Zaten her protein tozunda kreatin de varsa...

nako00

Üye
Arkadaşlar, hepimiz kreatine çok daha dikkatli yanaşırken, hiçbirimiz belki de kreatinin neyden meydana geldiğini ya bilmiyor ya bilip bu hususa dikkat etmiyor. Arjinin, glisin, metionin'in karaciğerde sentezlenmesinden meydana geliyor aslında kreatinin dediğimiz şey. Ee her protein tozunda bu üç tane amino asit kesinlikle var olduğuna göre tahmini bir ölçekte şu 3 amino asitin toplamı, yani kreatin, ortalama 2 gr kadar var. O zaman sürekli protein tozu kullanan kişiler, aslında sürekli az miktarda kreatin kullandığının farkına varıp, ona göre davranmalı desem de, vazgeçemediğimiz ek besindir protein tozu. 5 senedir bu sporu yapıyorum, 5 senedir neredeyse ayda bir 10 gün ara vererek kullanıyorum. Ama uzun seneler sonra böbrekte ve karaciğerde bir sorunda olmaz mı demeden geçemiyorum. Sadece endişelerimi sizinle paylaşmak istedim...

Mesajınız otomatık olarak birleştirilmiştir---------- mesajın eklendiği saat 12:03 ---------- ilk mesajın gönderildiği saat 12:01 ----------

Yani bir nevi aslında protein tozu kısmi kreatin gibi de yaklaşmamız lazım diye düşünüyorum içindeki amino asitleri ihtiva ettiğini düşünürsek...Ki öyle..
 
Senin mantığından gidersek yağı , sekeri ve unu yiyince mide de helva olması lazım :) . Şaka bir yana malesef vucut metabolizmasında her zaman iki kere iki dört etmiyor. Zaten yetişkin bir insanın vucudunda ortalama 80g ila 120g civarında creatine bulunmaktadır. Kaldıkı dediğiniz olsa bile 2 gram creatine çok düşük bir dozdur. Yükleme döneminde günlük 20 - 30 g creatine alan arkadaşlarım var.

Böbrekler konusunda ise eğer kullanım şartlarına uyarsanız fazla endişe etmenize gerek kalmaz.
 
Haklısın aslında da hani yükleme dönemini anlarım kısa sürede bir anda yüklü miktarda alınıyor. Ama benim bahsettiğim aslında , protein tozunu senelerce kullanıp, (her ay sonunda bir hafta ara verilecek) bir sorun olmayacağını bilebilir miyiz? Yani devamlılığı ve ara vermesi nasıl olmalıdır? Uzun senelerden bahsediyorum ama... Hani şundan emin olabilir miyim? ''Senelerce ben bu tozu 1 ay kullan 1 hafta ara ver şeklinde kullanırımdan''...
 
Haklısın aslında da hani yükleme dönemini anlarım kısa sürede bir anda yüklü miktarda alınıyor. Ama benim bahsettiğim aslında , protein tozunu senelerce kullanıp, (her ay sonunda bir hafta ara verilecek) bir sorun olmayacağını bilebilir miyiz? Yani devamlılığı ve ara vermesi nasıl olmalıdır? Uzun senelerden bahsediyorum ama... Hani şundan emin olabilir miyim? ''Senelerce ben bu tozu 1 ay kullan 1 hafta ara ver şeklinde kullanırımdan''...

bu sporu 20 yıldır yapan tanıdığım insanlar var. normal dönemler günde 100-150 gr, steroid kürü dönemimde 200-250gr whey protein kullandıklarını bilirim. belki daha yüksek doz kullanan profesyoneller de vardır. bu seviyede kullanımda herhangi bi problem teşkil etmediğine göre amatör sporcuların kullanım dozlarında hiçbi problem olucağını zannetmiyorum.
 
