kırmızı et pembeliğini kaybederse,besin değerini de mi kaybeder?

speedtouch

speedtouch

Üye
geçen gün okan bayülgenin programında bir beslenme uzmanı kırmızı et pişerken eğer pembeliğini kaybederse besin değerini de kaybeder diyor, muhabbetin ilerleyen kısımlarında ise, türk insanının az pişmiş et yeme kültürü olmadığından kırmızı etten, köfteden hiç bir şekilde protein alamadığını ifade etti ve programdaki diğer beslenme uzmanları da bu durumu destekledi, haliyle ben de dehşete düştüm dünya para verip kırmızı et alıyoruz onun da proteinin den yararlanamıyormuyuz yani, olay bu mudur?Bilimsel olarak birşeyler söyleyebilecek birileri var mı acaba forumumuzda...
 
aynı programı ben de izledim, diğer uzmanların da bu konuyu onaylamış olması durumu dikkatimi çekti. etin en fazla orta-iyi denilen seviyeye kadar pişirilmesi proteini koruyormuş. ben de dışarıdaki siparişlerimde genelde bu seviyede pişirilmesini isterim ancak köfte tamamen boş bir besin kaynağı haline geliyor bu sözler doğrultusunda.
 
pısırme duzeyı etkıemez proteın oranını

ama su var besın degerını dusurur yanı vıtamın falan kaybı yasanır cok pısırmede

bızım ulkemızde besın degerlerı denınce dırke proteın falan akla gelıyor ole degıl mesela bugday pırınce gore besın degerı olarak daha yuksetır gerke vıtamınler falan olsun
 
izlemedim fakat sanırım orda sözü edilmek istenen şey; bizde etin direkt ateşle temas edilerek tüketilmesinden kaynaklanan yanık+kömürleşmeden bahsediliyor gibi geldi bana. biz ulus olarak direkt ateşte pişen kebapları, dönerleri iskenderleri, kuzu çevirmeleri, köfteleri sevdiğimiz için direkt olarak ateşe uzun süre maruz kalınca protein yapıtaşında bozulma olabilceğinden bahsediyordur diye tahmin ediyorum. zaten ateşte pişirmek de hiç sağlıklı değil, etin ateşten pişerken bozulmasınına ek olarak, et pişerken ateştan çıkan dumanı da içine çekiyor ve biz o dumanı da mideye yolluyoruz. bu yüzden güneydoğuda antepte urfada en çok mide kanseri vakaları fazla oluyor.
 
**pişirme ile protein inaktivizasyonu veya oransal azalması ,ancak ve ancak etin kömürleşmesi ,yani yansması ve tamamen "karbona "dönüşmesi ile ilgili bir durumdur...

**bu nedenle "kömürleşmediği zaman" herhangi bir protein kaybı olmaz...

**ancak, mineral ,vitamin ve kalorifik (yağların erimesi, eksilmesi) kayıplar olur...ızgara da hem de bayağı...

** bu nedenlerden dolayı her zaman "haşlama " tercih ,hem çiğ olmaz ,hem de kayıp az..)
 
arkadaşlar öncelikle yorumlarınız için ayrıca teşekkürler...

Danny Boy besin değeri derken tabi ki protein gramjı ele alınmıyor sadece, fakat orda konuşulan muhabbet gelişme çağında olan çocukların etten protein alamaması durumu idi.Bunun sebebi de söylediğim gibi et pişirilirken pembeliğini kaybedene kadar pişirme sürecenin devam etmesi.Kömürlesme durumundan hiç bahsetmediler bile.Restorantlarda ve evlerde eti iyi pişmiş olarak yiyoruz bu sebeple gıdadan protein alamıyoruz yargısı vardı.Hatta CNBC de çıkan gurme eleman şöyle bir örnek verdi, köftenin yanında piyaz yeme kültürü köfteden protein alamadığımız içinmiş, köfte lezzetli piyaz ise proteince zengin bu sebeple ikisini bir arada tüketme kültürü gelişmiş.Tabi baklagiller ve kırmızı etin amino asit profili hakkında hiçbir konuşma yapılmadı bu da ayrı bir nokta...
Ercan Gürgöze, benim de bildiğim kadarıyla karbona dönüşüm gerçekleşmediği sürece protein kaybı olmayacağı yönündeydi fakat adamlar çok başka şeyler söyleyince ben de şaşırdım...
 
konuşanlar kim ?!...

**gurme
**okan bayülgen
**muhabir...))))

konuya dönecek olursak şunu demek istedilerse , ki pek sanmıyorum :

biyolojik , metabolizma olarak aşağıdaki faktörler sindirimi besinlerin, proteinlerin absorbsiyonunu etkiler:

** protein cinsi
**protein miktarı
**sindirim süercince enzimler, asitler, salgılar ile temasa geçecek olan maddenin "yüzey temas alanı" ...mümkün olduğunca daha çok yüzeyin ve miktarın salgılarla temasa geçerek reaksiyonu effektif olarak tamamlaması...
**yeterli, olması gereğince "asit, enzim, salgıalrın" sağlanabilmesi...


bu meyanda , eğer eti ,örneğin başka malzemeler ile yediğiniz zaman bu yukarda sayılan olaylarda düşük seviye yaşanacağından "etten gelecek "olan protein-amino asit- protein " prosesi ve diğer "b-12" ,mineral vb geçişleri efektif bir biçimde gerçekleşmez...

konuya bu şekilde bakılınca belki bi şeyler ortaya çıkabilir...)



kısaca , eğer amaç etten ,amino asit elde edimi isteniyorsa "et " yanlız başına ve iyi çiğnenenerk yenmelidir...)
 
Açıklayıcı yorumların için ayrıca teşekkür etmek isterim ercan gürgöze içim oldukça rahatladı, mesele tabi ki kırmızı etteki amino asitleri alabilmek :)
 
You must log in or register to reply here.
Back
Yukarı