Ahmet Enünlü

  • Konuyu başlatan Konuyu başlatan MK #7
  • Başlangıç Tarihi Başlangıç Tarihi
ahmet enünlüye sitem

ahmet enünlü ne türkiyede bu sporu kitlelere sevdirmiş nede türkiyeyi busporun bir yere geldiğini, kitlelere duyurmuştur.. evet zamanın en iyilerindendi.. ama bodybuildig için türk elçisi asla olmadı.. uluslararası yarışmalarda sergilediği agresif tavırlarını, bugün bile hala keyifle bile anlatır... sergio olivia, ahmet enünlüye şöyle der.. bak ben kübadan mülteci olarak amerikaya kaçak geldim, ama buspordaki başarımla beraber sakin ve sevecen tavrlarımla buradayım. sergio çok yol katetmişti... ama ahmet enünlü joe weider,e darp edecek kadar gözü kara biriydi.. tabi bu hata zincirlerini bugüne kadar eklersek.. yapıcı anlamda tük bodysi için, ahmet enünlü, aslında hiçte ünlü olamamıştır.
 
ahmet enünlü ne türkiyede bu sporu kitlelere sevdirmiş ne de türkiyeyi bu sporun bir yere geldiğini, kitlelere duyurmuştur.. evet zamanın en iyilerindendi.. ama bodybuildig için türk elçisi asla olmadı.. uluslararası yarışmalarda sergilediği agresif tavırlarını, bugün bile hala keyifle anlatır... sergio olivia, ahmet enünlüye şöyle der.. bak ben kübadan mülteci olarak amerikaya kaçak geldim, ama buspordaki başarımla beraber sakin ve sevecen tavrlarımla buradayım. sergio çok yol katetmişti... ama ahmet enünlü joe weider,e darp edecek kadar gözü kara biriydi.. tabi bu hata zincirlerini bugüne kadar eklersek.. yapıcı anlamda tük bodysi için, ahmet enünlü, aslında hiçte ünlü olamamıştır.
Hımmm, bak simdi doğru sözlerin var, yani başka bir forum olsa, ya sen ne diyorsun kendini bilmez adam, o adamın senin yaşın kadar müsabıklık tecrübesi var, o bir efsane gibi laflar edilir.
Ki doğrudur, o bir efsanedir, ve eğer yaşın 30'dan küçük ise, onun 31 senelik uluslararası müsabıklık mazisi vardı.
Ancaaak, sözlerin çok ilgimi çekti, yalan değil, Ahmet Hoca, çok girişken, insanlara hoş görünme merakında olan birisi değil.
Kendi deyimiyle yabani, biraz dışa kapalı yapıda birisi.
Kendini sevdiği spora adamış, yakın çevresindekilere yardımdan asla kaçmayan, ama kitle iletişim araçlarını kullanarak bu sporu yayma açısından çok etkili olmamış bir isim.
80'lerde televizyona çıkarmış, yaşı 40'a yakın olan ve üzerindekiler Ahmet Enünlüyü TRT zamanından hatırlıyorlar, ama bu yeterli mi? değil.
Ancak bu kişilik meselesidir Masor.
Şu anda çok daha sakin, yaşın getirdiği daha farklı bir duruşa sahip.
Gençliğinde çok agresifmiş, bunu duyunca ben çok şaşırdım.
Gerçi bu bizim sporda büyük avantaj, hırslı, gözü kara adamın kendini zorlama becerisi ve yarışmada kendini öne çıkarma çabası daha fazla oluyor.
Sahnede güzel poz veren, yakışıklı bir adammış Ahmet Enünlü.
Ama sahne dışında bir şovmen olmamış, kişiliği nedeniyle bu böyle.
Herkes bir Arnold, bir Günther gibi değil, bu sporun tanıtımı için eksiklik, bende düşünüyorum, keşke daha sokulgan olsaymış, keşke Amerika'ya gidip kendisini ön plana çıkarsaymış, yabancı dergilere demeç verseymiş.
Keşke 1976 IFBB dünya şampiyonasında Joe Weider'ı sahnede herkesin önünde kenara itmeseymiş...
Ancak hayat onun hayatı...
Kaçan fırsata üzülüyorsun, bunu çok iyi anlıyorum.
O fizikle, o tiple gerçekten 70'lerdeki tüm dergilerde çok daha fazla yer alabilirdi Ahmet Enünlü, ama Rocky'i düşün, o karakteri kafanda canlandır.
Çok yönlü değil, muazzam bir hırsı, tutkusu olan bir sporcu, ama bir Apollo Creed gibi sempatik ve star değildir, bu yapı meselesidir.
O çapta bir sporcunun bizden çıkması büyük şanstı, ama şimdi, bu ona senin gözünde büyük bir sorumluluk yüklemiş, bunuda çok iyi anlıyorum, ancak bu onun kişiliğidir, insanın kendi kişiliğinin dışında davranmasını beklemek, ona haksızlık olur.
 