whey kullanımıyla ilgili uykusuzburaka katılıyorum. kreatin in dediğin gibi bileşimi arjinin, glisin ve metioninden ama sadece kreatin üretmek içinmi kullanıyor peki vücut bu aminoasitleri ? bunuda bi düşün. vücudun sayısız aa kombinasyonuyla ürettiği çeşit çeşit protein var. bu arjinin glisin ve metionin üretilen diğer proteinler içinde hammadde olarak kullanılıyordur belki ? araştırmadım ama muhtemelen kullanılıyordur. yada belki vücut bu hammaddeyi modifiye edip yine kullanıyordur başka bişe için. arkadaşlarında dediği gibi metabolizmaya görede farklılık gösterir. yani demek istediğim o aldığın 2 gr hammaddenin direk kreatine dönüştüğünden emin olamazsın. belki hiç dönüşmüyordur bile.. olasılıklar mümkün ve 2 gr düşük bi doz dedikleri gibi
 
ayrıca sadece whey olarak düşünmemek lazım. protein denen şey de aslında amino asitlerden oluşur. yani o mantıkla hareket edersek, protein içeren doğal besinleri de 1er hafta ara vererek, tüketmek gerek. yani o mantıkla, 1 hafta hiç protein almamak gerek :)
 
ayrıca sadece whey olarak düşünmemek lazım. protein denen şey de aslında amino asitlerden oluşur. yani o mantıkla hareket edersek, protein içeren doğal besinleri de 1er hafta ara vererek, tüketmek gerek. yani o mantıkla, 1 hafta hiç protein almamak gerek :)
Tamam da protein tozu dediğimiz, sonuçta peyniraltısuyu tozu da olsa toz haline getirilip, özü bozulmasın diye konulan katkılar ya da vitaminleri sayarsak, bir de sadece protein içeren gıdaları düşünürsek(tavuk, et, yumurta süt gibi) ben kesinlikle organları aynı derecede yoracağını düşünmem protein tozu ile protein içeren gıdaların...Ama kötü birşey var ki vaz da geçemem:) Sonuçta biraz daha tıbbi düşünürsek, böbreğin filtrasyonunu, bir kum eleğine benzetirsek, proteinler büyük moleküllü olduğundan, büyük çakıl taşlarına benzetirsek, ne kadar çok elersek ve çakıl taşları gelirse eleğe, eleğin delikleri bir süre büyüyüp,yıpranıp, çakıl taşlarını da geçirmeye, yani böbreğin süzmemeye başlamasına sebep olabilir. Olabilir diyorum. Kısacası bence bu kadar da çok masum görmemek lazım...
 
Tamam da protein tozu dediğimiz, sonuçta peyniraltısuyu tozu da olsa toz haline getirilip, özü bozulmasın diye konulan katkılar ya da vitaminleri sayarsak, bir de sadece protein içeren gıdaları düşünürsek(tavuk, et, yumurta süt gibi) ben kesinlikle organları aynı derecede yoracağını düşünmem protein tozu ile protein içeren gıdaların...Ama kötü birşey var ki vaz da geçemem:) Sonuçta biraz daha tıbbi düşünürsek, böbreğin filtrasyonunu, bir kum eleğine benzetirsek, proteinler büyük moleküllü olduğundan, büyük çakıl taşlarına benzetirsek, ne kadar çok elersek ve çakıl taşları gelirse eleğe, eleğin delikleri bir süre büyüyüp,yıpranıp, çakıl taşlarını da geçirmeye, yani böbreğin süzmemeye başlamasına sebep olabilir. Olabilir diyorum. Kısacası bence bu kadar da çok masum görmemek lazım...

çok fantastic bi yazı olmuş böbrek ve inşaat eleği benzetmesine bayıldım :) şimdi arkadaşım protein tozundan önce hayatımızda bize zarar veren onlarca şey var. aranızda hiç kola içmeyen varmı? sanırım yoktur, kola nın zararları yanında protein tozu çok çok masum kalır. fast food beslenme keza aynı şekilde obezite ve karaciğer sorunlarına yol açıyor. ve en önemlisi sigara!! Türkiye de milyonlarca sigara içen insan var, sigaranın zararlarını bilmeyen yoktur. şimdi bukadar müthiş zararlı şeyler kullanılırken, yanlarında çok masum kalan protein tozunun zararlarından bahsetmek abes kaçar.
 
