10 senede pişen ekmek

Yemek Kültürümüzün Hatalı Olduğunu Düşünüyor musunuz?

  • Evet

  • Hayır

  • Kararsızım


Results are only viewable after voting.
Selamunaleyküm değerli arkadaşlar,

Aranıza yeni katıldım sayılabilir. Bir süre uzaktan izledim sonra üye oldum, derken işte buradayım. 30 yaşındayım.

Gelelim 10 yılda pişen ekmek nedir?

Ortaokul ve Lise döneminde orta yoğunlukta futbol oynamıştım. Daha sonra üniversite ve takip eden süreçte her türlü sportif faaliyetten uzak kaldım. Sonra iş hayatı, düzensiz uykular.. Son geldiğim noktada bel fıtığı ve 3 haneli kilolara yaklaşınca artık sabır taşı çatladı. Sonra yediklerimi saymaya başlayınca aslında kültürel olarak yemek alışkanlıklarımızın toplumsal düzeyde hatalı olduğunu hissetmeye başladım. Aslında amerikada kaldığım dönemde bu dikkatimi çekmişti ama pek o zamanlar kilo ve sağlık sorunum olmadığı için önemsememiştim.

Evet, özünde milliyetçii bir yapım var. Ama doğru ve yanlışı söyleyip yüzleşmekten kaçmamak lazım. Maalesef topluımsal beslenme kültürümüz, bilincimiz sıfırın altında geziyor. Evet, yemeklerimiz güzeldir, lezzetlidir ama kombinasyonlar bilinçsizce bizi zehirliyor. O at üzerinde dağlar dereler aşan toplum maalesef bugün arabasına binip, koltuğunda pinekliyor. Kaptı kaçtı yemekler, orta çağ gıdası ekmek ağırlıklı yemek kültürü, karbonhidratlı gıdaların arka arkaya alınması hepsine artı olarak artan el yakan et fiyatları ve son 30-40 yıldır hazır ve denetimsiz gıdalar, bilinçsiz tarım ve zehirlenen nesiller yetişiyor. Geleceğimizin tehlike altında olduğunu görmek ve akıllı olmak zorundayız.

10 sene sonra hayat mücadelesi içerisinde sürekli yarın diyerek geldiğim noktada, ekmek ve türevlerini yiyerek ekmek gibi olduk. Olay o ya 10 senede ancak piştik! Son 5-6 aydır bu süreci yaşamaya başladım. Yediklerime dikkat ederek başladığım bu yolda, önce mutfağa girdim. Son 3 aydır aktif olarak haftanın 4 günü sevdiğim bir salonda çalışıyorum. Yanıma kardeşimi de aldım, sanırım birbirimizi aldık demek daha doğru olur, bu gidişe bir dur demek üzere ekmek ve yemek zihniyetine savaş açtım kendi cephemden.

Burada çok değerli ve yıllarını vermiş arkadaşlar olduğuna inanıyorum. Bizleri de yeri geldikçe bilgilendiriyorlar, haklarınızı helal ediniz. Sürekli bir şeyler okusam da yazmak için aynı enerjim olacak mı bilmiyorum. Ama bu başlığın altını yeşillendirmeyi düşünüyorum. Sizlerin de benzer hikaye ve yorumlarını merak ediyorum.

Herkese saygılar, sevgiler.
 
"
Ortaokul ve Lise döneminde orta yoğunlukta futbol oynamıştım. Daha sonra üniversite ve takip eden süreçte her türlü sportif faaliyetten uzak kaldım. Sonra iş hayatı, düzensiz uykular.. Son geldiğim noktada bel fıtığı ve 3 haneli kilolara yaklaşınca artık sabır taşı çatladı. Sonra yediklerimi saymaya başlayınca aslında kültürel olarak yemek alışkanlıklarımızın toplumsal düzeyde hatalı olduğunu hissetmeye başladım. Aslında amerikada kaldığım dönemde bu dikkatimi çekmişti ama pek o zamanlar kilo ve sağlık sorunum olmadığı için önemsememiştim.
"

Bence bu çok düz mantık ve kişisel bir yaklaşım böyle bir yaklaşımda bulunmanız son derece mantıksız önce bazı ayırımlar yapmak gerekir :