bizimde vg dergimiz nezaman olur acaba.
Şu anda olamaz bence, çünkü bu dergiyi besleyecek yan sanayi yok.
Lüks spor salonları fitness ve wellness'a yatırım yapıyorlar.
Kenar mahalle salonunda çalışan insanlar ise, vücut geliştirme dergisine 5 YTL. verirken 2 kere değil 6 kere düşünürler.
Reklam gelirleri desek, bu dergileri besleyecek supplement endüstrisi, vücut geliştirme aletleri endüstrisi gibi yan endüstriler bizde son derece geri durumda.
Pazar olmadan üründe olmaz diye düşünüyorum.
Bu siteyi çok daha profesyonel yapıp, aylık ücreti 1 YTL. yapsak, kaç kişi üye olur?
Bence 100 kişi bile değil, bu sorunun cevabı 3000-4000 olmadan sorduğun sorunun cevabı "asla" olmaya mahkumdur maalesef...
Ayrıca yurt içinde müsabaka yapılmamasıda işin ayrı bir boyutu!
Dış kaynaklı haberlerle dergi çıkarmak globalleşen dünyada çok daha zor, eskiden alırdın bir yabancı dergiyi Türkçeye cevirip yerli bir dergi oluşturabilirdin, ancak şimdi telif konusunda daha dikkatli olunmak zorunda, yani dergiye kaynak bulmakta bir başka mesele olur diye düşünüyorum.
 
fitness tabanlı bir dergi için neden olmasın diyebiliriz. Ama işin içine body girdiğinde, "abi ben biraz göğüs biraz kol istiyorum"cu kesimi kaybedersin ki bu türkiyedeki badicilerin %80-%90'ı demek.
Ama sonuçta piyasaya oynanıp, fitness ile başlanır. Sonra oyun dergilerinin playstation bölümleri gibi özerkleşen bir body dergisi de olur. Supplement pazarı nasıl bundan 10 sene önceki gibi değilse, vucut geliştirme dergiciliği de ilerleyen yıllarda beklenmedik yerlere gelebilir. Yalnız başlangıçta biraz metroseksüel fitnessçı dergisi görmek kaçınılmaz olacaktır. Neticede elinden rahat para çıkaracak olan onlar ve okuduğu dergiyle imaj yapmak isteyecek olanlar da onlar. Yersiz ve hardcore bodycileri itecek bir cila olacaktır dergide.
Tabi ki Türkiye'nin oynak bürokratik ve siyasi işleyişi neticesinde yine birgün yabancı supplement girişi yasaklanır, ortalık karışır o ayrı mevzu.
 
evet dergimiz olsa muazzam olur... düşünün günün birinde türkiyede, bir avrupa veya dünya müsabakası olsa veya akdeniz müsabakası, zannediyormusunuzki tam tayfa bizden bahsederler, bizim sporcuların resimleri olabilir.... 1998de izmirde dünya müsabakası olmuştu. ertugrul gülcan 90kg 1. hamdullah overall şampion olmuştu... işte o ay flex dergisinde sadece 2 sayfa yer aldık... ama o sıralar türk body building dergi vardı ve tam 45 sayfa sadece müsabadaki a,dan z,ye herşey yazıyor ve resimler doluydu... posterde hamdullah aykutlu
 
body building ve dövüşcünün dünyası diye bir dergimiz vardı.Spor 2007 fuarında standlarına uğradım biraz muhabbet ettim geçmiş sayıların çoğunu hediye ettiler bana. Sordum ne zaman tekrar yayınlamaya başlıyacaksınız diye.Sanmıyorum artık yayınlanacağını para bulursak belki dedi. Bence Türkiyedeki bu kadar az sporcuyla body dergisi çıkması imkansız.

