Proteinin Kalitesi ve Aminoasit kavramı

  • Konuyu başlatan Konuyu başlatan diez
  • Başlangıç Tarihi Başlangıç Tarihi
besinlerin aminoasit değerlerini gösteren bir liste varmı hani 100gr tavukta şu ton balığında şu amino asitler şu kadar gibi
 
zaten, vg-ci arkadaşların bu konularda "protein takıntıları" hayret verici derecede tehlikeli...

tabi ,bütün bunların başında "abd kökenli" endüstri kuruluşlarının yaptıkları yönledirmeler geliyor...

bunun, en azından böyle olmadığı konsunda "vejeteryan başarılı vg-cilerin "de oluşu en önemli ipucu değil mi?!...
 
yumurta beyazı tüm aminoasitleri içeriyor ve mükemmel protein
günde 5 öğün yumurta beyazı yiyerek protein ihtiyacımı karşılıyorum,başka protein kaynağı tüketmiyorum.
 
bence de bu konuya ciddi bi bilirkişi yorumunun gelmesi lazım çünkü verilen linkin devamında kg başına düşen protein miktarının 0.75 e kadar çıkabileceğinden bahsediliyor...yani en azından bize söylenenin yarısı proteinin yeterli olacağı söyleniyor...ya bu doktor yalan söylüyor ya da bize bugüne kadar öğretilenler yanlış bilgi...


başka bir sitede araştırma yaparken vucudun ne kadar protein alması gerektiğiyle ilgili bu na benzer bi yazı gördüm hatta sporcularla birlikte örnek vermişlerdi. bize söylenen gibi kg başına 2 gr veya 2,5 gr gibi bişey değil. aksine kg 1,5 gr kadarının yeterli olduğunu söylüyodu o yazıda hatta Arnold un kg başına 1.5 gr aldığı halde yarışmalarda başarılı olduğunu yazıyodu. Profesyonel sporcularda 1.5 gr alıyolarmış kg başına . Tabi kime inanacağımızı bilemiyoruz .
 
onlar aldiklarinin cogunu sentezleyebiliyor ama
biz yedigimiz tavugun yumurtanin proteinin ne kadarini sentezliyebiliyoruz belli degil maalesef 30 gram protein iceren bir ogun aldigimizda bunu 30 saymamaliyiz
 
onlar aldiklarinin cogunu sentezleyebiliyor ama
biz yedigimiz tavugun yumurtanin proteinin ne kadarini sentezliyebiliyoruz belli degil maalesef 30 gram protein iceren bir ogun aldigimizda bunu 30 saymamaliyiz

bu konu için ; yaşasın anabolikler :)
 
bilgileri geçerli buluyorum.oldukça kaliteli ve faydalı bir yazı olmuş.öyle robot gibi beslenmeyle bir yere varacağımızı zannetmiyorum.protein kesinlikle önemlidir,fakat günde 2,5-3 gr kilo başı protein tüket laflarına da artık kanmamak lazım..hiçbirimiz çocuk değiliz neyin ne olduğunu biliyoruz bu sporla ilgili saatlerce araştırmalar yapıp yazılar okuyoruz..bilinçli bir insan o tür şeylere kanmamalı..bu sporun %40ı antrenman %40ı beslenme % 20si dinlenmedir bana göre..bazılarının dediği gibi yüzde 80 beslenme yüzde 20 antrenman olayları artık fasa fiso gibi..

spor salonuna gidenler görüyordur zaten gayet hoş vücutlu arkadaşlara ne kullanıyorsun diye sorunca "hiçbişey" yanıtını almak artık anormal ve tuhaf değil..antrenman yapmayı bildikten sonra her türlü gelişir vücut..

yazıyı yazan arkadaşa teşekkürler,daha önce de buna benzer bi iki yazı daha okumuştum,bununla da pekiştirmiş oldum..saygılar
 
Proteinin Kalitesi ve Aminoasit kavramı

Günlük asgarî protein ihtiyacımız aşağı yukarı hesaplamak mümkün. Dünya Sağlık Örgütü’nün (World Health Organisation - WHO) %30’luk fazla payını da hesaba katarsak günlük kilogram başına 450mg’lik (yani 0.45g) bir protein ihtiyacımız olduğunu biliyoruz.

