Etten korkma meyveden kork!

heldic

forum Kurdu
Kardiyoloji profesörü Canan Efendigil Karatay, yeni kitabında kilo kontrolünde doğru bilinenleri altüst ederken, birçok insanın bolca tüketmekten çekinmediği meyvelerdeki tehlikelere de işaret ediyor...



Kardiyoloji profesörü Dr. Canan Efendigil Karatay’ın “Bilimsel Gerçeklerle Kilo Vermenin ABC’si - Karatay Diyeti” adlı yeni kitabı, bu alanda doğru bilinenleri altüst ediyor. Sağlıklı sanılan birçok alışkanlığın yanlış olduğunu belirten Karatay’a göre, günde iki yumurta yemenin hiçbir sakıncası yok. Yine eti, tereyağı serbest bırakan Karatay, katkı maddelerini içeren tüm besinleri yasaklıyor. Buna kahve de dahil.

Karatay Diyeti’nde en dikkat çekici bölümlerden biri de zararlarına işaret edilen meyveler. Şeker deposu karpuz, kavun, üzüm ve birçok meyveden uzak durulması gerektiğini anlatan Karatay, günde en fazla bir elma ya da portakalı, şekersiz meyvelerden erik ve kirazı öneriyor. Yine taze sıkılmış meyve sularından da uzak durulması gerekiyor. Zira bu meyve suları hem yüksek şeker içeriyor hem de liften yoksun. Meyve sularının içindeki şeker vücutta yağa dönüşüyor. Karatay kitabında, “Kırmızı etten korkma, karaciğeri yağlandıran şekerler ve meyvelerden kork!” mesajını veriyor. İşte Karatay diyetinden satırbaşları...

Meyve neredeyse hiç yok: Karatay, meyve şekeri fruktozun Dünya Sağlık Örgütü’nce bütün şekerlerin en tehlikelisi olarak kabul edildiğini belirtiyor. Yaygın obezitenin nedenlerinden birinin, faydalı diye aşırı miktarlarda tüketilen meyve suları olduğunu aktarıyor. Karatay, akşam yatmadan önce yenen ve zararsız sanılan bir tabak meyvenin en tehlikeli alışkanlığımız olduğunu kaydediyor. Karatay, en sağlıklı meyve olarak zeytini öneriyor. Kavun, karpuz, incir ve dut gibi meyveler nedeniyle hastalarının trigliseritlerinin yaz aylarında yükseldiğini vurguluyor.

Her gün 2 yumurta: Yumurta kayısı kıvamında haşlamak kaydıyla yenebilir. Fazla kaynatıldığında sertleşen ve etrafında gri - yeşil çizgi oluşan, moraran yumurta trans yağların açığa çıktığının göstergesi. Bu nedenle yumurtayı fazla kaynatmamak, yağda yakmamak gerekiyor.

Ekmek yasak:

Karatay’ın yasaklılar listesinde en başta ekmek var. Kahvaltı dahil tüm yemeklerde kesinlikle ekmek, pirinç pilavı ve makarnayı önermeyen Karatay, kahvaltıda ekmek yerine bir çay bardağı ceviz, badem, fındık, Antep fıstığı ya da yer fıstığı öneriyor.
Kuruyemişler kilo aldırmaz: Karatay fındık, fıstık, ceviz, badem, kabak ve ay çekirdeği gibi kuruyemişlerin kilo aldırmadığını, aksine kilo verdirdiğini belirtiyor. Sağlıklı yağlar Omega 3 ve Omega 6’dan zengin olan kuruyemişlerin “çerez” olarak değil çocuk, genç, gebe ve kilo vermek isteyenlerde temel besin kaynağı olarak tüketilmesi gerektiğini söylüyor. Tatlandırıcılar diyabet yapar: Karatay, tatlandırıcıların kilo aldırarak şeker hastalığına neden olduğunun bilimsel olarak gösterildiğini vurguluyor.

Mutfağınyasaklıları

Bu başlık altında Karatay, başlıca şu ürünleri yasaklıyor: Her türlü ekmek, üzerinde diyet yazan-yazmayan grisini, galeta, her tür bisküvi, tost, simit, kuru pastalar, pirinç pilavı, şeker, çikolata, tatlı, patates, mısır, marketlerde satılan tavuklar, süt tozu, krema, hazır çorbalar, soslar, sucuk, salam, sosis gibi işlem görmüş etler, tütsülenmiş balık ve etler.