Bu sporu doğru dürüst devam ettiren spor olarak gören kaç kişi varki etrafımıza bir bakalım. Çoğunluk 2-3 aylık yada max-6-7 ay gelmek istiyorum diyenler.

Yalnız söyle bir şey yapılabilir. Bir erkek dergisinin nasıl bir teknoloji bölümü varsa birde body&fitness bölümü oluşturulabilir.
 
Yalnız söyle bir şey yapılabilir. Bir erkek dergisinin nasıl bir teknoloji bölümü varsa birde body&fitness bölümü oluşturulabilir.
Erkek dergileri böyle ekler hazırlıyor zaten. Bu da benim dediğim fitness tabanlı bir başlangıçın mantıklı olduğunu gösteriyor. İlk önce fitness&manita tavlama dergisi, oradan özerkliğini ilan eden hardcore body dergisi.
Bence çok uzak bir ihtimal değil.
 
joe weider.a saldırmış olması neden bukadar keyiflendirdi pek anlamak mümkün değil...
evet ahmet enünlü, türkiyenin gelmiş geçmiş en iyi body builder,idir, amma kendi salonlar zinciri olması gerekirken hala bu yaşında başka bir spor salonunda sosyeteye hocalık yapıyor.
 
Bu madalya meselesi nedir Daffy?
Ben duymamistim hic?

Bu arada Ahmet Abimizin resimlerindeki insanlara dikkatinizi cekerim;
Inanilmaz Hulk Lou Ferrigno...
Peruklu Mit Sergio Oliva...
En guzel vucutlu yarismacilardan Bob Birdsong...

Çok yakışıklı adammış Ahmet Abimiz, gerçekten soyu tükenen, farklı bir tür olan Vücut Kralı...

Bu arada geçtiğimiz aylarda enteresan bir haber nedeniyle manşet olmuştu Hürriyet Gazetesinde.
Kendisi "amerikadan ve avrupadan damizlik erkekler getirip irkimizi islah etmememiz gereklidir." diyerek büyük tepki çekmiş Osmanlı Aydını Abdullah Cevdet'in torunudur.
Hatta Murat Bardakçı, torununu görse böyle konuşmazdı diyerek, kendine yakışan zırva bir yazı yazmıştır :lol:



Bomberman Hillside'da onun öğrencisi sanırım, bize bir kıyak yapıp resimlerini scan etse süper olur.
Elimizde cok az resmi var.
Vaktim olsa gidip görmeyi çok isterim, yaşayan vücut geliştirme efsanevimizi...
bende ahmet hocamızın dehşet derecesinde muazzam renkli orjinal avrupada yarışmada çekilmiş bir fotoğrafı var. vücudunun tam zirve plduğu dönemler... aslında reimi ona vermek istiyorum fakat bi türlü fırsat olmadı... yakında buradan herkeze göndericem.. inanın poster yapılacak kadar süper bir resim
 
evet ahmet enünlü, türkiyenin gelmiş geçmiş en iyi body builder,idir, amma kendi salonlar zinciri olması gerekirken hala bu yaşında başka bir spor salonunda sosyeteye hocalık yapıyor.

masor bundan onceki mesajlarinda kisisel saldiri yok ama bu mesajda sosyete hocaligi yapiyor demek hos olmaz,herkesin kendi tasarrufu vardir,O kendine bu yolu secmistir,kendisi karar vermistir,bizim bu yonde Ona elestiri yapmamiz yanlis olur,lutfen daha dikkatli olalim.
 
body building ve dövüşcünün dünyası diye bir dergimiz vardı.Spor 2007 fuarında standlarına uğradım biraz muhabbet ettim geçmiş sayıların çoğunu hediye ettiler bana. Sordum ne zaman tekrar yayınlamaya başlıyacaksınız diye.Sanmıyorum artık yayınlanacağını para bulursak belki dedi. Bence Türkiyedeki bu kadar az sporcuyla body dergisi çıkması imkansız.

Bu sporu doğru dürüst devam ettiren spor olarak gören kaç kişi varki etrafımıza bir bakalım. Çoğunluk 2-3 aylık yada max-6-7 ay gelmek istiyorum diyenler.