1985 yılında WHO „safe intake“ diye bir terimi ortaya çıkardı (terimi doğrudan Türkçe’ye tercüme edersek „alımı kesin kılınmış“ diyebiliriz). Terimle kastedilen metabolizma için gerekli olan asgarî miktarda protein alımı. Genç bir yetişkin için bu değer 0.6g/kg olarak belirlendi. Kişiye özgü farkları da hesaba katan bir ek miktar da dahil edilince bu „safe intake“ miktarı 0.75g/kg oldu. Bütün yas grupları için bu tarz ölçüler hesaplandı. Proteine en fazla ihtiyaç duyanlar henüz memede bebekler, özellikle ilk aylarında günde 2.4g/kg gibi bir miktara ihtiyaç duyuyorlar. Yas ilerledikçe protein ihtiyacı da azalıyor, yalnız yaşlıların protein ihtiyacı henüz yeteri kadar araştırılmamış konulardan biri. Yetişkinler 25. ve 65. yaşları arasında vücutlarındaki proteinin %20’sini kaybediyorlar, bu da senede %1 oranında kas kütlesi kaybı demek. Protein takviyesinin yaslanmaya etkileri dediğimiz gibi henüz tam araştırılmamış konulardan biri. Lâkin kesin olan bir şey var, o da kas kütlesinin azalmasının düzenli fiziksel etkinlik ve bilhassa güç çalışması (bu is için haftada bir birim yeterli) ile önlenebileceği.

Aminoasit İhtiyacı
Aminoasit ihtiyacımız günümüzde kan plazmasındaki ve hücre içindeki aminoasit oranındaki değişimi ölçerek belirleniyor. Her bir aminoasit için ihtiyaç duyulan miktarlar bayağı iyi araştırılmış durumda bugün, gerek kadın, gerek erkekler için. Bu araştırmaların ortaya çıkardığı mühim bir nokta temel amoniasitlere yönelik ihtiyacın toplam protein ihtiyacına oranla daha hızlı azaldığı. Temel aminoasitlerin toplam protein ihtiyacı içindeki oranı küçük bir çocukta %43 iken, ergen bir çocukta bu oran %36’ya, yetişkinlerde de %20’ye düşüyor.

Protein Kalitesi
Besin maddesi tahlilleri ve çizelgeleri genelde temel olarak bir besin maddesinin 100 gramında bulunan protein miktarını gösterirler. Bu sayıdan söz konusu besin maddesinde proteinden gelen kalori miktarını hesaplamak da mümkün, çünkü 1 gram proteinin 4.2 kcal enerji verdiğini biliyoruz. Dengeli bir beslenmenin %15’i protein cinsinden olmalı. Ancak şurası kesin ki günlük besinimizden aldığımız protein miktarı veya oranı proteinin kalitesi hakkında bir şey ifâde etmiyor.
Günümüzde besin yoluyla alınan aminoasitlerin içinde temel aminoasitlerin oranının ne olması gerektiğini biliyoruz. aldığımız proteinin içinde bulunan temel aminoasit oranını hesaplayabilirsek besinin ne kadar „kaliteli“ olduğunu da bulabiliriz. Daha basitçe ifâde etmek gerekirse, bir proteinin içindeki temel aminoasit oranı ne kadar yüksekse proteinin biyolojik olarak o kadar kaliteli demek.

Proteinin kalitesi eskiden besinle alınan 100g protein karşılığında kaç gram vücut proteini üretilebildiği seklinde hesaplanıyordu. Hazmedilebilirliği bir kenara bırakırsak ölçülen oran vücutta tutulan proteinin hazmedilen proteine oranı. Bu oran NPU (Net Protein Utilisation) olarak adlandırılıyor. Bugün proteinin biyolojik değeri vücuttaki protein oranına göre hesaplanıyor. Bir proteinin biyolojik değeri ne kadar yüksekse vücut tarafından bir kilo başına alınması gereken protein miktarı da o kadar düşük oluyor.

Aşağıdaki çizelgelerde çeşitli besin proteinlerinin biyolojik değerleri bulunuyor. Yumurta akının proteini bu hesaplara temel alınan protein ve biyolojik değeri 100 kabul ediliyor. Süt ve et gibi hayvansal proteinler bitkisel proteinlerden daha değerliler, çünkü içlerindeki temel aminoasit oranı daha yüksek. Biyolojik değeri 100 üzerine çıkarmak değişik besin maddelerini beraber almakla mümkün, buna klâsik bir örnek yumurta ve patatesi birlikte yemek.






Proteinle ilgili genel beslenme vb. konular dışında söylenmesi ve defalarca vurgulanması gereken yeterli derecede kaliteli protein içeren dengeli bir beslenme profesyonel sporda (buna vücut geliştirme de dâhil) kas metabolizması açısından yeterli olduğu. Arada sırada konsantreler aracılığı ile ek protein takviyesi faydalı olabilir (örneğin güç antrenmanlarında), bu durumda da süt proteinleri tercih edilmeli. Fazladan alınan aminoasitlerin bilimsel olarak kanıtlanmış hiç bir ek getirisi bulunmuyor.