Kaynak
http://gundem.milliyet.com.tr/etten...em/gundemdetay/20.04.2011/1380005/default.htm
 
evet gayet mantıklı geliyor niye bilgi kirliliği olsun ?


Karatay Kimdir ?



972 yılında iç hastalıklarında uzman olduktan sonra İngiliz hükümeti bursu ile İngiltere’de Liverpool Kalp Merkezi’nde kardiyoloji ihtisasına başladım. 1974 yılında, şimdi İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsü olan kalp merkezinin koroner yoğun ünitesinin ilk kuruluş aşamasında, can dostum, hemşehrim ve değerli kardeşim Prof. Dr. Nuran YAZICIOĞLU ile birlikte çalıştım.
1976-1978 yılları arasında Güney Afrika, Cape Town Üniversitesi Groote Schuur Hastanesi’nde Christian Barnard ve ekibi ile kalp transplantasyonu ve koroner anjiografi üzerine çalışarak doçentlik tezimi hazırladım.
1978 senesinde İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsü’nde müdür yardımcısı olarak çalışmaya başladım ve 1979 yılında doçent oldum.



1996-1997 yıllarında 13 ay süre ile, Gaziantep’te Sani KONUKOĞLU Tıp Merkezi’nin kuruluşunda çalıştım ve kardiyoloji bölümünü kurdum. Bu hastanede bulunan, koroner bakım ünitesini kurdum ve de çalıştırdım. Koroner anjiografi laboratuarını kurdum ve ilk koroner anjioyu, Urfa’dan gelen Mehmet ÇIRPICI Bey’e yaptım. Ekip çalışmaları yaparak ilk açık kalp ameliyatlarını
başlattım

1999-2002 yıllarında Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekan Yardımcılığı ve dahili bilimler bölüm başkanlığı yaptım. 2002 yılında kardiyoloji alanında yaptığım çalışmalardan dolayı Avrupa kardiologu diplomasını aldım. 2002-2006 yıllarında Kadir Has Üniversitesi dâhili bilimler bölüm başkanlığı ve iç hastalıkları ana bilim dalı başkanlığı yaptım.
 
Meyvenin yararlarını buraya yazarak sayfalar doldurmak istemiyorum her kim olursa olsun açırı abartılmış bir makale olduğunu düşünüyorum. Bu benim şahsi fikrim forumda ki diğer arkadaslarımda düşüncelerini belirtirler yakın zamanda.
Teşekkürler...
 
‘ŞEKER ZARARLI, FRUKTOZ DAHA ZARARLI’
Prof. Dr. Kenan Demirkol NBŞ ile ilgili şunları söylüyor: “Mısır şurubu üreticileri, mısır şurubu içindeki fruktoz miktarının pancar şekerinden elde edilen şekere eşdeğer olduğunu, bu nedenle arada fark olmadığını iddia etmektedirler. Pancardan elde edilen şekerin bilimsel adı sakarozdur. Sakaroz bir molekül glikoz ve bir molekül fruktozdan oluşur. Yendikten sonra ince bağırsakta bu iki şeker birbirinden ayrılır ve ayrı ayrı emilir. Mısır şurubunda ise fruktoz, glikoza bağlı olmadığından ve daha hızlı emildiğinden pancar şekerine göre daha fazla şişmanlatıcı etkisi olmaktadır. Normalde şeker insanı zehirliyor, fruktoz üzerinden. Almanlar fruktoza, ‘meyve şekeri’ diyor. Doğal olduğunu savunuyor ve zararlı olmadığını ileri sürüyorlar. Ancak bu doğru değil. Meyvede fruktoz, glikoz ve sakaroz hatta başka bazı şekerler de var. Günde 15 gramdan fazla fruktoz almamamız gerekiyor. Örneğin; 200 gram üzüm veya 300 gram portakal ya da 400 gram erikte 15 gram fruktoz var. Kamu sağlığını yeniden elde etmemiz için şekeri daha azaltmak gerekirken, fruktozdan daha zengin bir şekerle baş etmek zorunda bırakılıyoruz.”

http://www.haberturk.com/saglik/haber/597388-birlesmis-milletler-care-ariyor



ABD Tarım Dairesi (USDA), bu konuda bir
araştırma yapmış. Bir grup fareye fruktoz verilmiş. Deney
sonucunda fruktoz alan farelerde kansızlık, yüksek kolesterol
ve kalp büyümesi görülmüş. Yani fruktoz insanlar için
tehlikeli.