Yalnız söyle bir şey yapılabilir. Bir erkek dergisinin nasıl bir teknoloji bölümü varsa birde body&fitness bölümü oluşturulabilir.
1998 yılında bd dergisinde ben birara reklam kodinatörlüğü yapmıştım.. hakikaten dergi kaendini zor döndürüyordu.. yine oyıllerda multipower piyasada universal,le pastayı paylaşıyoriken, kendilerine dergide mutlaka reklam vermelerini çok fazlasıyla kolaylıklar tanıyacağımı, hatta onlar için extradan konu haber yapıcağımı tahüt ettim. yinede reklam alamamıştım.... 99depreminden sonra bende ayrıldım. oaralar yayında durmuştu zaten.. yani aslında bizlerde dergiye sahip çıkmadık.. bütün spor salonlarını dolaşıyor abone olmaların için dil döküyordum nafile.... kaç yılıydı anımsıyamicam, sarıyerde türkiye seçmeleri vardı... derginin temsilcisi olarak... eryetiş kurtaraldan derginin afişini podyumun arkasına asmayı teklif ettim [ eryetiş kurtaral odönemin başkanıdı] bu müsabadaki tüm müsabık sporcular dergide tam boy resimleri ve haberleri olucağını söyledim yani bizim dergimiz dedim,, afişin podyumun arkasında yer alması için ciddi bir rüşvet istedi bizden.. halbuki dergi kendini zor döndürüyordu.. evet o sayı tuluğ topa kapak olmuştu yani şampinları kapak yapıyorduk... hakan gümüş, hamdullh aykutlu gibi isimlerin çoğu hem haber hem poster olarak dergimizde gündemdeydi.... herkez dergiyi mucle fitnessle kıyaslıyor, içeriğine bakmadan okumadan şöyle bir resimlerine bakıp atıyorlardı bir kenara.. negüzel dergiydi halbuki... işte o tarihlerde ahmet enünlüyle röportajımız oldu, eeğ bukadar önemli biriyle röportaj için, inanın basın yayında okuyan ileride muhabir olacak bir bayan arkadaşımıda götürdüm yanımda, röportaj saatler sürmüştü, hayatındaki tüm detayları tek tek sıralıyordu, tabi biz dergiye çoğunu komadık ama, çok güzel bol resimli 6 sayfa şahsına ayırdık. dargi yayınır yayınlanmaz kendisine bir dergi gönderdim, inanırmısınız birkez bile dönmedi ne bir teşekkür ne başka birşey... yani bizler kendi dergimize sahip çıkmadık arkadaşım
 
masor bundan onceki mesajlarinda kisisel saldiri yok ama bu mesajda sosyete hocaligi yapiyor demek hos olmaz,herkesin kendi tasarrufu vardir,O kendine bu yolu secmistir,kendisi karar vermistir,bizim bu yonde Ona elestiri yapmamiz yanlis olur,lutfen daha dikkatli olalim.
saydam en az bende sizin kadar çok seviyorum ahmet hocamızı, hiç şüpheniz olmasın, ama biz bodycileri yetim bırakmış gibi gelmiyormu sanada, o türk bodycilerin babası değilmi
 
Erkek dergileri böyle ekler hazırlıyor zaten. Bu da benim dediğim fitness tabanlı bir başlangıçın mantıklı olduğunu gösteriyor. İlk önce fitness&manita tavlama dergisi, oradan özerkliğini ilan eden hardcore body dergisi.
Bence çok uzak bir ihtimal değil.
çok güzel düşünmüşsün keşke şöyle ek ilave falan çıksa ilk etapta,,, ama hangi dergi olursa olsun geri dönüşümünü takip ederler , işte bu aşamada bize iş düşer dergileri ni almalıyızki devamı gelsin.
 
