gaddarkemal
Yeni Üye
Bu konu sadece besinlerle ilgili değil antrenman disiplinleriyle de ilgili.
2 saat mi çalışmak istersin yoksa 45 dakika mı??
Örneğin eskiye kıyasla bugün antrenman saatleri ciddi anlamda kısaldı? Bunun tek sebebi ise BİLİM'in "kısaltabilirsin" demesiydi spor alemine. Ben bu sporla ilk haşır neşir olduğumda setler arası dinlenme süresinin 1-1,5 dk.yı geçmemesini öğretmişlerdi bu işin profesyonelleri. Bugün ise setler arası 15-30 saniyeye kadar dinlenmenin kasları tam dinginliğe geçirmeden yeni bir sete geçerek aynı gelişimi sağlayabildiği görülmüştür. Peki herkes için mi? Bilemem. O da yetmedi bu 15-30 snlik dinlenmemizi de bizden alarak bu saniyelerde hedef kaslarımızı germemizi istediler..... Peki bu bilgiler ne derece doğru ne derece faydalı acaba tüm bunları bir kenara bırakıp eskisi gibi saatlerce mi çalışmalıyız?
Günümüzde her gün bir yenisi yayınlanan araştırmalar özellikle amatör sporcuların kafasını karıştırmakta, bunları uygulayanlarda ise performans kaybına hatta tıbbi sorunlara yol açabilmektedir.
Bunda niteliksiz bilginin olduğu kadar bilginin taşınırken, iletilirken uğradığı kesintilerinde etkisi vardır. Örneğin Falan ülkede filan üniversitesinin yaptığı araştırma kamuoyuna "deneme aşamasındadır, kontrolsüz denenmemelidir" diye duyurulurken bu haberler gazetelere biraz daha eksik sonuçta bilgi tüketicisine kafası kolu kesilmiş bir halde sanki "bilimsel bir kanun" olarak çıkmaktadır. Sonuçta toplumda spor hekimliğine, bilimine ve tıbba hülasa bilimselliğe uzak olan insanlarda bilgi kirliliği ve kargaşasına yol açmaktadır.
Bu başlığın açılmasındaki amaç, Vücut geliştirirken neyi yanlış bildiğimizi öğrenmek, yeni yapılan araştırmaları en akılcı yolla değerlendirmek ve kendimizi böyle korumaktır. Gelişen Spor Bilimi bize başarıyı, yanlış bilgi ise kargaşayı getirir.
Bence spor konusunda ortaya atılan makalelerdeki iddialar "kanun" gibi değerlendirilmemeli ve yalnızca istisnaların bozduğu kaidelerle, doğrulaması yapılmamış araştırmalar ayırt edilmelidir.
Unutmayalım ki en temel en geçerli kanunun bile istisnası olabilir. Örnek verelim; Antrenmandan sonra duş alınması ve su altında kaslara hafif masaj yapılmasının faydaları defaatle kanıtlanmışken SUYA KARŞI ALERJİSİ OLAN birine bunu önermek abes olur. insan vücudundaki hastalıklar veya metabolik farklılıkları her zaman göz önüne alarak insanlara birşey önermeli.
Bizde bu başlığı "doğruyla yanlışı ayırt etmek" için olmasa da "doğruyla yanlışı ayırt edebilmesini" öğretmek için yazıyoruz. bunun için her insan kendi bedenini ve metabolizmasını tanımalı ve ona göre CİDDİ araştırmaları değerlendirerek kendine faydalı olanı seçebilmeli mümkünse hekimlere danışarak yapmalıdır.
Herkesin bu konuya katkısını bekliyoruz.
2 saat mi çalışmak istersin yoksa 45 dakika mı??
Örneğin eskiye kıyasla bugün antrenman saatleri ciddi anlamda kısaldı? Bunun tek sebebi ise BİLİM'in "kısaltabilirsin" demesiydi spor alemine. Ben bu sporla ilk haşır neşir olduğumda setler arası dinlenme süresinin 1-1,5 dk.yı geçmemesini öğretmişlerdi bu işin profesyonelleri. Bugün ise setler arası 15-30 saniyeye kadar dinlenmenin kasları tam dinginliğe geçirmeden yeni bir sete geçerek aynı gelişimi sağlayabildiği görülmüştür. Peki herkes için mi? Bilemem. O da yetmedi bu 15-30 snlik dinlenmemizi de bizden alarak bu saniyelerde hedef kaslarımızı germemizi istediler..... Peki bu bilgiler ne derece doğru ne derece faydalı acaba tüm bunları bir kenara bırakıp eskisi gibi saatlerce mi çalışmalıyız?
Günümüzde her gün bir yenisi yayınlanan araştırmalar özellikle amatör sporcuların kafasını karıştırmakta, bunları uygulayanlarda ise performans kaybına hatta tıbbi sorunlara yol açabilmektedir.
Bunda niteliksiz bilginin olduğu kadar bilginin taşınırken, iletilirken uğradığı kesintilerinde etkisi vardır. Örneğin Falan ülkede filan üniversitesinin yaptığı araştırma kamuoyuna "deneme aşamasındadır, kontrolsüz denenmemelidir" diye duyurulurken bu haberler gazetelere biraz daha eksik sonuçta bilgi tüketicisine kafası kolu kesilmiş bir halde sanki "bilimsel bir kanun" olarak çıkmaktadır. Sonuçta toplumda spor hekimliğine, bilimine ve tıbba hülasa bilimselliğe uzak olan insanlarda bilgi kirliliği ve kargaşasına yol açmaktadır.
Bu başlığın açılmasındaki amaç, Vücut geliştirirken neyi yanlış bildiğimizi öğrenmek, yeni yapılan araştırmaları en akılcı yolla değerlendirmek ve kendimizi böyle korumaktır. Gelişen Spor Bilimi bize başarıyı, yanlış bilgi ise kargaşayı getirir.
Bence spor konusunda ortaya atılan makalelerdeki iddialar "kanun" gibi değerlendirilmemeli ve yalnızca istisnaların bozduğu kaidelerle, doğrulaması yapılmamış araştırmalar ayırt edilmelidir.
Unutmayalım ki en temel en geçerli kanunun bile istisnası olabilir. Örnek verelim; Antrenmandan sonra duş alınması ve su altında kaslara hafif masaj yapılmasının faydaları defaatle kanıtlanmışken SUYA KARŞI ALERJİSİ OLAN birine bunu önermek abes olur. insan vücudundaki hastalıklar veya metabolik farklılıkları her zaman göz önüne alarak insanlara birşey önermeli.
Bizde bu başlığı "doğruyla yanlışı ayırt etmek" için olmasa da "doğruyla yanlışı ayırt edebilmesini" öğretmek için yazıyoruz. bunun için her insan kendi bedenini ve metabolizmasını tanımalı ve ona göre CİDDİ araştırmaları değerlendirerek kendine faydalı olanı seçebilmeli mümkünse hekimlere danışarak yapmalıdır.
Herkesin bu konuya katkısını bekliyoruz.