1-) Türkiye'nin her bölgesinde yemek kültürü aynı değildir. Siz bir Karadeniz bölgesinin yemek kültürüyle bir İç Anadolu'nun yemek kültürünü bir tutamazsınız dolayısıyla sağlığa etkisini de aynı kabul edemezsiniz. [1]

2-) Kırsal ve Şehir nüfusun yeme alışkanlıkları bir tutulamaz. Aralarında farklılıklar olacaktır.( Yenilen yemekler kabaca aynı olabilir ama gün içinde ne kadar yemek yendiği ve hareket ettiği meslek grubununda önemi olmakla birlikte değişecektir.)

----------------------
"
Evet, özünde milliyetçii bir yapım var. Ama doğru ve yanlışı söyleyip yüzleşmekten kaçmamak lazım. Maalesef topluımsal beslenme kültürümüz, bilincimiz sıfırın altında geziyor. Evet, yemeklerimiz güzeldir, lezzetlidir ama kombinasyonlar bilinçsizce bizi zehirliyor. O at üzerinde dağlar dereler aşan toplum maalesef bugün arabasına binip, koltuğunda pinekliyor. Kaptı kaçtı yemekler, orta çağ gıdası ekmek ağırlıklı yemek kültürü, karbonhidratlı gıdaların arka arkaya alınması hepsine artı olarak artan el yakan et fiyatları ve son 30-40 yıldır hazır ve denetimsiz gıdalar, bilinçsiz tarım ve zehirlenen nesiller yetişiyor. Geleceğimizin tehlike altında olduğunu görmek ve akıllı olmak zorundayız.
"

Bilinçten kasıt : "Kalori Nedir ? Kilo Alıp Vermemize Etkisi Nedir " , "Protein,Karbonhidrat,Yağ Basitçe Nedir Beslenmede ki Önemleri Nedir ? " ... vb. gibi konular ise haklısınız. Ancak kişinin beslenmesinin sağlıklı veya sağlıksız olmasını sadece bunları bilip bilmemesine bağlayamayız burada yukarıda ayrımını yaptığım insan grupları öne çıkıyor.

Keza
"O at üzerinde dağlar dereler aşan toplum maalesef bugün arabasına binip, koltuğunda pinekliyor."
Cümlesindeki hareketliliğin önemi'de böyle.

Karadeniz'in köylerine bir gidin bırakın gencini 80-90 yaşındaki yaşlı teyzeler günlük 5-6 saat fındık topluyor, çay taşıyorlar.
Benzer bir İç Anadolu'da örnek tarlada çalışanlar.
İnşaatta çalışan ameleler 7-8 saat ayakta, gerektiğinde yük taşıyorlar gerektiğinde uzun süre harç karıyorlar.
Askerler saatlerce nöbet yapıyorlar, zaman zaman idman yapıyorlar.
Fırıncılar saatlerce ayakta durup, kürekleri bir ileri bir geri saatlerce hareket ettiriyorlar(göründüğünden daha ağır o tahta kürekler ;) )
Ama bazı memurluk görevlerine baktığımızda hareketsiz geçirilen bir gün olduğunu görebiliyoruz.

Bakın örnekler arttırılabilir. O yüzden insanlar grup grup ele alınmalı mesela :
"Çeşitli bölgelerdeki mutfak kültürünün sağlığa etkisi" gibi.
"Kırsal ve Şehir nüfusunun yeme alışkanlıkları ve bu alışkanlıkların sağlığa etkisi"

İş günlük hareket seviyesine gelirse iş arapsaçına döner.
-------------
"kombinasyonlar bilinçsizce bizi zehirliyor."
Hangi kombinasyonlar ? Nerede kullanılıyor bu kombinasyonlar ? Bu kombinasyonların zehirleyici etkisini açıklar mısınız ?
---------
" orta çağ gıdası ekmek ağırlıklı yemek kültürü"

Orta Çağdaki ekmekler ile bu çağın ekmeklerinin aynı olup olmadığına dair kanıt ? Farklı ise bu ekmek türlerinin zararı olup olmadığına dair kanıt ? Orta Çağ yemek kültürünün az veya hiç değişikliğe uğramadığına dair bir kanıt ?