1998 yılında bd dergisinde ben birara reklam kodinatörlüğü yapmıştım.. hakikaten dergi kaendini zor döndürüyordu.. yine oyıllerda multipower piyasada universal,le pastayı paylaşıyoriken, kendilerine dergide mutlaka reklam vermelerini çok fazlasıyla kolaylıklar tanıyacağımı, hatta onlar için extradan konu haber yapıcağımı tahüt ettim. yinede reklam alamamıştım.... 99depreminden sonra bende ayrıldım. oaralar yayında durmuştu zaten.. yani aslında bizlerde dergiye sahip çıkmadık.. bütün spor salonlarını dolaşıyor abone olmaların için dil döküyordum nafile.... kaç yılıydı anımsıyamicam, sarıyerde türkiye seçmeleri vardı... derginin temsilcisi olarak... eryetiş kurtaraldan derginin afişini podyumun arkasına asmayı teklif ettim [ eryetiş kurtaral odönemin başkanıdı] bu müsabadaki tüm müsabık sporcular dergide tam boy resimleri ve haberleri olucağını söyledim yani bizim dergimiz dedim,, afişin podyumun arkasında yer alması için ciddi bir rüşvet istedi bizden.. halbuki dergi kendini zor döndürüyordu.. evet o sayı tuluğ topa kapak olmuştu yani şampinları kapak yapıyorduk... hakan gümüş, hamdullh aykutlu gibi isimlerin çoğu hem haber hem poster olarak dergimizde gündemdeydi.... herkez dergiyi mucle fitnessle kıyaslıyor, içeriğine bakmadan okumadan şöyle bir resimlerine bakıp atıyorlardı bir kenara.. negüzel dergiydi halbuki... işte o tarihlerde ahmet enünlüyle röportajımız oldu, eeğ bukadar önemli biriyle röportaj için, inanın basın yayında okuyan ileride muhabir olacak bir bayan arkadaşımıda götürdüm yanımda, röportaj saatler sürmüştü, hayatındaki tüm detayları tek tek sıralıyordu, tabi biz dergiye çoğunu komadık ama, çok güzel bol resimli 6 sayfa şahsına ayırdık. dargi yayınır yayınlanmaz kendisine bir dergi gönderdim, inanırmısınız birkez bile dönmedi ne bir teşekkür ne başka birşey... yani bizler kendi dergimize sahip çıkmadık arkadaşım

Açıkcası ben senin dediğin yıllardan kalma bir dergide Ahmet Enünlü röportajı görmüştüm Masor, sizin derginiz demiyorum, hatta inşallah değildir diyorum, zira çok kötü yapılmış bir röportajdı.
Ahmet Enünlü'nün güzel resimleri vardı, ancak anlattıkları kesinlikle anlaşılmamış, WABBA, NABBA, IFBB'in ne olduğu belli ki çok iyi ayırd edilmemiş, çorba gibi bir röportajdı.
Bunu Ahmet Hoca'yada söylediğimde, "insan dersine çalışmadan röportaj yapmaya kalkarsa böyle olur" diyerek, belli ki kendi de memnun olmadığını ifade etmişti.
Joe Weider'ı kenara itme olayının insanlara hoş gözükmesinin sebebini söyleyeyim.
Joe Weider bu işi endüstri haline getirmiş, çok zeki bir iş adamı, medya patronuydu ancak aynı zamanda bu işin saygın bir spor olmasına da engel olacak derece sporu politize eden, çıkarına uyan insanları yükseltip, kullandığı insanları bir kenara atabilen pek çok insanca sevilmeyen bir adamdı.
Joe Weider'ı sevmeyenler, sevenlerden fazladır.
Gerçi o olmasa, spor bu derece büyüyebilir miydi?
O da tartışma konusudur.
Ancak kimsenin yapamadığı birşeyi yapması, insanlarda "helal olsun" duygusu uyandırıyor, ancak ben onun çok iyi bir vücutçu olması ve belkide daha iyi yerlere gelmesine engel olduğu ben üzüntü duyuyorum.
Gerçi o olaydan sonra (1976 IFBB Dünya şampiyonası) WABBA ve NABBA'da overall şampiyonluklar kazandı, Sergio Oliva, Serge Nubret, Robby Robinson, Bertil Fox gibi isimlerle sahneye paylaştı.
Yani çokta kötü bir olay olmadı belkide ;)
Sosyete Hocalığı lafını da yakıştıramadım sana, kolay mı bu işler?
Hocanın iki gün yüz verdiği adamların, ona body ekrem muamelesi yapmaya kalkan insanların olduğu bir ülkede yaşıyoruz, yani buna "vefasızlık" diyelim.
Sen tek başına Ahmet Enünlü'den tüm bir spor camiasını değiştirmesini bekliyorsun.
Tek başına destan yazmış yurtdışında, kendi ülkesinde yeterince anlaşıldığına bile inanmıyorum.
Çok girişken, şovmen bir insan olsa belki biraz daha fazla tanınırdı, ama emin ol, mağaza zincirleri kuramamasının sebebi daha çok ülkemizde spora verilen değerle, siyasetçilerin spora olan yaklaşımıyla alakalı (daha doğru yaklaşmamasıyla!!!)...
 
