alikuruchem
Üye
Süt içmekten korkmayın
Kolesterol, son yıllarda basın-yayın organlarında en fazla yer alan, ancak buna karşılık toplumda en yanlış bilinen sağlık konularının başında geliyor. Et ürünleri ve yumurtanın yanı sıra süt ve süt ürünlerinin de önemli bir kolesterol sebebi olduğuna dair iddialar bunun "en rafine" örneği. Oysa bu iddialar objektif olarak bilimsel bir anlayışla değerlendirilecek olursa» süt tüketimi zaten çok düşük olan ülkemizde tüketicilerin nasıl boş yere tedirgin edildikleri gün ışığına çıkıyor.
Kolesterol yağ benzeri bir madde. Üstelik insan vücudu için de mutlaka gerekli. Bu madde en başta D vitamini, safra asitleri ve cinsiyet hormonları oluşumunda hammadde durumunda.
Vücut için gerekli kolesterolün büyük bir kısmı vücut hücreleri ve özellikle de karaciğerde yapılıyor. Az miktarda da gıdalarla dışardan alınıyor.
Gıdalarla alınan kolesterol miktarı vücudun bizzat sentez ettiği miktarın % 10'undan daha az. Yapılan tahminlere göre, her birimiz günde, gıdalarla 450-750 mg kolesterol alıyoruz, ancak bu miktarda, süt ve ürünlerinin payı 100 mg'ı geçmiyor Zira, yağ ihtiva eden bütün hayvani gıdalar kolesterol ihtiva ediyorlar.
Kolesterolün kanda artması tehlike oluşturuyor, kalp krizi ve arteriosklerozu teşvik ediyor. Yüksek kolesterol seviyesi, fazla miktarda yağ tüketimi, özellikle doymuş yağ asitlerini ihtiva eden yağların tüketiminde veya kolesterolca zengin gıdaların alımıyla
meydana gelebiliyor.
Günde ortalama 45O-75O mg. kolettrol, gıdalar yoluyla vücudumuza giriyor. Ancak süt ve süt ürünleri yoluyla aldığımız kolesterol miktarı 1OO mg'ı geçmiyor.
Gıdalarla alınan kolesterolün kan kolesterolünü "hangi seviyede etkilediği ise hâlâ ilmî! tartışma konusu...Günde 3OO mg- Birçok beslenme uzmanı rizikoyu ortadan kaldırmak için
gıdalarla alınan kolesterol miktarının 300 mg'ı geçmemesi gerektiğini
tavsiye ediyor. Bu da, ancak dengeli beslenmeyle sağlanabilir.
Alınan yağ miktarının sağlık açısından büyük rolü var. Fazla miktarda alınan yağ, sadece şişmanlığa değil aynı zamanda kandaki kolesterol miktarına da etki ederek kalp-damar rahatsızlıklarının meydana gelmesine de sebep olabiliyor.
Bazı Avrupa ülkelerinde kişi başına alınan günlük yağ miktarı 150 g. olup bunun % 60 ı görülmeyen ve % 40'ı da görülebilir yağı teşkil ediyor. Bu miktarın yüksek olduğu ve azaltılması gerektiği üzerinde durulmakta. Normal olarak alınacak yağın 10Og/gün olması ve bunun da % 50' sinin görülmeyen yağ olarak kabul edilmesi gerektiği belirtiliyor. Kahvaltıda ve ara öğünlerde ekmeğe sürülen yağın azaltılması düşünülebilir. Bu yağın da özellikle tereyağ olması tavsiye ediliyor.
Süt ve Vitaminler insanlar için en uygun yağ; 1/3 oranında doymuş, 1 /3 az doymuş ve 1 /3 oranında doymamış yağ asidi ihtiva edeni. Uzun zincirli doymuş yağ asitlerinin yalnız bir bölümü kan kolesterol seviyesini arttırırken, bir kısmı nötr etki eder veya kan kolesterol
seviyesini düşürür. Süt yağı bu konuda çok yararlı görülüyor. Çünkü süt yağı, diğer yağlara göre çok daha fazla kısa zincirli.
Bir çift bağlı az doymuş yağ asidi, az miktarda poli doymamış yağ asidi ihtiva ediyor. Tereyağ bundan dolayı kan kolesterol seviyesini yükseltici bir etki göstermemektedir.
