başlarken bileklerim ince diye başladım,belki biraz kalınlaşır belki..
çelimsiz veya kilolu değildim,kilo olarak iyi bi kiloda başladım.zaten amaç kilo değil bilekti (

bilek için başladım ama ilk aylar çok hoşuma gitti bu iş dedim kendi kendime,çünkü şekilsiz bi vücuttan inşa edilen,yavaş yavaş şekle giren bi vücut görmek beni mutlu ediyodu,
omuzlarım yuvarlaklaşmaya,kollarım kalınlaşmaya,gücüm artmaya başladı.ve bütün bunların olduğunu farketmek başlarda bana büyük mutluluk veriyodu,aynen bi bebeğin yavaş büyümesini izlemek gibiydi..
sonraları kilom artmaya,büyüyen kollarım arkadaşlarımın ilgisini çekmeye başladı.. "hayvan gibi olmuşsun lan" lafı hoşuma gider oldu..
daha da sonraları brad pittçi "kızların bırak artık ya şu body yi" lafı hoşuma gider oldu..
sonra sülale içinde uzun zaman görüşemediğimiz akrabalarımın "maşallah maşallah" lafları hoşuma gider oldu..
daha bu uzar gider böyle..
ilk senem böye geçti,
sonraları araştırmaya başladım,bildiklerim,hocamın dedikleri yetersizdi sanki,sürekli bi bilgi açlığı,vücudu daha güzele götürme hırsı vardı (ama ilk yıldan sonra noldu,hiç adamakıllı define dolaşamadım,sürekli bulk dolaştım nerdeyse (

,ama muytluyum böyle)
sonra bu sporun bende bi tutku olduğunu farkettim,
şimdi sorsan ne için yapıyorum??
kesinlikle benim için bi yaşam tarzı olduğu için,nasıl eve gelir gelmez müzik açmadığım zaman bişeyler eksik gibi geliyosa,haftada bir gün bile antremanı kaçırsam veya günleri kaydırsam içimde bi huzursuzluk oluyo,tam tersi saloda da acayip mutlu oluyorum,sanki orası evim..
sanki çevremde kızlar fır dönüyo..
halbuki kızlar yerine paso oflayan puflayan bağıran erkekler var etrafımda ve sıcak yuvam yerine demirlerden başka bişey yok ama mutluyum....
çözemedim ben bu işi,sanırım bağımlı oldum ben (