Kaynak: Dr. Kurt Moosburger
http://www.mtbtr.com/gezi_yayin/yayin.asp?kayitno=1089


şu besin kombinasyonunu anlamadım mesela %36 yumurta %60 patates yazmışsın yediğimiz bi öğünün %36 sı yumurta %64 ümü patates olcak nasıl yani?
 
Temel aminoasitlerin toplam protein ihtiyacı içindeki oranı küçük bir çocukta %43 iken, ergen bir çocukta bu oran %36’ya, yetişkinlerde de %20’ye düşüyor.
%20 lik esansiyel aa , bir miktar bitkisel proteinin yanında az miktarda hayvansal protein alarak da sağlanamaz mı?

Dengeli bir beslenmenin %15’i protein cinsinden olmalı.
Dönüşümlü karbonhidrat ile beslenme diyetlerinde proteinin oranı %30-%45 veriliyor.Oldukça fazla :
Link:Dönüşümlü KARBONHİDRAT Diyeti | BodyForumTR Vücut Geliştirme Forumu

Günümüzde besin yoluyla alınan aminoasitlerin içinde temel aminoasitlerin oranının ne olması gerektiğini biliyoruz. aldığımız proteinin içinde bulunan temel aminoasit oranını hesaplayabilirsek besinin ne kadar „kaliteli“ olduğunu da bulabiliriz. Daha basitçe ifâde etmek gerekirse, bir proteinin içindeki temel aminoasit oranı ne kadar yüksekse proteinin biyolojik olarak o kadar kaliteli demek.
Bu oran yada miktar konusunda bilginiz varmı?

Proteinin kalitesi eskiden besinle alınan 100g protein karşılığında kaç gram vücut proteini üretilebildiği seklinde hesaplanıyordu. Hazmedilebilirliği bir kenara bırakırsak ölçülen oran vücutta tutulan proteinin hazmedilen proteine oranı. Bu oran NPU (Net Protein Utilisation) olarak adlandırılıyor. Bugün proteinin biyolojik değeri vücuttaki protein oranına göre hesaplanıyor. Bir proteinin biyolojik değeri ne kadar yüksekse vücut tarafından bir kilo başına alınması gereken protein miktarı da o kadar düşük oluyor.
Protein Kalitesi(Biyoyararlılık,Biyolojik Değer); proteinin vücut tarafından hangi oranda kullanılacağını belirtir.Temel(esansiyel) aminoasit içeriği ise ayrı bir konudur.Bir sebze-baklagilin temel aminoasit profili iyi ama biyolojik değeri düşük(kullanılma oranı) olamazmı? Yanlışım varsa düzeltin lütfen.
Link: Biyoyararlılık – Protein Emilimini Anlamaya Doğru

Yumurta akının proteini bu hesaplara temel alınan protein ve biyolojik değeri 100 kabul ediliyor. Süt ve et gibi hayvansal proteinler bitkisel proteinlerden daha değerliler, çünkü içlerindeki temel aminoasit oranı daha yüksek. Biyolojik değeri 100 üzerine çıkarmak değişik besin maddelerini beraber almakla mümkün, buna klâsik bir örnek yumurta ve patatesi birlikte yemek.
Bunu forumda çok aradım ama başka konu bulamadım. Tam başlık açacakken sans eseri bu konuyu buldum. Örnekleyerek sorumu daha iyi anlatabilirim:
Bir öğünde 100gr protein içeren yumurta(biyoyararlılığı da100) ve 100gr protein içeren fasülye (biyoyararlılığı 50) tükettiğimiz farzedelim.Vücut bu yumurtadaki 100gr proteinin tamamını kullanırken(örnek olarak max 35 sindirir tabi:)) fasülyeden gelen 100gr proteinin 50 sini kullanır diye düşündüm. Yani hepsi kendi oranında kullanılır, yanında yumurta yememiz fasülyenin vücuttaki kullanılma miktarını 50 den yukarıya çıkartmaz diye düşündüm. Farklı bir örnekte verdiğiniz tabloda %35yumurta+%65fasülye=109 biyolojik değerde.
Yani fasülyenin değeri hep 50dir yanında bir şey yemek onun biyolojik değerini arttırmaz diye düşünüyorum.Fazla et yemek hem cebe zarar hem de bıktırıyor o yüzden umalım hatalıyımdır, böylece etleri baklagil-sebzelerle kombine edib rahatlarım biraz :)
 
Back
Yukarı