http://www.paradergi.com.tr/hab1,[email protected]



Tatlı, ucuz ve doğal. Meyve şekeri fruktoz belki de bu yüzden kulağa en doğal tatlandırıcı gibi geliyor.Ancak işlenmiş her besin gibi fruktoz da bir dizi önemli tehlike taşıyor olabilir. Bilim adamları fruktozun kanser, kalp hastalığı, hipertansiyon, böbrek problemleri ve hatta bunamaya yol açtığını keşfetti.
Fruktoz ile ilgili son haberlere göre de çok fazla meyve suyu tüketen ve fruktoz alan insanlarda bağırsak kanseri riski önemli bir oranda artıyor. Amerikan Diyettetik Derneği yüksek miktarda fruktoz içeren meyve sularının tetikleyici olduğunu açıkladı.
Araştırma ile ilgili bir diğer çarpıcı buluş ise meyvelerde bulunan ve bağırsak kanserine karşı önleyici özelliği bulunan liflerin, c vitamininin ve diğer antioksidanların meyve suyu haline geldikten sonra kaybolduğunu gösteriyor.
İngiliz Diyetetik Derneği de günde yalnızca 150 ml meyve suyu tüketimini öneriyor. Bu da bir su bardağından daha az bir miktar demek oluyor.


http://www.posta.com.tr/saglik/HaberDetay/Fruktozda_olumcul_tehlike.htm?ArticleID=90823
 
Arkadaşlar makaleyi okumadım ama başlıktan yola çıkarak bu konu altında ilk ve son mesajımı yayınlıyorum sonra polemik çıkıyor.

et te faydalı meyvede faydalı hepsi insan vücuduna gereklidir. hepsinin gün içinde belli oranda tüketmemiz gerekli hergün kırmızı ette yenmez haftada birkaç gün kırmızı et birkaç gün balık birkaç gün tavuk gibi beslenme menüsü geniş olmalı herşey yenmeli zararlı besin yoktur ayarında tüketirseniz benden bu kadar heldicle tartışmaya girmiycem

buraya hangı kaynaktan olursa olsun bılgı paylaşsam gene kabullenmıycek boşuna kendımızı yormaya gerek yok kolay gelsin.
 
Bende başlıktan yola çıkarak şunu demek istiyorum...evet hem et hemde meyve tüketmek laızm...yağ değeri ile ilgili çok derdi olmayan biri iseniz.bence tüketilmeli et bulursan ye mantığım var...kendimi daha güçlü hissiediyorum....ama her yemekten sonrada veya her gün meyve yemek lazım diye düşünüyorum....

konu içeriği hakkında hiçbir bilgim yok..zaten bilgisine güvendiğim AngrHun...açıklama yapmış demekki bilgiler saçma...

kolay gelsin...
 
bilgilerin ne kadar dogru sacma oldugu tartısılır dünya saglık örgütü en tehlikeli seker olarak adlandırmıs fruktoz u

gunde 50gram üstü daha büyük sorunlar cıkarıyormus vucudda.

Canan Karatay makalenin sahibi egitimi yaptıgı calısmalar yukarda dileyen inanır dileyen inanmaz

benim inandıgım iyi bir doktor
 
Karatay diyeti , Aksıpa diyeti , Bozenik diyeti vs vs....artık proflarda kolay para kazanmanın yolunu buldular....yapılacak şey çok basit :

1.kural : oluşturmak istedigin diyete saçma sapan ilgi çekici bir ad bul
2.kural : o güne kadar yapılan diyetlerin tamamen yanlış oldugunu söyle
3.kural : kendi oluşturdugun diyette kesin bir kaç besini yasakla
4.kural : avların tuzaga düşmesini bekle
5.kural : paraları cukka yap
 
Sayın heldic

Yazılarınızı uzun zamandır takip etmekteyim.Ama söyledikleriniz affedersiniz bana da saçma geliyor malesef.Ben şahsen meyvenin zararlı olduğuna inanmıyorum aynı şekilde karbonhidratların da dozu kaçmadığı sürece zararlı olduklarına inanmıyorum.
Doğada her şey dengeli bir şekilde bulunmakta.Bizler de beslenmemizi buna göre şekillendirmeliyiz.Demek istediğim;beslenme alışkanlığımız sadece etle vs. sınırlı olmamalı.Allah'ın bize sunmuş olduğu nimetlerin hepsinden yararlanmalıyız.Yeter ki tükettiğimiz her şey dozunda olsun.

