Eroin, burundan enfiye şeklinde çekmek, dumanını içmek ve enjekte etmek dahil birçok yolla alınabilir. En yoğun ve hızlı öforik etki damardan enjeksiyonu ile elde edilir. Alımı ile kan-beyin bariyerini geçen eroin burada morfine dönüşür ve hızlıca opioid reseptörlerine bağlanır. Eroin kullanımı; zehirlenme, enfeksiyon ve kötü sağlık koşulları gibi tıbbi sonuçlara neden olabilir. Düzenli kullanıcılarda, son alımdan birkaç saat sonra yoksunluk belirtileri görülür. Tedavi uygulanmasa bile normal şartlarda ölümcül olmayan yoksunluk dönemi ancak genel sağlık durumu çok kötü olan bağımlılarda yaşam tehlikesine ve hamile bağımlılarda fetus ölümüne neden olabilir. Detoksifikasyon tedavileri ile yoksunlukta görülen semptomlarını oluşturduğu sıkıntılar hafifletilir. Ancak detoksifikasyon bağımlıların uzun dönem tedavilerine geçişte yardımcıdır, tek başına bağımlılık için bir tedavi şekli değildir. Eroin bağımlılığı için davranışsal terapileri de içeren geniş tıbbi tedavi seçenekleri vardır. Opioid agonistler (ör. methadone, levo-alpha-acetyl-methadol), opioid antagonisti (ör. naltrexone), merkezi etkin alfa-adrenerjik agonisti (clonidine), ve kısmi opiyat agonisti (buprenorphine) içeren etkili birçok farmakoterapi vardır. Ancak ülkemizde bu ilaçlar halen temin edilememektedir. Bu bölümde birçok perspektiften incelenebilen eroin bağımlılığı hakkındaki bilgilerimizin güncelleştirilerek eroinin farmakolojik ve kullanım özellikleri, akut ve kronik kullanımın olumsuz etkileri, ruhsal bozukluklar ile olan ilişkisi ve tedavi yaklaşımları gözden geçirilmiştir.