joe weider.a saldırmış olması neden bukadar keyiflendirdi pek anlamak mümkün değil...

hakkı yendiği için olsa gerek!

sen nasıl bir terbiyesiz ve kendini bilmezsin ki ahmet enünlü'ye sosyete hocası diyorsun? merak etme o hala öğrenci gibi öğrenci olanlara hocalık yapıyor bu durumda senin memnun olmaman doğal ve sevindirici!
 
hakkı yendiği için olsa gerek!

sen nasıl bir terbiyesiz ve kendini bilmezsin ki ahmet enünlü'ye sosyete hocası diyorsun? merak etme o hala öğrenci gibi öğrenci olanlara hocalık yapıyor bu durumda senin memnun olmaman doğal ve sevindirici!
Ben bu kadar ağır konuşma taraftarı değilim.
Neden biliyor musun?
Bir çok insanın ya Ahmet Hoca'nın salonlar zinciri olması lazımdı, Hillside'da hocalık yapması aslında üzücü dediklerini duydum.
Şu anda Suadiye Shore Club'ta ve kendi salonu Şampiyon'da hocalık vazifesini en güzel şekilde sürdürüyor.
Saygı çerçevesi içinde, insanların, Ahmet Enünlü çok daha iyi şeylere layıktı demelerini anlayabilirim.
Tabii sosyete hocası lafı hoş olmadı, zira birisinin yüzüne diyemeyeceğin lafı buradada söylememek lazım, ve emin ol, Ahmet Enünlü'n yüzüne, "Ya hocam sende sosyete hocası oldun, yakışıyor mu sana?" diyemezdin!
Dersen neler olacağını ben bilmek istemiyorum!
O yüzden bence internet ortamında olsa bile daha özenli kelimeler kullanmak gerekiyor, çünkü bir insanın yüzüne konuşmayacağımız şeyi uzaktan söylemek bize yakışmaz.
Daffy, 1976 dünya şampiyonasında, 1. olan Robby Robinson hakkıyla 1. oldu, bunu Ahmet Hocamızda kabul ediyor, onu sinirlendiren, kendisi 2. olmayı hakkettiğini düşündüğü halde, Mike Mentzer'a geçilmesi oldu.
Resimleri inceledim, yarışmada Ahmet Hoca çok formdaymış, ancak şimdi Allah var, diğer adam da efsane Mike Mentzer, o senelerde,
ondan iyi omuzları, tricepleri, önkolları ve kalfları olan kimse yoktu.
Sırtı geriydi, detaysızdı, karnında detay yoktu, hatta midesi dışarı doğru çıkıktı.
Yani artıları ve eksileri vardı.
Ben açık söyleyim, Mike Mentzer kötüydü diyemem, Frank Zane gibi, eller başının arkasında vakum pozunda muhteşem görünüyordu o yarışmada.
Kolları çok güzel, bacakları pek detaylı değil ama çok kütleli.
Göğsü zayıf ama omuzları herkülvari.
Buna karşılık Ahmet Hoca müthiş define, karnı inanılmaz, kas kalitesi çok çok iyiymiş.
Ancak Menzter'deki öne çıkan bölgeler gibi dev kas grupları yokmuş, Ahmet Hoca'nın kalitesi ve güzel çizgilerine karşılık Mentzer'ın herkülvari kütlesi ve kas yoğunluğu...
Bu tabii benim görüşüm, yarışmayı tamamen satılmış olarak görmediğimi belirtmek istedim.
 
