşta midenin alabileceği kadar yersin. Aranızda köpek besleyenleriniz var ise bilirler eğer iş veya ağır egzersiz yapmıyorsa yetişkin 1,5 yaş üstü köpeklere sağlıklarını koruyabilmek için günde yalnızca tek öğün verilir veya ağır bir aktiviteden sonra bir öğün daha bazen.

İnsan neden farklı olsun? İnsanın biyolojik ve hormonal ritimleri aşağı yukarı bütün memeliler ile benzer yapıdadır. Sindirim enzimleri ve bir takım uyaranlar farketse bile türe özgü olarak yine de taban tabana zıt bir özellik göstermezler. Tabiatta daha önce günde 6 öğün alan bir aslan, çakal, tilki, kurt, şahin vs. et olarak protein tüketen bir canlı ile karşılaşan oldu mu? 6 küçük veya 3 büyük öğün gibi?

Yakın tarihlerde bile insanların genelde kuşluk ve akşam olarak öğünlerini 2 ye bölerek yedikleri gayet kolay ulaşılabilecek bir bilgidir.

Biz ayrıca ağır antreman yaptığımızı da ekleyerek bunu sabah - öğle - akşam olarak %30-%50 - %20 şeklinde makrolara uyarak gayet rahat tüketebiliriz.
Makrolarda da vücudumuz aldığımız her türlü besinden şeker üretebilmek için 4 farklı metod, bundan kurtulabilmek için ise tek bir metod geliştirebilmiştir. Yağlanma.
Bence standart makrolardaki carb miktarı %20 ye çekilerek %40 yağ - %40 protein, maksimum 3 öğün olarak bölüştürüldüğünde (Akşam öğününde carb azaltılabilir)
gayet ama gayet yeterli olarak doğru beslenilmiş olacaktır. Geri kalanların bir çoğu %0,1 extra etki veya supplement firmalarının pompasından ibarettir.

Tabi kür esnasında olan ve müsabık, anabolizanlar kullanan arkadaşları tenzih ederim onların ihtiyaçları bambaşka orada çok bilgim yok açıkçası söyledikleri denemelerle sabit bilgilerdir ve bana onaylamak düşer. Lakin sporu amatör olarak yapıp amacı güzel, estetik, hacimli ve define bir vücuda sahip olmak isteyen insanlar için söylediklerim yeterlidir. Arşivimi bi tarayayım eğer bulabilirsem bir sonraki postta ilgili makale ve linkleri de paylaşmak isterim.
 
Beyler selamlar uzun süredir üyeyim, hatta bi ara bir yağ yakım günlüğü bile açmıştım ama iş, güç, evlilik derken spora pek vakit kalmadı 2 yıla yakındır. Şimdi son 2-3 haftadır tekrar başladım bakalım inşallah bir rayına oturtacağız. E spora başlayınca da en faydalı kaynaklardan biri olarak buraya dönmem çok vakit almadı açıkçası.

Şimdi bu başlıkta 2 farklı görüş var. Bilimsel makaleler var, kendi büyük abilerinin vücutlarına bakıp kimin bicepsi büyükse o daha haklıdır gibi bir hataya da düşmüş ama bilimde bilenler bilir occam's razor diye bir kavram vardır. Yani occam ın usturası. Doğru olabilecek veya olamayacak bir sürü ihtimal ve açıklamaların arasında en basit, en sade olan genelde doğru olma ihtimali en yüksek olandır. Şimdi şu tek öğün protein miktarını bu kavrama uygulamaya çalışalım.

2 öğün mü? 3 öğün mü? Yoksa 6 öğün mü? Son 50 yılı göz önünde bulundurmazsak insanlık, tarihi boyunca en az 1,5 milyon yıldır et tüketen bir canlıdır. Ve maalesef tabiatta günlük olarak alacağın proteini 30-40 gramlık paketler halinde alabileceğin hiçbir konfora sahip değilsin. Avlanırsın ve doyana kadar yersin. Her carnivorun mutlak kadari olan uzun açlık ve kıtlıklarla baş etmek zorundasındır. Avlanamadığın, şansının yaver gitmediği durumlarda seni açlık bekler. Bunun bilincindeyken de her oturuşta midenin alabileceği kadar yersin. Aranızda köpek besleyenleriniz var ise bilirler eğer iş veya ağır egzersiz yapmıyorsa yetişkin 1,5 yaş üstü köpeklere sağlıklarını koruyabilmek için günde yalnızca tek öğün verilir veya ağır bir aktiviteden sonra bir öğün daha bazen.

