Bu konu gerçekten inanılmaz uzamış. Uzayan her konu ya çözümü olmayan ya da farklı çözümleri olup kişiye göre farklı yansımaları olan konulardır. Bu bölümde ki bir çok sayfayı okudum ve elektrikli aletler de dahil olmak üzere 10'un üzerinde farklı alternatif olduğunu gördüm. Ama az önce de belirttiğim gibi her yöntem her bünyede farklı sonuçlar göstermekte. Kimisin de kıllar geç çıkarken kimisin de neredeyse gürlemekte.
İşin açıkcası testosteron hormonu bünyemizde zorunlu olarak gezdiği sürece kıl, tüy işini bu kadar kafaya takmaya değmez. Çünkü kıl, tüy işinden direkt olarak testosteron hormonu sorumludur. Bu işler ona emanet edilmiş ve görevleri arasında, kas yapımı, sakal-bıyık, cinsellik, kuvvet, ses kalınlığı ve buna bezer işler arasında elbette ki kıllanma da mevcut.
Bir çok kadın aşırı kıllanmadan şikayetçidir ve basit bir testle bu kişilerde testosteron hormonunun fazlalığı ortaya çıkar. Bir çok kişi bilmez belki ama kadınlarda da az miktarda testosteron hormonu vardır ve aslında bu zorunludur, aynen biz erkeklerde de az miktarda olan kadınlık hormonu östrojen gibi...
İşte aslında her iki cinste de denge de olması gereken bu hormonlar sapıtıp dengeyi kaçırdıkların da kadınlar için büyük bir dert, erkekler içinse neredeyse kabus başlamaktadır. Çünkü normal kıl seyri erkeği çok rahatsız etmez ve biraz da erkeksiliği yansıtır.
Ancak hormonal bozukluktan kaynaklanan ve oldukça aşırı diyebileceğimiz kişinin boynundan, sırtından, kollarından, belinden, neredeyse her yerinde fışkıran tarzda ki kıllanmalar erkeklere hayatı zehir etmektedir.
Bana kalırsa bu tarzda kıllanmaların önüne geçmek için kıl alma yötemleriyle beraber hastanelerin ilgili bölümlerinde hormonal testlerin de yapılması ve varsa aşırı testosteron hormonu fazlalılığının önüne geçilmesi gerekir. Çünkü zaten bu hormonun vücutta dolaşması gereken bir limiti var onun üzeri değerlerin aşırı kıllanma ile sonuçlanacağı aşikar. Kaldı ki prostat kanseri ile aşırı testosteron arasında kuvvetli bağlantılar var yani aşırı testosteron o kadar da iyi bir şey değil.
Ben açıkcası manuel olarak bu işi hallediyorum ve makas kullanıyorum, aşırı denilebilecek bir kıl yapılanmam yok, yani omuzlarımda, sırtımda, belimde, ensemde sıra dışı olarak tabir edilen yerlerde bir kıl yapılanması yok...
Pürüzsüz, hiç kıl olmadan da olmak bana biraz ters geliyor, tamamıyla kılsız olmak erkek için biraz garip olsa da tabii ki bu tamamıyla kişinin isteğiyle ilgili bir durumdur. Saygı duyarım. Tabii ki profesyonel body building ile uğraşanlar elbette ki kılsız olmalı lakin işin özü bu. Ama podyuma çıkmayacak olanların kıl, tüy işini bu kadar kafaya takmamalarını öneririm lakin iş psikolojik boyuta doğru da gidebilir ve yaşam kalitenizi etkileyebilir...
Hepinize bol sağlıklı günler dilerim...