Daha önce sözlükte de yazmıştım eğer ilginizi çekerse :
ilk olarak 1832'de chevreul adındaki bir fransız ilim adamı tarafından, et ekstreleri içinde keşfedildiği bildiriliyor. 1923'te ilim adamları, ortalama bir insan vücudunda 100 gramdan fazla kreatin bulunduğunu ve bunun yüzde 95'inden fazlasının adale dokusu içinde depolandığım bulguladılar.
kreatin, adalelere enerji tedarik etmek için vücudumuz tarafından doğal olarak üretilen bir bileşik olarak tarif edilmektedir. kreatin, karmaşık bir kimyasal işlem yoluyla arginine, methionine ve glycine adlı aminoasitlerden oluşturulmaktadır. karaciğerde üretilir ve ayrıca pankreas ve böbreklerde de oluşturulabilir. hücrelere kan yoluyla taşınır ve burada kreatin fosfat'a dönüştürülür. ortalama bir insan vücudunda günde iki gram civarında kreatin sentez edilir. kreatin, bir fosfat grubuna yapıştığı zaman, adenozin trifosfat (atp) adlı kimyasal enerji üretilmek üzere kullanılana kadar, "kreatin fosfat" şeklinde kalıcı olarak hücre içinde depolanır.
"kreatinin" ile karıştırlmamalıdır. bu sadece bir isim benzerliğidir. "kreatinin" kan testlerinde kontrol edilen bir madde olup, böbreklerin kanı ne kadar iyi süzdüğünü gösteren bir göstergedir. her ne kadar kreatin maddesinin ek besin olarak ekstra alımı kandaki kreatinin düzeyini yükseltebilse de, böbreklere zararı olduğu ya da toksik olabileceğini gösterir bir ilimsel veri bulunmadığı belirtilmektedir
kreatin açısından en zengin kaynak, hayvan etleridir. meselâ, vücudun kreatin ile doldurulabılmesi için beş gün boyunca günde beş kilogram civarında biftek yenmesi gerektiği belirtilmektedir.
doğu bloğu sporcularının atletik performanslarını arttırmak için 1970'lcrden beri kreatin kullandığına dair söylentiler vardır. ancak, kreatin kullanımına dair ilk resmî kayıt. barselona'da yapılmış 1992 olimpiyat oyunları'nda ingiliz atletizm sporcuları tarafından kullanıldığı şeklindedir. landon times gazetesi, 100 metrede altın madalya alan linford christie ve 110 engelli şampiyonu colin jackson'ın, olimpiyat oyunlarından önce kreatin kullanmış olduklarım yazmıştır. abd'li şampiyon atletlerin de kısa bir süre sonra kullanmaya başladığı bildirilmektedir. bununla beraber, 1993 senesine kadar kreatin ticarî olarak piyasaya sunulmamıştır. şimdilerde şampiyon sporcular ve vücutçular kreatin`in etkileri hakkında yemin etmektedirler.
adale yapabileceği ve atletik performansı arttırabileceğini gösterir ilk kanıtların bulunmasından sonra, piyasaya sürülmesi 70 sene almıştır. bir araştırmaya göre, bir hafta boyunca bölünmüş dozlar hâlinde günde 20 gram kreatin almak suretiyle adalelerdeki kreatin konsantrasyonunun yüzde 25 arttığı gözlemlenmiştir. aynı araştırma doğrultusunda, bu normalden yüksek düzeyin sürdürülebilmesi için ise yükleme fazından sonra günde sadece 2 gram almanın yeterli olacağı saptanmıştır.
1993 yılından sonra yapılan plasebo kontrollü pek çok araştırmada kreatin monohidrat takviyesinin sporcu performansını arttırdığı ve dinlenmeyi kolaylaştırdığı tespit edilmiştir. kreatin'in enerji sağladığı ve bu suretle idman süresinin arttırılabildiği; adalelerin kendisini toparlamasına yardımcı olduğu ve bu suretle idman sıklığının arttırılabileceği rapor edilmektedir.
kreatin'in ayrıca adale hücresinin hacmini arttırabileceği de bildirilmektedir. bunun, hücrenin su emmesi yoluyla gerçekleştiği söylenmektedir. ancak bu durumun basit şekilde bir "su tutma" etkisi olmadığı da vurgulanmaktadır. hücre hacimlenmesinin. adale hücresi içinde "daha fazla su" anlamına gelmekte olduğu bildirilmektedir. oysa "su tutma" ile kastedilen fenomen, hücrelerin dışında oluşur.
"kreatin monohidrat" piyasadaki en popüler kreatin. kreatin monohidrat'in diğer kreatin türlerine göre daha fazla kreatin içerdiği bildiriliyor. bir kreatin molekülü ve buna bağlı bir su molekülünden ibaret olup, bu durum onu daha istikrarlı kılmaktadır. "kreatin monohidrat" su içine atılıp çözündüğü zaman, ona bağlı olan su molekülü de salınıyor. kreatin fosfat'ın iyi bir kreatin formu olmadığı bildiriliyor. kreatin sitrat suda daha iyi çözülüyor. ama bunun daha az konsantre bir form olduğu belirtiliyor. dolayısıyla, kreatin sitrat kullanmanın bir avantajı yok.
kreatin'in. büyük miktarlarda kullanıldığı zaman dahi gayet güvenli olduğunu ortaya koyan araştırmalardan bahsediliyor. hiçbir araştırmada yan tesiri ne rastlanmamış. kreatin bir steroid ya da ilâç değil. dolayısıyla yasal olduğu belirtiliyor. hiçbir spor birliği ya da devlet birimi tarafından yasaklanmamış.
bunlara karşın bazı kişilerin supplement olarak kreatin alımına "cevap vermediği" tespit edilmiş. her ne kadar insanların çoğu çok iyi cevap veriyor olsa da, on kişiden ikisinin cevap vermediği görülmüş. bu durum araştırmacıyı, anabolik hormon ensülindin adalenin kreatin almasında regülatör olduğu görüsüne götürmüş. bu suretle, kreatinìn ensülin salgısı sağlayan doğru miktarlarda karbonhidrat ve diğer besin maddeleri ile kombine edilmesinin, kreatinin performansını arttırabileceği tespit edilmiş. bu durumda kreatin ile kombine edilebilecek basit karbonhidratların dekstroz olabileceği düşünülmüş dekstroz "bazı karbonhidratların vücuda girdikten sonra dönüştüğü ara şekil"dir. uygun miktar olarak da 5 gram kreatin monohidrat için 35 gram dekstroz öngörülmüş. ayrıca formüle bîr miktar da aminoasit ilâvesi de tasarlanmış. bu tespit yapıldıktan sonra, kreatînin karbonhidratlar ile alındığında etkisinin arttığını gösterir diğer araştırmaa sonuçlan da alınmış. bu çalışmalarda kreatin'e "cevap vermeyen"atletlerde dahi, bu suretle netice alındığı ortaya konmuş.
 