İnsan neden farklı olsun? İnsanın biyolojik ve hormonal ritimleri aşağı yukarı bütün memeliler ile benzer yapıdadır. Sindirim enzimleri ve bir takım uyaranlar farketse bile türe özgü olarak yine de taban tabana zıt bir özellik göstermezler. Tabiatta daha önce günde 6 öğün alan bir aslan, çakal, tilki, kurt, şahin vs. et olarak protein tüketen bir canlı ile karşılaşan oldu mu? 6 küçük veya 3 büyük öğün gibi?

Yakın tarihlerde bile insanların genelde kuşluk ve akşam olarak öğünlerini 2 ye bölerek yedikleri gayet kolay ulaşılabilecek bir bilgidir.

Biz ayrıca ağır antreman yaptığımızı da ekleyerek bunu sabah - öğle - akşam olarak %30-%50 - %20 şeklinde makrolara uyarak gayet rahat tüketebiliriz.
Makrolarda da vücudumuz aldığımız her türlü besinden şeker üretebilmek için 4 farklı metod, bundan kurtulabilmek için ise tek bir metod geliştirebilmiştir. Yağlanma.
Bence standart makrolardaki carb miktarı %20 ye çekilerek %40 yağ - %40 protein, maksimum 3 öğün olarak bölüştürüldüğünde (Akşam öğününde carb azaltılabilir)
gayet ama gayet yeterli olarak doğru beslenilmiş olacaktır. Geri kalanların bir çoğu %0,1 extra etki veya supplement firmalarının pompasından ibarettir.

Tabi kür esnasında olan ve müsabık, anabolizanlar kullanan arkadaşları tenzih ederim onların ihtiyaçları bambaşka orada çok bilgim yok açıkçası söyledikleri denemelerle sabit bilgilerdir ve bana onaylamak düşer. Lakin sporu amatör olarak yapıp amacı güzel, estetik, hacimli ve define bir vücuda sahip olmak isteyen insanlar için söylediklerim yeterlidir. Arşivimi bi tarayayım eğer bulabilirsem bir sonraki postta ilgili makale ve linkleri de paylaşmak isterim.

Valla kusura bakma hocam. Kafam iyice karisti. Su yuzdelik ifadeleri anlamiyorum yuzde 20-40-40 neyin yuzdesidir? Protein, karbo ve yagi kastediyorsun ama oturtamadim bir turlu....

GT-I8190 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
 
Beyler selamlar uzun süredir üyeyim, hatta bi ara bir yağ yakım günlüğü bile açmıştım ama iş, güç, evlilik derken spora pek vakit kalmadı 2 yıla yakındır. Şimdi son 2-3 haftadır tekrar başladım bakalım inşallah bir rayına oturtacağız. E spora başlayınca da en faydalı kaynaklardan biri olarak buraya dönmem çok vakit almadı açıkçası.

Şimdi bu başlıkta 2 farklı görüş var. Bilimsel makaleler var, kendi büyük abilerinin vücutlarına bakıp kimin bicepsi büyükse o daha haklıdır gibi bir hataya da düşmüş ama bilimde bilenler bilir occam's razor diye bir kavram vardır. Yani occam ın usturası. Doğru olabilecek veya olamayacak bir sürü ihtimal ve açıklamaların arasında en basit, en sade olan genelde doğru olma ihtimali en yüksek olandır. Şimdi şu tek öğün protein miktarını bu kavrama uygulamaya çalışalım.

2 öğün mü? 3 öğün mü? Yoksa 6 öğün mü? Son 50 yılı göz önünde bulundurmazsak insanlık, tarihi boyunca en az 1,5 milyon yıldır et tüketen bir canlıdır. Ve maalesef tabiatta günlük olarak alacağın proteini 30-40 gramlık paketler halinde alabileceğin hiçbir konfora sahip değilsin. Avlanırsın ve doyana kadar yersin. Her carnivorun mutlak kadari olan uzun açlık ve kıtlıklarla baş etmek zorundasındır. Avlanamadığın, şansının yaver gitmediği durumlarda seni açlık bekler. Bunun bilincindeyken de her oturuşta midenin alabileceği kadar yersin. Aranızda köpek besleyenleriniz var ise bilirler eğer iş veya ağır egzersiz yapmıyorsa yetişkin 1,5 yaş üstü köpeklere sağlıklarını koruyabilmek için günde yalnızca tek öğün verilir veya ağır bir aktiviteden sonra bir öğün daha bazen.