Modern çağımızın oluşturduğu Fast Food alışkanlığına ne diyorsunuz ? Orta Çağdan gelen yemek kültürünü ayrım yapmadan eskimiş-sağlıksız(!) olduğunu söylerken

"30-40 yıldır hazır ve denetimsiz gıdalar, bilinçsiz tarım ve zehirlenen nesiller yetişiyor.

Bu Modern Çağ'ın getirdiği bir durum. Denetim konusunda ise sorumlu tutulması gereken asıl yer hükümettir. Sonuçta bu düzgün yapılması ve bütçe ayrılması hükümetin sorumluğundadır.
--------
"karbonhidratlı gıdaların arka arkaya alınması"
Buradaki sorun nedir ? Ben gün içindeki toplam makro değerimi kontrol altında tutuyorum diyelim arka arkaya almam ne gibi bir zarara sebep oluyor ? Zarara sebep olduğuna dair tartışmasız bir şekilde araştırmalar var mı ?
Ha herkesin saymadığını ve fazla aldığını söylersen burada cümle şu şekilde kurulmalı:
"Gün içinde aşırı karbonhidrat alımı"
Ve bunun üzerine tartışılmalı
-------
"
bu gidişe bir dur demek üzere ekmek ve yemek zihniyetine savaş açtım kendi cephemden.
"

Burada bahsedilen ekmek çeşidi nedir ? Bu ekmeğin tüketmenin az veya çok, net bir şekilde nasıl bir zararı vardır ? Buna dair yapılan araştırmalar varsa atar mısınız ? Ve bunları nasıl analiz etmeliyiz ?
Yemek zihniyetinin her yerde aynı olduğunu nasıl düşünebiliyorsunuz ?
---------------

Bu konuyu okuduğumda Türkiye'nin diğer ülkelere kıyasla yemek kültürü açısından fazla kötü bir izlenim verdiğini düşünüyorum. Özellikle Fast-Food açısından baktığımızda Yurt dışını sütten çıkmış ak kaşık olduğunu düşünmüyorum, bizim ev yemeklerimiz/yediklerimiz yanında çok daha kötü bir durum olduğunu düşünüyorum.

Yazı çok genel ele alınmış en büyük sorun bu. Bu tip konularda ayrıntıya inilmeli çünkü tüm Türkiye'nin yemek kültürü yargılanıyor. Yemek kültürü üstüne kişilerin gün içindeki hareket seviyelerine de dokunduruluyor, bu kişiden kişiye çok değişken bir durum.

Bu ülkedeki en büyük sıkıntılardan birisi "ARAŞTIRMAMAK VE SORGULAMAMAK" bu sorun her şeyin önünü tıkıyor önce bunu çözmek lazım. Doktorların televizyona çıktığında "Şu şu şeyler şu şu şu etkilere yol açacağından bunu kullanmayın" demek yerine "Bunu kullanmayın" demesi. Ekmeğin zararı bu kadar GÜNLERCE-AYLARCA-YILLARCA sorgulanırken "Kalori Nedir, Makrolar nedir önemleri nelerdir","Sağlıklı bir şekilde istediğimiz gıdaları nasıl tüketebiliriz, bunun sınırını nasıl anlayabiliriz","Kadınların , ağırlık çalıştığında neden erkekler kadar kaslanmayacağı","Bölgesel çalışmaların bölgesel yağları neden eritmediği","Yağların neden kasa dönüşmediği" gibi konuları çıkıp tane tane anlatsalar halk aydınlanmaya başlayacak.



-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------
[1]:http://dergipark.gov.tr/download/article-file/84301
 
Son düzenleme:
  • Like
Reactions: Lie
"
Ortaokul ve Lise döneminde orta yoğunlukta futbol oynamıştım. Daha sonra üniversite ve takip eden süreçte her türlü sportif faaliyetten uzak kaldım. Sonra iş hayatı, düzensiz uykular.. Son geldiğim noktada bel fıtığı ve 3 haneli kilolara yaklaşınca artık sabır taşı çatladı. Sonra yediklerimi saymaya başlayınca aslında kültürel olarak yemek alışkanlıklarımızın toplumsal düzeyde hatalı olduğunu hissetmeye başladım. Aslında amerikada kaldığım dönemde bu dikkatimi çekmişti ama pek o zamanlar kilo ve sağlık sorunum olmadığı için önemsememiştim.
"