Teşekkürler.
 
İyide bu diyet için yapılan bir yazı neyin tartışması içindesiniz anlamadım,diyet yapmak istiyorsanız önerilerini dikkate alın,amacınız bizim gibi vg ve kilo almaksa,kilo aldırır dediği şeylere dikkat edip onları yiyin.
 
meyvelerdeki sorun insan eli ile kültürlestirilmesi

mesela ormanda dolasırken armut bulmustuk icindeki seker oranı o kadar az ki yemek istemez insan

zaman icerisinde meyveleride bozmusuz melezleme kültürlesmesi sonucu oynamısız yoksa tabiki dogada kendi halindeki fruktoz dan az vitaminden cok icerik iceren meyvelerin zararlı olması imkansızdır
 
ben aykırı birşey bulamadım makalede..birçoğuna katılıyorum ki canan karatay'ı az çok bilen biri olarak bilimsel olmadığını söylemek deve kuşu gibi kadayı kuma sokmak olur sadece..
meyveleri içlerindeki vitamin, mineral ve antioksidanlar için bol tüketmeye kalkmak aynı zamanda bol fruktoz almak demek..insanların bu dengeyi kurması lazım önemli olan..yani sırf antioksidan olan resveratrol için 4 kadeh şarap içip sızmaya benzer..

burda itiraz eden arkadaşlardan ricam "bence hatalısın" diyerek kişisel fikirleri ile mesaj kirliliği yaratmamaları, varsa ellerinde kaynaklar ile bu tezin aksini savunmaları..

bftr.ye yakışmıyor "bence dediklerin yanlış" şeklinde ifadeler..
 
bilimsel kaynak göstermeye gerek yok çünkü yazılan yazı zaten bilimsel degil , kuruyemişler kilo aldırmaz demiş ama meyveleri sınırlamış , yesin bakalım günlük 1 kilo kuruyemiş ondan sonra yeniden tartışalım......paracelsusun dedigi gibi " herşey zehirdir mühim olan dozdur"
 
Sayın diez

Bana çocukluğumdan beri 'meyve çok yararlıdır,bol bol ye,yemezsen hasta olursun' dendi.Hepimizin çocukluğundan itibaren bunu söylememiş anne baba yoktur herhalde.Ayrıca bizlere okullarımızda da öğretilen buydu.
Şimdi de reklam olacak ama sabahları ''Doktorum'' programı oluyor.Ara sıra beslenme konusuna da değiniyorlar.Profesörler,doktorlar,diyetisyenler yani bu işin ehli olan insanların hiç biri meyve fruktoz içeriyor tüketmeyin demiyor.Tam aksine özellikle kış mevsiminde portakal,greyfurt,mandalinayı bol bol tüketmemiz gerektiğini söylüyorlar.Zaten başta da bahsettiğim gibi bizlere küçüklüğümüzde de öğretilen buydu.
Sayın heldic'in makalelerini çürütecek tonlarca bilgi var nette.Kendisine fruktozun zararları neymiş söyle bakalım dendiğinde yine kendisi google'a fruktozun zararları yaz öğrenirsin demişti.Şimdi ben de kendisinden meyvenin yararlarını netten araştırıp öğrenmesini istiyorum.İkisini kıyasladığında görecek ki meyvenin yararları fruktozun zararlarından kat be kat bilgi içeriğine sahip.

Teşekkürler.
 
dünya saglık örgütünün en tehlikeli şeker olarak ilan etmesi birsey ifade etmiyor olabilir Canan Hoca nın da egitimini kücük görebilirsiniz

Fakat dünya degismekte dogru bilinen yanlıslar olamaz mı ?

vikipedi fruktoz icin ne diyor ?

Fruktoz sık sık sağlık sorunlarına yol açabildiği iddia edilen bir şekerdir. Öyle ki fruktozun alkol ürünlerinin gösterdiği hasarın bir benzerini insan vücudunda gösterdiği belirtilmektedir. Bunun yanında insan karaciğeri de devamlı olarak fruktozu yağa çevirdiğinden dolayı metabolik sendrom riskini arttırmaktadır.