İnsan neden farklı olsun? İnsanın biyolojik ve hormonal ritimleri aşağı yukarı bütün memeliler ile benzer yapıdadır. Sindirim enzimleri ve bir takım uyaranlar farketse bile türe özgü olarak yine de taban tabana zıt bir özellik göstermezler. Tabiatta daha önce günde 6 öğün alan bir aslan, çakal, tilki, kurt, şahin vs. et olarak protein tüketen bir canlı ile karşılaşan oldu mu? 6 küçük veya 3 büyük öğün gibi?

Yakın tarihlerde bile insanların genelde kuşluk ve akşam olarak öğünlerini 2 ye bölerek yedikleri gayet kolay ulaşılabilecek bir bilgidir.

Biz ayrıca ağır antreman yaptığımızı da ekleyerek bunu sabah - öğle - akşam olarak %30-%50 - %20 şeklinde makrolara uyarak gayet rahat tüketebiliriz.
Makrolarda da vücudumuz aldığımız her türlü besinden şeker üretebilmek için 4 farklı metod, bundan kurtulabilmek için ise tek bir metod geliştirebilmiştir. Yağlanma.
Bence standart makrolardaki carb miktarı %20 ye çekilerek %40 yağ - %40 protein, maksimum 3 öğün olarak bölüştürüldüğünde (Akşam öğününde carb azaltılabilir)
gayet ama gayet yeterli olarak doğru beslenilmiş olacaktır. Geri kalanların bir çoğu %0,1 extra etki veya supplement firmalarının pompasından ibarettir.

Tabi kür esnasında olan ve müsabık, anabolizanlar kullanan arkadaşları tenzih ederim onların ihtiyaçları bambaşka orada çok bilgim yok açıkçası söyledikleri denemelerle sabit bilgilerdir ve bana onaylamak düşer. Lakin sporu amatör olarak yapıp amacı güzel, estetik, hacimli ve define bir vücuda sahip olmak isteyen insanlar için söylediklerim yeterlidir. Arşivimi bi tarayayım eğer bulabilirsem bir sonraki postta ilgili makale ve linkleri de paylaşmak isterim.

Valla kusura bakma hocam. Kafam iyice karisti. Su yuzdelik ifadeleri anlamiyorum yuzde 20-40-40 neyin yuzdesidir? Protein, karbo ve yagi kastediyorsun ama oturtamadim bir turlu....

GT-I8190 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
 
Kafa karışacak bişey yok eagle %20 karb - %40 yağ - %40 protein. Bence insan gibi bir herbivor için bu oran idealdir. %20-25 in üstü karbonhidrat bence aşırıya kaçma gibi duruyor çünkü zaten orjinalinde bu kadar karbonhidratı doğada kolay kolay bulamazsın. En yüksek karb + şeker miktarı mevyelerde vardır bizim tukettiğimiz. Ama onlar bile normalde o kadar tatlı ve fazla değildir. Bizim şuan yediklerimiz binlerce yıl boyunca evcilleştirilmiş ve tatlı olanları melezlenmiş kültür bitkileri. Hele hele son 15-20 yıldır yapılan gen oynamalarını saymıyorum bile. Yani özünde yabani bir meyveden alacağın karbdan fazla neredeyse lif alırsın. Ki bu sindirim sürecini yavaşlatır ve glisemik indeksi çok çok düşürür. Toplam kalorinin %20-25 civarının karb. dan gelmesi gerekli ve elzemdir bence. 0 karb. ı doğru bulmuorum. Ama vücuda 0 yağ verirsen büyük ihtimalle bir süre sonra hormonal olarak çökersin. Depresyon ve diğer sinir sistemi sorunları da cabası. Hiç protein almazsan yani 0 protein zaten anlatmaya gerek ölürsün desem yeridir düz bir ifadeyle. Peki ya 0 karb. evet bir takım aksilikler olur ama inan bana değil ölmek sağlık sorunu bile yaşamazsın gerekli kaloriyi ve vitaminleri alabiliyorsan. Örnek karaciğer, böbrek, dalak tarzı protein kaynaklarını diyetine eklersen.