Bence bu çok düz mantık ve kişisel bir yaklaşım böyle bir yaklaşımda bulunmanız son derece mantıksız önce bazı ayırımlar yapmak gerekir :

1-) Türkiye'nin her bölgesinde yemek kültürü aynı değildir. Siz bir Karadeniz bölgesinin yemek kültürüyle bir İç Anadolu'nun yemek kültürünü bir tutamazsınız dolayısıyla sağlığa etkisini de aynı kabul edemezsiniz. [1]

2-) Kırsal ve Şehir nüfusun yeme alışkanlıkları bir tutulamaz. Aralarında farklılıklar olacaktır.( Yenilen yemekler kabaca aynı olabilir ama gün içinde ne kadar yemek yendiği ve hareket ettiği meslek grubununda önemi olmakla birlikte değişecektir.)

----------------------
"
Evet, özünde milliyetçii bir yapım var. Ama doğru ve yanlışı söyleyip yüzleşmekten kaçmamak lazım. Maalesef topluımsal beslenme kültürümüz, bilincimiz sıfırın altında geziyor. Evet, yemeklerimiz güzeldir, lezzetlidir ama kombinasyonlar bilinçsizce bizi zehirliyor. O at üzerinde dağlar dereler aşan toplum maalesef bugün arabasına binip, koltuğunda pinekliyor. Kaptı kaçtı yemekler, orta çağ gıdası ekmek ağırlıklı yemek kültürü, karbonhidratlı gıdaların arka arkaya alınması hepsine artı olarak artan el yakan et fiyatları ve son 30-40 yıldır hazır ve denetimsiz gıdalar, bilinçsiz tarım ve zehirlenen nesiller yetişiyor. Geleceğimizin tehlike altında olduğunu görmek ve akıllı olmak zorundayız.
"

Bilinçten kasıt : "Kalori Nedir ? Kilo Alıp Vermemize Etkisi Nedir " , "Protein,Karbonhidrat,Yağ Basitçe Nedir Beslenmede ki Önemleri Nedir ? " ... vb. gibi konular ise haklısınız. Ancak kişinin beslenmesinin sağlıklı veya sağlıksız olmasını sadece bunları bilip bilmemesine bağlayamayız burada yukarıda ayrımını yaptığım insan grupları öne çıkıyor.

Keza
"O at üzerinde dağlar dereler aşan toplum maalesef bugün arabasına binip, koltuğunda pinekliyor."
Cümlesindeki hareketliliğin önemi'de böyle.

Karadeniz'in köylerine bir gidin bırakın gencini 80-90 yaşındaki yaşlı teyzeler günlük 5-6 saat fındık topluyor, çay taşıyorlar.
Benzer bir İç Anadolu'da örnek tarlada çalışanlar.
İnşaatta çalışan ameleler 7-8 saat ayakta, gerektiğinde yük taşıyorlar gerektiğinde uzun süre harç karıyorlar.
Askerler saatlerce nöbet yapıyorlar, zaman zaman idman yapıyorlar.
Fırıncılar saatlerce ayakta durup, kürekleri bir ileri bir geri saatlerce hareket ettiriyorlar(göründüğünden daha ağır o tahta kürekler ;) )
Ama bazı memurluk görevlerine baktığımızda hareketsiz geçirilen bir gün olduğunu görebiliyoruz.

Bakın örnekler arttırılabilir. O yüzden insanlar grup grup ele alınmalı mesela :
"Çeşitli bölgelerdeki mutfak kültürünün sağlığa etkisi" gibi.
"Kırsal ve Şehir nüfusunun yeme alışkanlıkları ve bu alışkanlıkların sağlığa etkisi"

İş günlük hareket seviyesine gelirse iş arapsaçına döner.
-------------
"kombinasyonlar bilinçsizce bizi zehirliyor."
Hangi kombinasyonlar ? Nerede kullanılıyor bu kombinasyonlar ? Bu kombinasyonların zehirleyici etkisini açıklar mısınız ?
---------
" orta çağ gıdası ekmek ağırlıklı yemek kültürü"

Orta Çağdaki ekmekler ile bu çağın ekmeklerinin aynı olup olmadığına dair kanıt ? Farklı ise bu ekmek türlerinin zararı olup olmadığına dair kanıt ? Orta Çağ yemek kültürünün az veya hiç değişikliğe uğramadığına dair bir kanıt ?