Sindirim sorunları [değiştir]

Fruktoz emilimi GLUT-5 ve GLUT2 adlı taşıyıcılar aracılığıyla gerçekleşir.[34] GLUT-5 eksikliği sonucunda kalın bağırsaklara aşırı fruktoz taşınımı gözlenebilir. Bu fruktoz, bağırsak florası için uygun bir besin kaynağı olduğundan dolayı, burada kullanılarak gaz oluşumuna neden olabilir. Bu durun bağırsaktaki suyun tutulumuna neden olur ve dolayısıyla şişkinlik, aşırı gaz ve tüketilen miktara bağlı olarak ishal belirir. Birçok insan için fruktoz kötü emilimi büyük bir sağlık sorunudur.




Meira Field'a göre fruktoz şeker hastaları için diğer şekerlerden daha iyi bir besin, ancak glukozun tüm vücut hücreleri tarafından kullanılabildiği, fakat fruktozun kullanılabilmesi için karaciğerde birtakım tepkimeler geçirmesi gerekliliği bu durumu değiştirmektedir. Yüksek fruktoz diyetiyle beslenen farelerin karaciğerlerinin alkoliklerin karaciğerinden pek farklı olmadığını, yağ ve sirotikle tıkalı olduğu gözlemlenmiş durumdadır.[55] Her ne kadar sperm ve bazı bağırsak hücrelerinin fruktozu doğrudan tüketebildiği bilinse de, alınan fruktozun büyük bir kısmı karaciğerde tepkimeler geçirerek kullanılmaktadır.
William J. Whelan ise fruktozun karaciğere geldiğinde karaciğer aniden durarak fruktozu metabolize edene kadar tüm diğer etkinliklerini durdurduğunu belirtmektedir. Glukoz yerine fruktoz tüketmek, kanda daha az insülin ve leptin; daha çok girelin dolaşımına neden olmaktadır.[56] Leptin ve insülinin iştah kapatıcı, girelinin iştah açıcı özelliğine bakıldığında fazla fruktozun insanı kilo almaya eğilimli hale getirdiği görülmektedir.[57]
Aşırı fruktoz tüketiminin alkolsüz yağlı karaciğer hastalığının gelişimine katkıda bulunduğundan şüphe duyulmaktadır.



Gut [değiştir]

British Medical Journal tarafından yürütülen son çalışmalara göre, yüksek fruktoz tüketiminin gut hastalığı ile de yakından ilişkili olduğu konusunda çeşitli ipuçları elde edilmiş durumdadır. Gut hastalığı her ne kadar bir Viktorya dönemi hastalığı olarak düşünülegelmiş olsa da, bu hastalığa yakalananların sayısı son yıllarda bir artış eğilimi içindedir. Bu durumun şüphelilerinden biri de, çeşitli hafif içeceklerde bulunan fruktozun olabileceği belirtilmetedir.


http://tr.wikipedia.org/wiki/Fruktoz

evet simdi devam edelim :)
 
kendi adıma konuşayım, ne zaman karpuz-peynir yesem, kilo veriyorum.

37 yaşındayım ve karpuzun çok zararlı olduğunu ilk kez duyuyorum. tamam karpuzda meyve şekeri var, bu yeni bir şey değil, ama yazı öyle bir dilde yazılmış ki, karpuz yersek triglesit hastası olacakmışız gibi lanse diliyor.

gün gelcek yediğim herhangi bir şey her şey hakkında da olumsuz yazılar çıkacak.

ayrıca ben şuna inanıyorum. doktor ünvanlı bir kişi bir gün çıkıyor ve tüm bildikleriniz yanlış diyor. fakat iddiasını güçlendirecek tek sav, kendi kurduğu cümleler ya da henüz yeni yeni yapılmaya başlanmış üstelik denek sayısı son derece sınırlı tutulmuş çalışmalar. ben yeni yapılmaya başlanmış ve sayısını minimum düzeyde tutulmuş çalışmalarla, benim yıllardır doğru bildiğim şeylerin bir anda "yaa demek öyle o zaman o şekilde yapalım" diye tamamen tersini yapacak birisi değilim.

atıyorum, cleveland üniversitesi temmuz ayında bir çalışma yapmışsa, bu sadece o 100 deneği ilgilendirir. bu çalışmanın uzun vadeli sonuçları hala belli değildir. hem zaten cleveland üniversitesini çalışmasının ilaç dünyasında değer kazanabilmesi için kesin ve hata payı çok çok düşük sonuçlar çıkması gerekir. bu çalışmaların yıllarca sürmesi gerekir. dün yapılmış sonuçlar sadece ilerde yapıalcak çok detaylı, çok daha uzun süren ve doğruluk payının çok daha yüksek oalcağı daha kapsamlı araştırmaların SADECE ÖNÜNÜ AÇABİLİR, BU ARAŞTIRMALAR BİZE YEPYENİ YAŞAM BİÇİMİ SUNAMAZ, SUNMAMALI. ZİRA BİZ KOABY DEĞİLİZ. yeni yapılmış bir araştırmanın kobayı olmayı içine sindirenler varsa kendileri bilir.