Buradan ben karb. standart bir insan diyeti için zaruri değil, erişimi kolay ve avlanma gerekmediği için özellikle tarım toplumu sonrasında yaygınlaştığını anlıyorum. O sebeple eğer kalori açığı olmaz, hatta kilo problemin olmayıp kaloriyi %5-10 aralığında arttırabilirsen sürekli olarak 100-120 gr karb. ile babalar gibi vücut yapabilirsin.

Asıl konu olan proteinlerin sindirilmesine gelince. Nasıl ki 30 gr protein içiren bir öğünü bizim yememiz 10 dk, 150 gr içeren bir öğünü yememiz çiğnemelerle hesap edersek 30 dk sürüyorsa bu metabolizma için de böyle. Bu kadar proteinle birlikte muhakkak en az 50-60 gr yağ mecburen sindirime girer. Bu ince bağırsakta emilim süresini uzatır. ayrıca midedeki sindirim süresini de uzatır. Bu kadar uzun sindirimlerden sonra kana saat başı karışacak aa miktarı bellidir zaten 7-10 gr aralığında.

Benim anlatmak istediğim alınan protein miktarı çok önemli bir kriter değil. Önemli olan onun içindeki bcaa gibi esansiyel aa profilleri. Bu tarz aa ları vücut zaten glicogenesis olarak şekere çevirmez beraberinde aldığın yağ bu iş için yeterlidir. Ayrıca böyle bir öğünle birlikte ince bağırsaktan 70-80 gr civarı günlük protein sentezi zaten yapılacaktır esansiyeller hariç.

Çok uzatmadan net bir ifade ile. Canın yemek istiyorsa ve gerçekten acıktıysan doyana kadar ye hepsinin gideceği yer bellidir hiç de bişey olmaz. Kilo problemin varsa kaloriyi %15-20 eksik tut 300-400 kcal civarı. Güzel bir egzersiz programı da ekledin mi kasları zorlayacak. Herşey güzel olur.
 
Kafa karışacak bişey yok eagle %20 karb - %40 yağ - %40 protein. Bence insan gibi bir herbivor için bu oran idealdir. %20-25 in üstü karbonhidrat bence aşırıya kaçma gibi duruyor çünkü zaten orjinalinde bu kadar karbonhidratı doğada kolay kolay bulamazsın. En yüksek karb + şeker miktarı mevyelerde vardır bizim tukettiğimiz. Ama onlar bile normalde o kadar tatlı ve fazla değildir. Bizim şuan yediklerimiz binlerce yıl boyunca evcilleştirilmiş ve tatlı olanları melezlenmiş kültür bitkileri. Hele hele son 15-20 yıldır yapılan gen oynamalarını saymıyorum bile. Yani özünde yabani bir meyveden alacağın karbdan fazla neredeyse lif alırsın. Ki bu sindirim sürecini yavaşlatır ve glisemik indeksi çok çok düşürür. Toplam kalorinin %20-25 civarının karb. dan gelmesi gerekli ve elzemdir bence. 0 karb. ı doğru bulmuorum. Ama vücuda 0 yağ verirsen büyük ihtimalle bir süre sonra hormonal olarak çökersin. Depresyon ve diğer sinir sistemi sorunları da cabası. Hiç protein almazsan yani 0 protein zaten anlatmaya gerek ölürsün desem yeridir düz bir ifadeyle. Peki ya 0 karb. evet bir takım aksilikler olur ama inan bana değil ölmek sağlık sorunu bile yaşamazsın gerekli kaloriyi ve vitaminleri alabiliyorsan. Örnek karaciğer, böbrek, dalak tarzı protein kaynaklarını diyetine eklersen.

Buradan ben karb. standart bir insan diyeti için zaruri değil, erişimi kolay ve avlanma gerekmediği için özellikle tarım toplumu sonrasında yaygınlaştığını anlıyorum. O sebeple eğer kalori açığı olmaz, hatta kilo problemin olmayıp kaloriyi %5-10 aralığında arttırabilirsen sürekli olarak 100-120 gr karb. ile babalar gibi vücut yapabilirsin.