Modern çağımızın oluşturduğu Fast Food alışkanlığına ne diyorsunuz ? Orta Çağdan gelen yemek kültürünü ayrım yapmadan eskimiş-sağlıksız(!) olduğunu söylerken

"30-40 yıldır hazır ve denetimsiz gıdalar, bilinçsiz tarım ve zehirlenen nesiller yetişiyor.

Bu Modern Çağ'ın getirdiği bir durum. Denetim konusunda ise sorumlu tutulması gereken asıl yer hükümettir. Sonuçta bu düzgün yapılması ve bütçe ayrılması hükümetin sorumluğundadır.
--------
"karbonhidratlı gıdaların arka arkaya alınması"
Buradaki sorun nedir ? Ben gün içindeki toplam makro değerimi kontrol altında tutuyorum diyelim arka arkaya almam ne gibi bir zarara sebep oluyor ? Zarara sebep olduğuna dair tartışmasız bir şekilde araştırmalar var mı ?
Ha herkesin saymadığını ve fazla aldığını söylersen burada cümle şu şekilde kurulmalı:
"Gün içinde aşırı karbonhidrat alımı"
Ve bunun üzerine tartışılmalı
-------
"
bu gidişe bir dur demek üzere ekmek ve yemek zihniyetine savaş açtım kendi cephemden.
"

Burada bahsedilen ekmek çeşidi nedir ? Bu ekmeğin tüketmenin az veya çok, net bir şekilde nasıl bir zararı vardır ? Buna dair yapılan araştırmalar varsa atar mısınız ? Ve bunları nasıl analiz etmeliyiz ?
Yemek zihniyetinin her yerde aynı olduğunu nasıl düşünebiliyorsunuz ?
---------------

Bu konuyu okuduğumda Türkiye'nin diğer ülkelere kıyasla yemek kültürü açısından fazla kötü bir izlenim verdiğini düşünüyorum. Özellikle Fast-Food açısından baktığımızda Yurt dışını sütten çıkmış ak kaşık olduğunu düşünmüyorum, bizim ev yemeklerimiz/yediklerimiz yanında çok daha kötü bir durum olduğunu düşünüyorum.

Yazı çok genel ele alınmış en büyük sorun bu. Bu tip konularda ayrıntıya inilmeli çünkü tüm Türkiye'nin yemek kültürü yargılanıyor. Yemek kültürü üstüne kişilerin gün içindeki hareket seviyelerine de dokunduruluyor, bu kişiden kişiye çok değişken bir durum.

Bu ülkedeki en büyük sıkıntılardan birisi "ARAŞTIRMAMAK VE SORGULAMAMAK" bu sorun her şeyin önünü tıkıyor önce bunu çözmek lazım. Doktorların televizyona çıktığında "Şu şu şeyler şu şu şu etkilere yol açacağından bunu kullanmayın" demek yerine "Bunu kullanmayın" demesi. Ekmeğin zararı bu kadar GÜNLERCE-AYLARCA-YILLARCA sorgulanırken "Kalori Nedir, Makrolar nedir önemleri nelerdir","Sağlıklı bir şekilde istediğimiz gıdaları nasıl tüketebiliriz, bunun sınırını nasıl anlayabiliriz","Kadınların , ağırlık çalıştığında neden erkekler kadar kaslanmayacağı","Bölgesel çalışmaların bölgesel yağları neden eritmediği","Yağların neden kasa dönüşmediği" gibi konuları çıkıp tane tane anlatsalar halk aydınlanmaya başlayacak.



-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------
[1]:http://dergipark.gov.tr/download/article-file/84301


Öncelikle ilgin için teşekkür ederim. Saatlerce uğraşıp yazdığın şeylerin sonuna kendi kendini çürüten bir ifade kullanman manidar olmuş.

