Hazır Cevaplar

  • Konuyu başlatan Konuyu başlatan hsd
  • Başlangıç Tarihi Başlangıç Tarihi

hsd

Üye
Sokrat Ölüme mahkum edildiğinde, eşi:
- Haksız yere öldürülüyorsun, diye ağlamaya başlayınca, Sokrat:
- Ne yani, demiş. Birde haklı yere mi öldürülseydim!
-------------

Dünya nimetlerine ehemmiyet vermeyen yaşayış ve felsefesiyle ünlü
filozof Diyojen, bir gün çok dar bir sokakta zenginliğinden başka
hiçbirşeyi olmayan kibirli bir adamla karşılaşır. İkisinden biri kenara çekilmedikçe geçmek mümkün değildir... Mağrur zengin, hor gördüğü filozofa: "Ben bir serserinin önünden kenara çekilmem" der. Diyojen, kenara çekilerek
gayet sakin şu karşılığı verir:
- Ben çekilirim!!
--------------

Bir şemsiye tamircisi, yazmış olduğu şiirleri incelemesi için
Sheaksper' a gönderdiğinde, ünlü yazarın cevabı şu olur:
- Dostum siz şemsiye yapın, hep şemsiye yapın, sadece şemsiye yapın..
--------------

Meşhur bir filozofa:
- Servet ayaklarınızın altında olduğu halde neden bu kadar
fakirsiniz?
diye sorulduğunda:
- Ona ulaşmak için eğilmek lazım da ondan, demiş.
--------------

Dostlarında biri, Fransız kralı 15. Lui' ye:
- Majesteleri, demiş. Akıl vergisi almayı hiç düşündünüz mü? Hiç kimse
budalalağı kabul etmeyeceğine göre, herkes böyle bir vergiyi seve
seve öder.

Kral, alaylı alaylı gülerek:
- Hakikatten enteresan bir fikir, cevabını vermiş. Bu buluşunuza
karşılık, sizi akıl vergisinden muaf tutuyorum.
---------------

Kulaklarının büyüklüğü ile ünlü Galile' ye hasımlarınından biri:
- Efendim, demiş. Kulaklarınız, bir insan için biraz büyük değil mi?
Galile:
- Doğru, demiş. Benim kulaklarım bir insan için biraz büyük ama,
seninkiler bir eşek için fazla küçük sayılmaz mı?
---------------

Fransa hükümet ricalinden biri Napolyon' un bir muharebede tenkide
kalkışıp parmağını harita üzerinde gezdirerek:
- Önce şurasını almalıydınız, sonra buradan geçerek ötesini
zapdetmeliydiniz, gibi fikirler belirtmeye başlayınca, Napolyon:
- Evet, demiş. Onlar parmakla alınabilseydi dediğin gibi yapardım.
----------------

Bir toplantıda bir genç M. Akif küçük düşürmek için:
- Afedersiniz, siz veterinermisiniz? demiş. M. Akif hiç istifini
bozmadan şu cevabı vermiş:
- Evet, biryeriniz mi ağrıyordu?
-----------------

İdam edilmek üzere olan bir mahkuma:
- Diyeceğin bir şey var mı? diye sorduklarında:
- Bu bana iyi bir ders oldu!!
-----------------

Yavuz Sultan Selim, birçok Osmanlı padişahı gibi sefere çıkacağı
yerleri gizli tutarmış. Bir sefer hazırlığında, vezirlerinden biri
ısrarla seferin yapılacağı ülkeyi sorunca, Yavuz ona:
- Sen sır saklamayı bilir misin? diye sormuş. Vezir:
- Evet hünkarım, bilirim dediğinde, Yavuz cevabı yapıştırmış:
- Bende bilirim.
-----------------

Sultan Alparslan 27 bin askeriyle bizans topraklarında ilerlerken,
keşfe gönderdiği askerlerden biri huzuruna gelip telaşla:
- 300 bin kişilik düşman ordusu bize doğru yaklaşıyor, der.
Alparslan hiç önemsemeyerek şöyle der:
- Bizde onlara yaklaşıyoruz.
-------------------