Asıl konu olan proteinlerin sindirilmesine gelince. Nasıl ki 30 gr protein içiren bir öğünü bizim yememiz 10 dk, 150 gr içeren bir öğünü yememiz çiğnemelerle hesap edersek 30 dk sürüyorsa bu metabolizma için de böyle. Bu kadar proteinle birlikte muhakkak en az 50-60 gr yağ mecburen sindirime girer. Bu ince bağırsakta emilim süresini uzatır. ayrıca midedeki sindirim süresini de uzatır. Bu kadar uzun sindirimlerden sonra kana saat başı karışacak aa miktarı bellidir zaten 7-10 gr aralığında.

Benim anlatmak istediğim alınan protein miktarı çok önemli bir kriter değil. Önemli olan onun içindeki bcaa gibi esansiyel aa profilleri. Bu tarz aa ları vücut zaten glicogenesis olarak şekere çevirmez beraberinde aldığın yağ bu iş için yeterlidir. Ayrıca böyle bir öğünle birlikte ince bağırsaktan 70-80 gr civarı günlük protein sentezi zaten yapılacaktır esansiyeller hariç.

Çok uzatmadan net bir ifade ile. Canın yemek istiyorsa ve gerçekten acıktıysan doyana kadar ye hepsinin gideceği yer bellidir hiç de bişey olmaz. Kilo problemin varsa kaloriyi %15-20 eksik tut 300-400 kcal civarı. Güzel bir egzersiz programı da ekledin mi kasları zorlayacak. Herşey güzel olur.

Sonuç itibariyle öğün başına belli bir miktar alınır diye bir kural yok.

Ayrıca ben bir diyet süreci sonrası tekrar kilo alımına geçtim. Kilo almak için de yaklaşık 2500-3000 kalori almak gerekiyor kabaca. Ben bunu 3000'e göre %20-40-40 hesabına vursam ( 1gr karbo= 4 kal. / 1gr pro.=4 kal. / 1gr yağ=9 kal.) değerleri böyle biliyorum.

600 kl - 150 gr karbo.
1200 kl - 133 gr yağ
1200 kl - 300 gr protein

Şuanki kilom 62 desek, 62x2=124 gr protein gerekiyor. 300 fazla olmadı mı?
 
1. Olarak bu makrolar aşağı yukarı 2000-2500 kcal e göre ayarladığım makrolar 3000 kalori öyle her baba yiğidin kas inşası için tüketeceği kalori miktarı değil. Böyle durumlarda bu makroları hafif oynatarak %25 - %30 - %45 şeklinde karb. sabit tutarak yağ tarafına kaydırabilirsin. Tabiki ayçicek ve kızartma yağı anlamında değil onu zaten es geçiyorum sağlıklı yağ olarak.

2. Olarak eğer ilaçlı değilsen 62 kg için 3000 kalori gerçekten lüzumsuz bir fazlalık. 62x2,2=137 lbs eder aşağı yukarı. Ectomorf olduğunu düşünürsek bu kilo ile maxsimum kuru kütle başına 18 kcal alsan, hepsini kuru kütle diye yuvarlasam bile 2500-2700 kcal arası eder yani 3000 fazla bence onu bir daha gözden geçir.

3. Olarak, Prof. Dr. Loren Cordain'e göre sağlıklı bir yetişkinin spor yaptığı zaman 190-250 gr protein almasında herhangi bir sıkıntı yok ve tahıl benzeri kaynaklar karb. az tüketildiği için vücut asidik noktaya çok kaymayacağından böbreklere ek yük bindirmiyor yani alınabilir.

4. Olarak o bahsettiğim makrolar ortalama olarak değişiklik gösterebilir ilk maddede de söylediğim gibi. Yani değerlerde değişkenlikler yapabilirsin sıkıntı olmaz ben daha çok standart diyetlerdeki karb ın 45-50 lere çıkması durumunu çok doğru karşılamıyorum sebebini de önceki iletilerimde söyledim zaten yediğimiz bütün makrolar ihtiyaç dahilinde şekere dönüşebilir yağ da protein de. Vücut bunun eksikliğini çekmeyeceği için daha yararlı besinler ile değiştirilebilir. Ama sen yine de 62 kg ile o 3.000 kaloriyi bir düşün derim bana çok fazla geldi natürel devam ediyosan
 
Bana kattıkların için çok teşekkür ederim hocam. Sıkılmadan cevap veriyorsun. :) Natürelim, daha supplement için bile cesaret edemedim doğal sınırlara ulaşayım mantığındayım. Olursa o da toz değil kreatin diye düşünüyorum gerekli proteini aldıktan sonra.