Kısaca ve tek bir cümle ile, sokağa çıkıp sağına soluna bak, biraz avrupa, kanada yada abd gibi ülkelerde yaşamış yada oralardan gelen insanlarla konuş ve algıyı hisset. Olaya yalnızca kilo düzleminde yaklaşmışsın. İstisnalar kaideyi bozmamakla beraber, Manchester'da sokakta yürürsen, gelip birde Trabzon, Ankara, Malatya, Urfa yada seçeceğin "farklı" olduğunu söylediğin herhangi bir yerde yürürsen aradaki farkı ve gerçekleri göreceksin. Sonuç olarak, tarlada çalışan karadenizli teyzeler, inşaatta çalışan dayılar gibi spesifik örnekler komik olmaktan öteye geçemiyor. Türkiye'de bilimsel dayanaklardan uzak saçma sapan üretilen, hakem sürecinin ahbap çavuş ilişkileri ile geçildiği bilimsel görünümlü kaynaklar ilgimi çekmiyor. İllaha ki kaynak gösterecekseniz istatistikler ile başlayabilirsiniz. TÜİK, WHO gibi kurum ve kuruluşları inceleyecek olursanız nerede ne kadar insan yaşadığından, insanların ortalama kilolarına hatta penis boylarına bile ulaşabilirsiniz. 80 milyon insanın 20 milyonu İstanbul'da, 25 milyonu geri kalan Ankara, İzmir, Bursa, Antalya gibi metropoller de yaşıyor ve aynı saçma tüketim alışkanlıklarına sahipler. Geri kalanlarda çok sağlıklı ve fit vucütları ile Şırnak'ta, Çankırı'da yada Giresun'da yaşıyorlar. Konuyu hiç anlamamışsınız.

Nihayetinde, sokağa çıkıp sağa sola bakarsan bakımsız ve sağlıksız bir erkek topluluğu göreceksin. Bunu da herhangi bir kitap yada dergide bulamazsınız.

Selametle

Kaynakça
1. Gözüm
2. Kulağım
3. .. :)
 
Yemek kültürü adi üstünde kültürdür bir milletin mirasıdır sen buna sağlıklı sağlıksız diye bakmamalısın zaten hiçkimse tamamen yöresel yemekler yemiyor hergün
 
Yumurta kırıp bunu ekmekle yemek kültürdür, ama 2 ekmek yemek kişiye bağlıdır. Kısaca miktarını ayarlarsan sorun kalmaz. Yurtdışıyla karşılaştırmakta çok uygun değil, örneğin abd obezitenin zirvede olduğu bir ülke.
 
Öncelikle ilgin için teşekkür ederim. Saatlerce uğraşıp yazdığın şeylerin sonuna kendi kendini çürüten bir ifade kullanman manidar olmuş.

Kısaca ve tek bir cümle ile, sokağa çıkıp sağına soluna bak, biraz avrupa, kanada yada abd gibi ülkelerde yaşamış yada oralardan gelen insanlarla konuş ve algıyı hisset. Olaya yalnızca kilo düzleminde yaklaşmışsın. İstisnalar kaideyi bozmamakla beraber, Manchester'da sokakta yürürsen, gelip birde Trabzon, Ankara, Malatya, Urfa yada seçeceğin "farklı" olduğunu söylediğin herhangi bir yerde yürürsen aradaki farkı ve gerçekleri göreceksin. Sonuç olarak, tarlada çalışan karadenizli teyzeler, inşaatta çalışan dayılar gibi spesifik örnekler komik olmaktan öteye geçemiyor. Türkiye'de bilimsel dayanaklardan uzak saçma sapan üretilen, hakem sürecinin ahbap çavuş ilişkileri ile geçildiği bilimsel görünümlü kaynaklar ilgimi çekmiyor. İllaha ki kaynak gösterecekseniz istatistikler ile başlayabilirsiniz. TÜİK, WHO gibi kurum ve kuruluşları inceleyecek olursanız nerede ne kadar insan yaşadığından, insanların ortalama kilolarına hatta penis boylarına bile ulaşabilirsiniz. 80 milyon insanın 20 milyonu İstanbul'da, 25 milyonu geri kalan Ankara, İzmir, Bursa, Antalya gibi metropoller de yaşıyor ve aynı saçma tüketim alışkanlıklarına sahipler. Geri kalanlarda çok sağlıklı ve fit vucütları ile Şırnak'ta, Çankırı'da yada Giresun'da yaşıyorlar. Konuyu hiç anlamamışsınız.