ben durup dururken kimseye ağır konuşmam, karşı taraftan bir saldırı varsa bu yola başvururum ki bu lafların ağır olduğunu değil karşı tarafın hakettiğini düşünüyorum

evet robby robinson un birinciliğini haklı gördüğünü biliyorum ama yine de ortada bir haksızlık var tıpkı sergio olivia, flex wheeler, serge nubret ve nicesine olduğu gibi... dünyada nice spor dalında nice federasyon başkanları var yanlı davranan ama joe weider kadar koyu ve bu kadar belli edeni ben görmedim, bazı çok önemli şeyleri de kendine mal etmesi cabası (sandow figüründe kendi kafasının yer alması gibi). bu davranışları da bu sporu tanıtması güzelliğini alıp götürüyor benim gözümde.

ahmet enünlüye ulaşamadığı için üzülen çok ama bunu hakeden insan sayısı çok çok az, federasyonda görev alan kimilerince çok önemli bir şahsiyet olarak görülen bir kişinin forumunda fotoğraflara bakın; bir etkinlik yapılmış, yarışmacı ve bu camiaca tanınan adamın üstünde sabah, öğlen, akşam aynı body her karede -bu deniz kenarı, yemek masası, yol ne olursa olsun- bir poz verme cabası, mesajlardaki bayağılık... ahmet enünlü gibi bir insanın bu adamlarla konuşacak neyi olabilir ki? bu insanlar bu sporu nereye götürebilir ki?

son olarak şunu söyleyeyim; ben de ''ne etliye ne sütlüye'' yada ''ne şiş yansın ne kebap'' düşüncesinden yana değilim.
 
ben durup dururken kimseye ağır konuşmam, karşı taraftan bir saldırı varsa bu yola başvururum ki bu lafların ağır olduğunu değil karşı tarafın hakettiğini düşünüyorum

evet robby robinson un birinciliğini haklı gördüğünü biliyorum ama yine de ortada bir haksızlık var tıpkı sergio olivia, flex wheeler, serge nubret ve nicesine olduğu gibi... dünyada nice spor dalında nice federasyon başkanları var yanlı davranan ama joe weider kadar koyu ve bu kadar belli edeni ben görmedim, bazı çok önemli şeyleri de kendine mal etmesi cabası (sandow figüründe kendi kafasının yer alması gibi). bu davranışları da bu sporu tanıtması güzelliğini alıp götürüyor benim gözümde.

ahmet enünlüye ulaşamadığı için üzülen çok ama bunu hakeden insan sayısı çok çok az, federasyonda görev alan kimilerince çok önemli bir şahsiyet olarak görülen bir kişinin forumunda fotoğraflara bakın; bir etkinlik yapılmış, yarışmacı ve bu camiaca tanınan adamın üstünde sabah, öğlen, akşam aynı body her karede -bu deniz kenarı, yemek masası, yol ne olursa olsun- bir poz verme cabası, mesajlardaki bayağılık... ahmet enünlü gibi bir insanın bu adamlarla konuşacak neyi olabilir ki? bu insanlar bu sporu nereye götürebilir ki?

son olarak şunu söyleyeyim; ben de ''ne etliye ne sütlüye'' yada ''ne şiş yansın ne kebap'' düşüncesinden yana değilim.
Nereden biliyordun Robby Robinson'un şampiyonluğunu haklı gördüğünü Daffy?
Daha önce sana hangi yarışma diye sorduğumda bilmediğini söylemiştin.
Bende zaten konuyu bizzat sayın Ahmet Enünlü'den dinledim.
Demek ki olayı çok net olarak bilmiyorsun.
Dediğim gibi ortada öyle bariz bir haksızlık, satılmışlık yok.
Joe Weider'a gelene kadar Hoffman'ın AAU'su vardı, ki zamanında çok önemli bir federasyondu, o zamanlar, Sergio Oliva gibi bir akıl almaz bir vücutçuya bile Amerika Şampiyonluğu vermiyorlardı, sadece zenci olduğu için.
Joe Weider'a gelene kadar bu sporda bulunan federasyonların başında başka zorba patronlar daha var.
Neyse konuyu çok uzatmak istemiyorum, ama benim burda yaptığım eğilip bükülmek, kırılmak değil, insanları anlamak, merak etmek, ondan sonra konuşmak adetimdir, bu sayede çok daha fazla bilgi sahibi oluyorum, fikir sahibi olmadan önce bilmenin faydaları tartışılmaz...
 
Back
Yukarı