Varsayım olarak 3000 tabi ki de, zaten onu tutturmak ayrı iş. Bana tuhaf gelen bu kadar çok yağ kullanımı ve daha az karbonhidrat. Hayatta öğrendiklerimiz burada tam tersine çıkıyor. Gerçi ketojenik diyette bile yağı artırıp karboyu indirmek gerektiğini okumuştum yine burada.

En az 2500 desem ve uyarlasam
500-125 gr karbo
1000- 111 gr yağ
1000-250 gr protein yapıyor.

Bu beni yine zorlar. Bu kadar proteini sağlamam bir kere zor benim için. Artık kilox2 ' yi tuttursam şükür diyorum çünkü.
 
Yav estağfurullah cevap vermek haddime değil bildiğim kadarıyla sohbet ediyoruz. O kısım maalesef bizim ülkemizdeki yaşam şartları ve ekonomik durumlara bakıldığı zaman mümkün değil elin Amerikasında adamlar bizim burada aldığımız fiyatların yanında komik miktarlara alıyorlar hem proten anlamında besini veya supplementi. O sebeple böyle rahat rahat hareket edebiliyorlar. İnsana verilen değer ve çalışma koşulları zaman ayırma şansları dinlenme vakitleri zaten tamamen bambaşka. Ama işin özüne gelirsek ki iyice sabote ettik adminler dövecek bizi :) bir insanın aldığı protein kaliteli ise, antremanı doğru ve dinlenmesi doğru ise kaç öğünde alındığının önemi yok bunu ilk mesajlarda direkt araştırma olarak da zaten doxux adlı üye linki tekrar buraya ekliyorum. Kg başına 1,7 gr protein gün içine dağılmış veya tek seferde verilmiş olduğunda protein sentezi ve kas biyopsisinde herhangi bir fark olmadığı ortaya çıkıyor. Protein feeding pattern does not affect protein reten... [J Nutr. 2000] - PubMed - NCBI

Ayrıca zaten IF (Intermitting Fasting) denilen olguda genelde 16/8 şeklinde 16 saat açlık - 8 saat beslenme uyguluyorlar. Orada öğün sayısı çok önemli değil istersen 2 şer saat arayla 4 öğün şeklinde, istersen 2 öğün şeklinde al. Üzerine 16 saat açlık yani kalori olarak getirisi olmayan sadece sıvı içecekler kahve, çay, su, soda gibi devam edebiliyorsun.
Buna rağmen bu arkadaşlarda bıraktım kas kaybını, üstüne kas ekleyip define oluyorlar ki bu bizim standart bilgilerimize tamamen meydan okumadır aslında ve bazı şeyleri gereksiz kafamıza taktığımıza örnektir. Gerçi mesela özellikle Martin Berkhan makrolar kısmında kcal fazlalığı oluşturmadıktan sonra karb. miktarını önemsemiyor. Yani %40 karb. %20 yağ şeklinde de bu diyeti yapabilirsin.

Sonuç olarak bu kadar farklı uygulamanın bize gösterdiği tek ama tek birşey var. İş beslenme olunca, Bodybuilding olunca standart doğrular yok. Aynı sonuca çıkan birbirine çatallanmış bir sürü yol var. Her insan hayat tarzına ve vücuduna hangisi uygunsa maalesef biraz da deneme yanılma yaparak kendisi belirleyecek. Yine de aman bugün protein eksik kaldı, aman kcal 200 aşmış veya 300 eksik kalmış, eyvah öğle yemeğinde işim çıktı yiyemedim akşam nasıl antreman yapacağım gibi konuları hiç dert etmeye gerek yok. Ortalama olarak standart bir insandan biraz fazla protein alarak ve haftada 4 gün adam gibi doğru düzgün antreman yapılarak istenilen vücudun neredeyse %90 ı sorunsuz olarak inşaa edilir. Önemli olan bizim insanlarımızın çoğunun yaptığı gibi "Abi nisan mayıs 2-3 ay spora gittim hala göbek duruyor boşver çok kasmaya gerek yok" diye saçma sapan mantıkları bırakıp, yemek yemek gibi, uyumak gibi, seks gibi bu olgunun ömür boyu devam edeceğini bilerek sağlıklı beslenerek devamlılığını sağlamak.

Çok konuştum herkesten özür dilerim :D
 
Back
Yukarı