E vitamini ölümcül olabilir

Sigaraya tutkun bir dostum, hekimin verdiği günde 800 ünite E vitamini ile sigaranın bedendeki hasarının engellenebileceğine inanmıştı. Kısa bir süre sonra "by-pass" ameliyatı geçirdiğini duydum. Sanırım hekim, sigaradan vazgeçiremeyeceğini anlayıp bu şekilde bir destek önermişti, ama arkadaşım E vitaminin iyi geleceğine kendisini o kadar inandırmıştı ki! Halbuki önemli bir bilimsel dergide çıkan bir makalede vücudun 200 ünitenin üzerindeki E vitamininden yararlanamadığı vurgulanıyor.Daha önemlisi ise, bir kaç klinik çalışmanın sonuçlarının bilimsel olarak değerlendirildiği, 2005 tarihli bir çalışmanın sonuçları; günde 400 ünitenin üzerindeki E vitamini dozları ölümcül olabilir. Vitaminler ve mineralerin vücutta, sağlıklı kalmamızı sağlayan biyokimyasal ve fizyolojik olaylarda çok önemli roller üstlendiğini biliyoruz. Bu konu ile ilgili haberler de, çok ilgi çektiğinden dolayı, basında sık sık yer alıyor. Farklı başlıklarla tekrar edilen yazılarda vitamin konusu işlenerek "sürekli kullanımı" teşvik ediliyor. Bir yazıda "Bağışıklık sistemini kuvvetlendirmek, soğuk algınlığından korunmak" için yüksek dozlarda C vitamininin yanı sıra multi-vitamin kullanılmasının yararlarından bahsediliyor.Ertesi hafta yayınlanan bir başka yazıda ise "stresle başetmek için" B vitaminlerinin yüksek dozda kullanılmasının yanı sıra antioksidan vitaminler A, C ve E vitaminlerinin kullanılması önerilmekte. Daha sonra çıkan bir yazıda ise, "yaşlanmayı geciktirmek amacıyla" antioksidan vitaminler A ve E'nin yanı sıra multi- vitaminlerin kullanılması gereği vurgulanmakta... Tüm bu önerileri izleyen bir vatandaşın masasının üzeri, farkında olmadan, aynı vitaminleri farklı oranlarda taşıyan onlarca formülasyon ile doluyor. Tabii vatandaşın yediği yemeklerden, meyve ve sebzeden aldığı vitaminler de var. Günlük gereksinimin kat kat üzerinde vitamin kullanımı. Günlük Gereksinim (GG kısaltması), yabancı kaynaklarda veya ilaç kutularının üzerinde RDA'nın (Recommended dietary allowance) Türkçe karşılığı. Her vitamin ve vücut için gerekli mineraller için yetkili kurumlarca tanımlanmış GG değerleri bulunmaktadır. Bildiğim kadarı ile, henüz ülkemiz insanının beslenme alışkanlıkları dikkate alınarak hazırlanmış resmi bir tablo bulunmuyor. Ülkemiz bir Akdeniz ülkesi olduğundan bizim beslenme şeklimize en benzer ve uygun olan Fransız vitamin ve mineral değerleri referans alınmaktadır. Ancak kişinin taze veya pişirilmiş sebze ağırlıklı ve dengeli et tüketimine, yani Akdeniz diyetine, göre belirlenen bu değerlerin et-kebap ağırlıklı beslenen, sebze ve meyveyi az tüketen kişilere göre veya tahıl ve bakliyat ağırlıklı beslenenlere göre uyarlanması doğru olacaktır. Çeşitli metabolik ve endokrin bozukluklar, alkolizm, sigara alışkanlıkları vb. durumlarda da farklı değerlendirmeler söz konusudur. Çevre ve çalışma koşulları, genetik özelliklerin rolü unutulmamalı. Yani kişisel vitamin ve mineral gereksinimleri kişilerin fizyolojik özellikleri, yaşam ve beslenme şekillerine göre önemli farklılıklar göstermektedir. Dolayısıyla vitaminlerin kişinin gereksinimlerine göre ayarlanması en doğru yoldur. "Vitamin bu, bir eksikliğim varsa vücuda yararı olur, nasılsa bir zararı olmaz"

prof dr. erdem yeşileda
 
Başlık yanlış olmuş. E vitamini ölümcül olamaz: Aşırı miktardaki E vitamini ölümcül olabilir.
Herşeyin aşırısı zararlı olduğu gibi vitaminlerin de aşırısı zararlıdır.

*

E Vitaminin Fazlalığı

Fazlalığının zararlı bir etkisi bu güne kadar gösterilmemiştir. Çünkü
diğer yağda eriyen vitaminler kadar depolanamazlar. Gereğinden fazla
alınanlarda birkaç gün içersinde dışkı ve idrarla vücuttan uzaklaştırılır.
Çok yüksek dozları bulantı ve ishal yapabilir.
Hayvan deneylerinde yüksek dozların büyümeyi durdurduğu, adaleleri
zayıflattığı, alyuvar sayısını azalttığı ve kemikleşmeyi yavaşlattığı
görülmüştür.
Düzenli E Vitamini kullananlarda doz günde 1200 IU yi geçtiğinde immun
sistemin baskılandığı gözlenmiştir. Halbuki düşük dozlar immun sistemi
güçlendirici etki sağlamaktadır.
Günde 400 - 600 IU yağsız ve suda eriyen süksinat formu dolaşımı
dolayısıyla dokuların kanlanmasını arttırıcı etki göstermesine karşın
diğer yağlı formu tansiyon hastalarında tansiyonu yükseltici etki
yapmaktadır.