Nihayetinde, sokağa çıkıp sağa sola bakarsan bakımsız ve sağlıksız bir erkek topluluğu göreceksin. Bunu da herhangi bir kitap yada dergide bulamazsınız.

Selametle

Kaynakça
1. Gözüm
2. Kulağım
3. .. :)

Yumurta kırıp bunu ekmekle yemek kültürdür, ama 2 ekmek yemek kişiye bağlıdır. Kısaca miktarını ayarlarsan sorun kalmaz. Yurtdışıyla karşılaştırmakta çok uygun değil, örneğin abd obezitenin zirvede olduğu bir ülke.

https://www.oecd.org/els/health-systems/Obesity-Update-2017.pdf

United States,United Kingdom,Canada,Germany gibi ülkelerin istatistiklerine bir bak bakalım. Sen milleti eleştirirken bu ülkenin
"orta çağ gıdası ekmek ağırlıklı YEMEK KÜLTÜRÜ" diyerek
Mutfak kültürünü de laf ediyorsun ama ÇOH MODERİN YEMEKLERİN BULUNDUĞU Amerika Birleşik Devletlerinin neden obezite istatistiği böyle ?

Olaya sadece kilo açısından bakma demişsin ama " 3 haneli kilolara yaklaşınca artık sabır taşı çatladı." demen , ayrıca beslenmeyle birlikte günlük hareketinde kiloyla bağlantılı olduğu açıkça ortada.

"kendi kendini çürüten ifade" dediğiniz cümle nedir ? Yazım hatası mı var ?

Ek olarak ben kaynakları sunuyorum, OECD'den de istatistik sundum. Bütün nüfusu veya çoğunluğunu gözümle görmeme imkan yok, bu yüzden istatistiklere ihtiyacımız var. Eğer kendi çevremden gördüklerimle ve duyduklarımla konuşacak olsaydım vah halime, bu sporda(VG) hatırı sayılır tecrübesi olan kişiler "kulaktan dolma bilgiler" 'in ne kadar yanlış yönledirdiğini defalarca görmüştür.

"Yaw bu orta çağdan kalmış gerici yemehler yoh mudur, bunlar hep geri gafalılık yaw bahın amerigayaa ne kadaaaar gelişmiş yemehleri bile, adamlar %10 yah oranında geziyor kas kütleleri muazzam, packleri gorunuyor yhaw" 'dan fazla görmüyorum makaleyi. Akademik gerçeklikten tamamen uzak karşılaştırmalar.

Bu forumu "kankambenim.blabla", "maydonozlazayıfla.blabla" forumları gibi zannettiniz herhalde.
 
Ekmege millet olarak çok bağımlıyız o konuda haklısın fakat bu iş daha çok ,kişinin kendisinde biter. Yemen gerekenden fazla yemek doğru değil her yiyecekte olduğu gibi.
Şuanki yemek kulturune sağlıksız demen ilginç olmuş. Hangi açıdan ve kime göre sağlıksız?
Sporcu beslenmesine göre değerlendiriyosan eğer bu yanlış olur. Çünkü herkes sporcu değil.
Son olarak eğer bu kulturun hatalı olduğunu düşünüyorsan, doğrusunun nasıl olması gerektiğini anlatmalısın.
Kusura bakma ama kendi hatalarını yemek kulturunu bahane ederek ortmeye calışmışsın gibi ya da umarım ben yanlış anlıyorumdur :)
 
1. ve 2. Dunya savaşında insanlarımız atların yediği ve henüz eritemeden dışkı yolu ile çıkardıkları arpaları yiyerek bu vatanı savundular..(Erzurum karslı ninelerimiz yaşadiklarını anlatıyor)

Ayrıca bağda bahçede ve sürekli savaşta olan bir millet karbonhidrat kaynağı ekmeği yemeseydi bugün sende bizde olmazdık !
 
Back
Yukarı