eğer birisi meyve şekeri zararlıdır diyorsa, orda durmak lazım.
zira yediğimiz herşeyin sınırda fazla yenmesi halinde zararı vardır.
hayatın kaynağı olan SUyu bile bir seferde 3-4 litre içerseniz, çatlarsınız.

ayrıca cümlelerde dikkat edilmesi gereken şey: triglesit hastası insanların seviyelerinin yükselmesinden bahsediyor. yani burda bir kelime oyunu var. 'sağlıklı insan, sınır miktarda meyve yerse, bir şey olmaz'a geliyor sonuç.

Canan Karatay mantığıyla ben de şunu söylerim: "kolesterol hastaları kesinlikle kırmız et yememeli, her gün 2 yumurta yememeli, tereyağı doymuş yağ içerir ve kolesterolü artırır, bunlardan kesinlikle uzak durulmalı. zira bunlar kolesterolü artıran şeyler."

Benim bu noktada tek farkım prof olmamam. ama yukardaki cümlede söylediğimin mantığı ile karatayın meyve şekeri mantığı tamamen aynı şeydir.

Uzun lafın kısası, cümlelere iyi dikkat etmek gerekir. Bir fikri savunacam diye, o fikrin sahiplerinin tüm yönlendirmelerine kapılmamak gerekir.

Ayrıca bir düşünceyi savunurken karşıdakini komple düşman ilan etmek, çok mantıksız geliyor. meyve şekeri mantığından gidersek, meyvenin fazlası zararlıdır. meyvenin kendisi değil. evet şeker alırsın, fakat lif de alırsın, vitamin de alırsın.

yine ben de aynı şekilde su hakkında çok kötü yorumlar yapabilirim. hayatın kaynağı olan suyu akciğerlerinize çekeseniz ölürsünüz. bakın zararlıdır demiyorum, direkt olarak ölürsünüz diyorum. e nooldu yanlış bir şey mi söyledim şimdi?!

Bu biraz da, şu meşhur "dihidrojen monoksit" kampanyasına benziyor. Zira bu sinsi zehir evlerimize kadar girmiş durumda.
http://lisanskimya.balikesir.edu.tr/~f10830/index7.html
 
dusunmeye bile gerek yokki

sekerin her turlusu zararlıdır meyve sekeri bile gerisi insanın kendini kandırmasıdır
 
sen kendini kandırmada,başkaları kendini düşünür..herkes şekerli yiyecekler yemekten ölseydi dünyada insan kalmazdı.geçmişten bu yana şeker her zaman varolmuş ve kullanılmıştır,bundan sonrada kullanılmaya devam edecek ve eminim kimse şeker kullandığı için ölmeyecektir.bende şeker-tuz-un'a dikkat eden biriyim fakat canım istediğimdede kendimi yememek için zorlamam.buna gerek yok çünkü,şeker tüketmeyince kas kütlem artmıyor yani.dikkat ettiğim tek nokta aç karnına yememek.yemeğin 30dk-1saat ardından yerim genelde ne yiyeceksem.şimdi ben cahil mi oldum,hayır.eminimki benim unuttuklarımı sen öğrenmemişsindir daha...aman dikkat ette hasta olma.içinde şeker bulunan serum takarlar,maazallah bir taraflarına birşey falan olur sonra..
 
hehe :)

Sekere insanın ihtiyacı olsaydı eger bugun varolamazdı


tas devri cagı ve dusunun ki muhakkak seker uretmeliyiz ki yasayalım ? bunan inanıyormusunuz ?

kimse bugun sigara icti diye yarın Ölmeyecektir ? kimse marihuana icti diye sabah Ölmez ?


hangi mantık bu ki ?
kimse seker kullandıgı icin ölmeyecekmi ?


tip 2 diabet hastalıgı neden var ? seker kullanmaktan degil mi ?

Fruktoz yani meyve sekerinin zararlarını vikipedi de yazdıklarına gore aynen yazdım size dogru gelir gelmez eger hatalı ise fruktozun faydaları diye bir baslık acın bilgilenelim
 
Son düzenleme:
Back
Yukarı