Vejetaryenliğin çeşitleri vardır:
-Vegan: bal da dahil olmak üzere hiç bir hayvansal ürün tüketilmez.
-Lakto vej. : hayvansal ürün olarak sadece süt. Yumurta potansiyel bir hayat barındırdığı için yumurta yemezler
-Ovo vej. : yumurta yerler. Süt üretiminin amacı yavruyu beslemektir, sütünü sağarak bu çalmış oluruz. etik değildir
-Lakto-Ovo vej (ben buyum) : süt ve yumurta yenir. Çaprazlamalar sonucu süt üretimi yavruyu besleyecekten fazladır, yumurta da içinde yavru oluşmaya başlamadığı için, bir sinir istemi kalp atışı, hafıza olmadığı için yenmesinde sorun yoktur.
-Frutarian : Canlıyı öldürmek etik değildir, bu sebeple dalından kopartıp ana birkiye zarar vermeyecek şeyleri yiyebiliriz. fakat pancari havuç, yer elması yemek için bitkiyi öldürmemiz gerekir. yenemez. domates dolından koparıldığından bitki ölmez, yenebilir.
Pek de vejetaryenlikten sayılmayan semi-vej.ler ise kümes hayvanları yerler(mantığını bilmiyorum çözemiyorum da). Balık yiyenler de var başka bir grupta.
Binlerce yıl önce insanlık Afrika kıtasından kuzeye çöl bölgelere göç etmeden evvel avcılıkla değil toplayıcıkla besleniyorlardı. Ana besin maddeleri meyveler, tohumlar ve bitki kökleriydi. Ne zaman büyük göç başladı ve kurak alanlara gidildiğinde yeterli bitkisel besini bulamayarak avcılığa başladı, sonra da hayvanı evcilleştirdiler ve et yemeye başladılar. Genlerimiz o doğal olarak vejetaryen beslendiğimiz dönemlere göre öyle çooook da değişmedi, fakat beslenme alışkanlıklarımız değişti. Şu anda kurak bölgelerde göç etmiyoruz, sulama sistemlerimiz, tarım teknolojilerimiz mevcut. Bu sebeple et yememiz için bir sebep de yok. Genel mantık budur. Öldürülürken acı çekmeleri, ahlaki sorunlar, sırf yemek için bir canlıyı katletmemiz düşüncesi ise daha çok kişisel yargılardır.
1 kg et üretmek için 7 kilogram tahıl 7000 kg su harcanır. Sadece ABD de besi hayvanları için kullanılan su ve tahıl bütün afrika kıtasının açlığına çare olacak miktardadır. Ama işte bunu söyleyince; "yok hajım, kebab seviyom ben" repliğiyle karşılaşmak işten bile değil.