Bugünkü bilgilere göre, sütten gelen yağ asitlerinin ancak yarısı kanda kolesterol artmasında bir etkiye sahiptir. Bundan dolayı süt çok önemli, temel bir gıdamız. Kalsiyum, Vitamin B2, protein ve diğer gıda maddelerinin temini büyük ölçüde süt ve süt ürünleri almak
suretiyle garanti edilebilir. Bunun için süt ürünlerinin soframızdan eksik edilmemesi gerekiyor. Normal bir tüketim zararlı olmak şöyle dursun, sağlıklı olabilmenin büyük göstergesini oluşturuyor
Kolesterol, son yıllarda basın-yayın organlarında en fazla yer alan, ancak buna karşılık toplumda en yanlış bilinen sağlık konularının başında geliyor. Et ürünleri ve yumurtanın yanı sıra süt ve süt ürünlerinin de önemli bir kolesterol sebebi olduğuna dair iddialar bunun "en rafine" örneği. Oysa bu iddialar objektif olarak bilimsel bir anlayışla değerlendirilecek olursa» süt tüketimi zaten çok düşük olan ülkemizde tüketicilerin nasıl boş yere tedirgin edildikleri gün ışığına çıkıyor.
Kolesterol yağ benzeri bir madde. Üstelik insan vücudu için de mutlaka gerekli. Bu madde en başta D vitamini, safra asitleri ve cinsiyet hormonları oluşumunda hammadde durumunda.
Vücut için gerekli kolesterolün büyük bir kısmı vücut hücreleri ve özellikle de karaciğerde yapılıyor. Az miktarda da gıdalarla dışardan alınıyor.
Gıdalarla alınan kolesterol miktarı vücudun bizzat sentez ettiği miktarın % 10'undan daha az. Yapılan tahminlere göre, her birimiz günde, gıdalarla 450-750 mg kolesterol alıyoruz, ancak bu miktarda, süt ve ürünlerinin payı 100 mg'ı geçmiyor Zira, yağ ihtiva eden bütün hayvani gıdalar kolesterol ihtiva ediyorlar.
Kolesterolün kanda artması tehlike oluşturuyor, kalp krizi ve arteriosklerozu teşvik ediyor. Yüksek kolesterol seviyesi, fazla miktarda yağ tüketimi, özellikle doymuş yağ asitlerini ihtiva eden yağların tüketiminde veya kolesterolca zengin gıdaların alımıyla
meydana gelebiliyor.
Günde ortalama 45O-75O mg. kolettrol, gıdalar yoluyla vücudumuza giriyor. Ancak süt ve süt ürünleri yoluyla aldığımız kolesterol miktarı 1OO mg'ı geçmiyor.
Gıdalarla alınan kolesterolün kan kolesterolünü "hangi seviyede etkilediği ise hâlâ ilmî! tartışma konusu...Günde 3OO mg- Birçok beslenme uzmanı rizikoyu ortadan kaldırmak için
gıdalarla alınan kolesterol miktarının 300 mg'ı geçmemesi gerektiğini
tavsiye ediyor. Bu da, ancak dengeli beslenmeyle sağlanabilir.
Alınan yağ miktarının sağlık açısından büyük rolü var. Fazla miktarda alınan yağ, sadece şişmanlığa değil aynı zamanda kandaki kolesterol miktarına da etki ederek kalp-damar rahatsızlıklarının meydana gelmesine de sebep olabiliyor.
Bazı Avrupa ülkelerinde kişi başına alınan günlük yağ miktarı 150 g. olup bunun % 60 ı görülmeyen ve % 40'ı da görülebilir yağı teşkil ediyor. Bu miktarın yüksek olduğu ve azaltılması gerektiği üzerinde durulmakta. Normal olarak alınacak yağın 10Og/gün olması ve bunun da % 50' sinin görülmeyen yağ olarak kabul edilmesi gerektiği belirtiliyor. Kahvaltıda ve ara öğünlerde ekmeğe sürülen yağın azaltılması düşünülebilir. Bu yağın da özellikle tereyağ olması tavsiye ediliyor.
Süt ve Vitaminler insanlar için en uygun yağ; 1/3 oranında doymuş, 1 /3 az doymuş ve 1 /3 oranında doymamış yağ asidi ihtiva edeni. Uzun zincirli doymuş yağ asitlerinin yalnız bir bölümü kan kolesterol seviyesini arttırırken, bir kısmı nötr etki eder veya kan kolesterol
seviyesini düşürür. Süt yağı bu konuda çok yararlı görülüyor. Çünkü süt yağı, diğer yağlara göre çok daha fazla kısa zincirli.
Bir çift bağlı az doymuş yağ asidi, az miktarda poli doymamış yağ asidi ihtiva ediyor. Tereyağ bundan dolayı kan kolesterol seviyesini yükseltici bir etki göstermemektedir.
Bugünkü bilgilere göre, sütten gelen yağ asitlerinin ancak yarısı kanda kolesterol artmasında bir etkiye sahiptir. Bundan dolayı süt çok önemli, temel bir gıdamız. Kalsiyum, Vitamin B2, protein ve diğer gıda maddelerinin temini büyük ölçüde süt ve süt ürünleri almak
suretiyle garanti edilebilir. Bunun için süt ürünlerinin soframızdan eksik edilmemesi gerekiyor. Normal bir tüketim zararlı olmak şöyle dursun, sağlıklı olabilmenin büyük göstergesini oluşturuyor