Bir filozofa sormuşlar: Şansa inanırmısınız?
Filozof: Evet, yoksa sevmediğim insanların başarısını neyle
açıklardım
 
Çok güzel yazı hsd, teşekkürler ;)
 
""Dünya nimetlerine ehemmiyet vermeyen yaşayış ve felsefesiyle ünlü
filozof Diyojen, bir gün çok dar bir sokakta zenginliğinden başka
hiçbirşeyi olmayan kibirli bir adamla karşılaşır. İkisinden biri kenara çekilmedikçe geçmek mümkün değildir... Mağrur zengin, hor gördüğü filozofa: "Ben bir serserinin önünden kenara çekilmem" der. Diyojen, kenara çekilerek
gayet sakin şu karşılığı verir:
- Ben çekilirim!! "" Bu süperdi ,uper
 
Filozof olmaya gerek yok aslında, bakın Afrika yerlilerinin bir sözü:

--------------------------

Afrika'nin ucsuz bucaksiz topraklarinda ilkbahar yagislariyla olusup,
yaz sicaginda yok olan "gecici" göller vardir. Iste bu göllerin
olusumuna tanik olan yerlilerin bir sozu :
"(gölde) Sular yukselince baliklar karincalari yer,
sular cekilince de karincalar baliklari"

Yani ustunluk bugun karincadaysa yarin baliga gecebiliyor;
ya da tam tersi...
Karinca ya da balik olmanin sagladigi ustunluge sevinmek
kendimizi kandirmaktan ote bir anlam tasimiyor,
cunku kimin kimi yiyecegini gercekte
"suyun hareketi" belirliyor.
 
Dünya nimetlerine ehemmiyet vermeyen yaşayış ve felsefesiyle ünlü
filozof Diyojen, bir gün çok dar bir sokakta zenginliğinden başka
hiçbirşeyi olmayan kibirli bir adamla karşılaşır. İkisinden biri kenara çekilmedikçe geçmek mümkün değildir... Mağrur zengin, hor gördüğü filozofa: "Ben bir serserinin önünden kenara çekilmem" der. Diyojen, kenara çekilerek
gayet sakin şu karşılığı verir:
- Ben çekilirim!!

Bu Diogenes 'e değil Neyzen Tevfik Üstad'a aittir. Bi karışıklık olmuş olmalı.
 
mudkicker dedi:
Dünya nimetlerine ehemmiyet vermeyen yaşayış ve felsefesiyle ünlü
filozof Diyojen, bir gün çok dar bir sokakta zenginliğinden başka
hiçbirşeyi olmayan kibirli bir adamla karşılaşır. İkisinden biri kenara çekilmedikçe geçmek mümkün değildir... Mağrur zengin, hor gördüğü filozofa: "Ben bir serserinin önünden kenara çekilmem" der. Diyojen, kenara çekilerek
gayet sakin şu karşılığı verir:
- Ben çekilirim!!

Bu Diogenes 'e değil Neyzen Tevfik Üstad'a aittir. Bi karışıklık olmuş olmalı.

Nette arattım hep ilk mesajın aynısı çıktı, ama hiç kaynak belirtilmemiş :?
 
JöNTürK dedi:
""Dünya nimetlerine ehemmiyet vermeyen yaşayış ve felsefesiyle ünlü
filozof Diyojen, bir gün çok dar bir sokakta zenginliğinden başka
hiçbirşeyi olmayan kibirli bir adamla karşılaşır. İkisinden biri kenara çekilmedikçe geçmek mümkün değildir... Mağrur zengin, hor gördüğü filozofa: "Ben bir serserinin önünden kenara çekilmem" der. Diyojen, kenara çekilerek
gayet sakin şu karşılığı verir:
- Ben çekilirim!! "" Bu süperdi ,uper

Kendisi topraam olur :roll: :D ;) :idea:
 
Back
Yukarı