http://gutenberg.net.au/ebooks02/0200251h.html
offtopic olacak ama: Coyote, senin bu konulardaki bilgin nereden geliyor? Bu tip kitaplaro okumandan mı yoksa universitede bu isin ilmini falan mı okudun?
Akademik olarak eğitim almadım tabiki ancak beslenme bilimine ilgim çok arttı.
Neden kilo aldıgımı sorgulamaya basladıktan sonra birşeyler ters gittiğini biliyordum özellikle bana dayatılan yağsız beslen konusu oldukça saçma gelmeye başlamıştı. Hemen hemen butun doğal gıdalar yağlıydılar. Bunda bir iş var diye dusunuyordum her zaman. Biz insan oğlu olarak doğalmı beslenmeliyiz yoksa kendi yaptıgımız rafine ettiğimiz ürünlerimi kullanmalıyız.
Derken yavaş yavaş araştırmalara koyuldum. Hem spor yapmaya başladıgımda 120 cm olan bel çevremin nasıl oldugunu dusundum.
Ben hiç yağlı yemek yemiyordum üstelik yumurtayıda sabahları 1 tane falan yiyordum e yağıda zaten hiç kullanmıyordum ne yapıyordum ben peki nasıl bu kadar kilo almıştım.
Sora içtiğim coca colalar cipsler nutellalar vs alkoller aklınıza gelecek butun rafine gıdalara küstüm.
Araştırmalarım yavaş yavaş netlik kazanıyordu tabi bende idmanlarımı aksatmıyordum işimde olan başarım artmaya basladı.
Sonunda kilit ismlere ulaşmayı başardım. Yüzde doktordan 97si kolesterolün zararlarını savunurken neden 3 tane profesör yararlarını sayıyordu.
Daha sonra bu profesörü takip etmeye basladım aynı zamanda sürekli yeni kaynaklar arıyordum.
Çevremdeki insanların yağ tüketmemelerine rağmen göbekli olmaları olayını iyice anlamıştım artık. Suçlunun yağlar olmadığı apaçık ortadaydı.
Ketojenik diyetlerle tanıştım bu benim için milattı.
Bu göbekli insanlar kolesterolden korkup duruyorlardı oysa su anda gunde 2000 mg kadar kolesterol aldıgım halde fit bir fizik yakaladım. Çevremde kolesterolden korkup yumurtayı yemeyen ona rağmen ekmek makarna pilav bulgur allah ne verdiyse götüren coca colan sigara içen insanlar var. Onlara göre kolesterol suçluydu.
Dedimki bu işte bi yanlışlık olduğu kesin adam doğru duzgun et yememiş süt içmemiş madem bu ürünler zararlı nasıl oluyorda bu adamlar ayı gibi olmuşlar.
Daha sonra şekeri hayatımdan cıkarmaya karar verdım sabahları tamamen doyana kadar patlayana kadar yağlı besleniyorum yanında çok az oranlarda karbohidratta alıyorum ancak ona rağmen kilo almamaya basladım.
Genellikle Kompleks karbohidratları sınırlı tuketiyorum 10 ay öncesine oranla miğdem yok oldu diyebilirim.
Bu bir hayat biçimi kısaca yani Samburular ve massailer yeni zelandalılar doğal ortamlarında rafine gıda bulamadıkları için sağlıklılar.
Şimdi ufkum dahada genişledi ve bu iş çok hoşuma gitti daha çok araştırma yapıyorum insan vücudunu daha iyi tanımaya çalışıyorum.
eğer imkanlarım olsaydı daha önceden bu bölümü okumak isterdim.
Çünkü insanlar birbirlerinden görerek daha çok yanlış yapıyorlar.
Doktorlarında buyuk cogunluğu hata yapıyorlar.
Bir çoğumuz yağ yakamamaktan şikayetçiler bende şikayetçiydim bu sorunumu nasıl çözdüm sanıyorsunuz. Tabiki daha fazla yağ tüketerek ama karbohidratı sınırlandırarak ve şeker uyuşturucusunu kullanmayarak.
yani daha paylaşacağım çok şey var çünkü bunlar çok önemli, veriler.
Adam salonda deli gibi uğraşıyor kas kazanıcam diye umudunu tozlara amino asitlere bağlamış durumda.
Oysa atalarımızın güclü olmalarının kas yapılarının iyi olmasının sebebi amino asit ve proteinlermiydi.
daha ortaya çıkarılacak çok konu var.
Ayrıca ülkemizdeki diyetisyenler tam katl-i vacipler.
Kolesterol o kadar onemli bir konuki yaşlanma ile ilgili direk ilgisi var. yetersiz kolesterol tüketimi insanı mahvedebilir.
ayrıca birşey daha ekliyim protein olarak aşırı zengin besleniyorum böylece ve çokda ucuza geliyor.