çok fantastic bi yazı olmuş böbrek ve inşaat eleği benzetmesine bayıldım :) şimdi arkadaşım protein tozundan önce hayatımızda bize zarar veren onlarca şey var. aranızda hiç kola içmeyen varmı? sanırım yoktur, kola nın zararları yanında protein tozu çok çok masum kalır. fast food beslenme keza aynı şekilde obezite ve karaciğer sorunlarına yol açıyor. ve en önemlisi sigara!! Türkiye de milyonlarca sigara içen insan var, sigaranın zararlarını bilmeyen yoktur. şimdi bukadar müthiş zararlı şeyler kullanılırken, yanlarında çok masum kalan protein tozunun zararlarından bahsetmek abes kaçar.

Öyle sıradan olmayacaksın;) Tıp, tek başına sıkıcıdır da benzetmelerle konuşmak konuya hem daha dikkat çeker hem daha anlaşılır kılar. Tabiki de kola, fast food tarzı hazır gıdalar çok zararlıdır. Zaten onlardan bahsetmiyorum bile. Zaten protein tozunun direkt zararı vardır demiyorum. Hatta kesinlikle az kullanımda ya kısa sürede yüklenenlerde de bir problem çıkmaz diyebilirim kanımca. Ama benim bahsettiğim 15-20 senelik supplement kullanımın vücuda verebileceği bir zarar olup olmayacağıydı. O zaman gönül rahatlığıyla uzun seneler hatta çok ara vermeye gerek duymadan kullanabiliriz. weightlifter

Mesajınız otomatık olarak birleştirilmiştir---------- mesajın eklendiği saat 14:50 ---------- ilk mesajın gönderildiği saat 14:45 ----------

Daha önce sözlükte de yazmıştım eğer ilginizi çekerse :
Dostum sağol güzel bir kaynak;)
 
Back
Yukarı