Son kullanma tarihi geçmiş, bayatlamış bir tarayıcı kullanıyorsanız. Mercedes kullanmak yerine tosbaya binmek gibi... Websiteleri düzgün görüntüleyemiyorsanız eh, bi zahmet tarayıcınızı güncelleyiniz. Modern Web standartlarını karşılayan bir tarayıcı alternatifine göz atın.
3 kelimelik hikaye (hayal gücü iyi olanlar buraya)
Bundan yıllar önce yağmurlu bir akşamdı sarı çizmelerimi giymiş beni terkettiğin caddelerde dün bugün yarın diye tekerlerken kelimeleri toz bulutu belirdi. bir anda aklına gördüğü ruya geldi. derken ne görsün iri zeytin gözlü eski bir sevgiliydi. savrulmuş rüzgarlarla sokaklara. işte karşımdaydı ama Ayrılmıştık. yinede onu seviyordum . Annesi yüzünden seviyordum. Annesi yüzünden kapkara bulutlar sarmıştı benliğimi herzamanki gibi..Ona doğru ilerledim fakat o an..parlayan göz yaşlarını farkettim ve hemen fırsatı değerlendirip öptüm.. Garip bir his ev boş dedim sanki zaman durmuştu... ve bize gittik. annemi komşuya gönderdim.. aniden suratıma tokadı bastı ve gitti Ardından öylece bakakalmıstım yaprakları dökülen ağaçlar gibiydim sanki onsuz soğukta kalmıştım onsuz Kendimden iğreniyorum sanırım Yaptıklarımı gözden geçirdim neyseki sadece bi rüyaydi yataktan kalktım ve 39 derece ateş ile soğuk suyun içine balıklama atladım Keşke atlamaz olaydım... çünkü yüzme bilmiyordum Boğuldum ve öldüm....... ölmek cözum degilmis ayağa kalk ve Bunu ölümden kurtulduktan sonra hayal ettiğimi beni kendime getirdi soguk bir bira peşinden gitti elektrikler çok yanlıştı ama elektiriklerin birden gitmesi bana neyi kanıtlar ki? bir mum yaktım hikaye altüst olmuştu ve bir ışık... işte hayatımın anlamı dedim , işe gittim geçmek bilmiyordu saatler antreman vaktini beklerken hayatımın karmaşası budur çözülmeyi bekler daima.... Diye dalmıs düsünüyordum.. bir tıkırtı duyuverdim arkamda bana bakıyordu saat, antrenman vakti. ve o hatayı yaptım suplementlerimi almayı unutmustum.... ama beslenmem eksiksizdi yeterlimiydi acaba muamma... diye düşünürken uyandım meğer bir hayalmiş.. hayalden öte sanki 1 yıldır yapmamama ramen .derken öğlen yemeği vakti gelmişti artık salonun havası ciğerlerimde... kokuyu hissederken içimde... kavradım soğuk demiri işte oyun başlıyor... tekrar tekrar siliyorum hafızamdan o kötü saatleri, sanki bir hataydı tüm yaşananlar ve birden bir ses duydum.Arkamı dönmeye kalmadan çıkıverdi minik bir el ufak bir kız.... "annem yemeğe çağırıyor" dedi ama sofrada ekmekten başka bişey yoktu sandı küçük kız.. yine dün gibi aç mı kalacağız? tavuklu pilav hayaliyle... yemeye başladım ekmeğimi hanım kızsa da hep pirinç pilavı bıkmadınmı şunu yemekten... diye ben asla vazgeçemem ondan diyerek kaşığımı tabağa daldırdım; yerken antreman hareketlerimi aklımda canlandırdım ve hızla masadan kalktım. Çantamı alıp doğru otogara doğru yola Çıktım ve doğruca Antremana gittim ama moralsiz ve isteksiz darmadağın bir şekilde kenardaki banka çöktüm. tüm yaşadıklarımız gözlerimin beni ondan uzaklara önünden tekrar geçirdim ve kendime sordum... neden ömrümü salonda
harcadım, mı acaba
(biryer çok gaip geldi ev boş diyorum kız geliyor eve geldikten sonra tokatı atıp gidiyor. keşke bunu dediğimde atsaydı değil mi? ama bu “neyseki bir rüyayd”ı super toplamış)