E Vitaminin Tedavide kullanımı

Günümüzde oldukça popülerdir. Özellikle yaşla beraber kullanımı da
artmaktadır. Olumlu etkileri zaman içersinde kesinlik kazandıkça belki
kullanımı daha da artacaktır. Bir çok kronik hastalığın ve yaşlanma
olgusunun altında yatan nedenlere karşı olumlu etkileri olduğu
bilinmektedir.
Çocuklarda en yaygın kullanımı düşük doğum tartılı bebeklerin
alyuvarlarının erimeleri nedeniyle oluşacak kansızlığın önleme
tedavisidir.
Ayrıca solunum sıkıntısı, gözlerde oluşabilecek retina hasarlarını
engellemek amacıyla verilebilir.
Kistik fibroz denilen bir çocuk hastalığında kas zayıflığını önlemek
için kullanılır.
Bazı kullanım nedenleri tartışmalıdır. Etkili olup olmadığı yönünde
farklı fikirler vardır. Bunlar; yaşlanmayı geciktirmek, şeker
hastalığının zararlı etkilerinden korunmak, sporcuların performansını
arttırmak, kısırlık, düşükleri önlemek, katarakt oluşumunu ve prostat
büyümesini engellemek, deri, kas ve eklem hastalıklarının tedavileri
gibi konulardır. Beslenmede doymamış yağ asitlerinden zengin gıda
alanların yanında E vitamini alması faydalıdır. Bu konuda mantıklı
gözüken bazı kullanım alanları vardır.
Yaşlanma denilen olayın temelinde hücrelerin serbest radikallerin etkisi
ile dejenere olmaları ve değişmeleri yatmaktadır. E Vitamini de serbest
radikallerin bu zararlı etkilerini önlemektedir.
E Vitamini pıhtılaşmayı azaltmakta ve doku oksijenlenmesini
arttırmaktadır. Bu özelliği ile kalp - damar sorunlarına olumlu etki
yapabilir.
Pıhtılaşmayı azaltma ve trombositlerin yapışmasını engelleme özelliği
damar sertliği (=atheroscleroz) sorunu için etkili olabilir.
A Vitamini ile beraber günde 200 - 300 IU dozlarında kolesterol ve yağ
miktarlarını azaltmakta, tek başına HDL - Kolesterolu (iyi olan)
arttırmaktadır.
Kadınlarda adetlerin yarattığı şikayetleri gidermede, baş ağrısı, sıcak
basması, kuruluğa bağlı vaginal kaşıntı gibi menopoz yakınmalarında,
doğum kontrol haplarının yan etkilerini engellemede, meme kistlerinde
yararlı olduğu yolunda yayınlar vardır.
Solunum sistemindeki hücrelerin zarlarını ve akciğer dokusunu
antioksidan özelliği ile ozon ve nitrojen dioksit gibi hava kirliliğini
yaratan maddeler ile sigaranın içersindeki zararlı maddelerin
tahribatından koruyabilir.
Kanser tedavisinde kullanılan adriamycin ilacının kalbe zararlı
etkilerini engelleyebilir.
Zona hastalığında hem immun sistemi güçlendirmek hem de ağrıları
azaltmak amacıyla kullanılabilir.
Lupus Eritematosis dahil olmak üzere bazı cilt hastalıklarında A
Vitamini ile birlikte kullanılmıştır.

E Vitamini Gereksinimi

Günlük gerekli miktarı vücut ebatlarına ve beslenmede bulunan uzun
zincirli yağların oranına göre değişmektedir. Yenilen rafine yağlar, yağda
kızartılmış yiyecekler ihtiyacı arttırmaktadır.
Alfatakoferol için 1 mg. 1.49 IU (enternasyonel ünite) kabul edilir.
Önerilen günlük miktarlar
Kişi Asgari Önerilen
Bebekler 5 - 7 30
Çocuklar 8 - 12 30
Erkek 12 - 15 30 - 50
Kadın 12 50 - 100
Gebeler 15 100
Emzirenler 18 100

Olumlu etkiler nedeniyle ilaç şeklinde alındığında önerilen günlük 400 -
600 IU dir. Bu ihtiyaca göre 800 -1600 IU kadar çıkabilir. 1600 IU üstü
ancak doktor kontrollü olabilir.
E Vitamini Doğal Kaynakları
Doğada ve besinlerde bol olarak vardır. Fakat daha önce yazıldığı şekilde
çoğu besin maddeleri işlenir ve hazırlanırken tahrip olur.

Yiyecek 100 gr. da IU
Tereyağı 2 - 3
Margarin 15
Sıvı yağlar 75
Tavuk 2 - 3
Yumurta 15
Kırmızı et 2 -3
Fasülye 15
Tahıl 70 - 80
Sebze-meyve 150

 
Son düzenleme:
başlık yanlış olmuş. E vitamini ölümcül olamaz: aşırı miktardaki e vitamini ölümcül olabilir.
herşeyin aşırısı zararlı olduğu gibi vitaminlerin de aşırısı zararlıdır.

*

e vitaminin fazlalığı

fazlalığının zararlı bir etkisi bu güne kadar gösterilmemiştir. çünkü
diğer yağda eriyen vitaminler kadar depolanamazlar. Gereğinden fazla
alınanlarda birkaç gün içersinde dışkı ve idrarla vücuttan uzaklaştırılır.
çok yüksek dozları bulantı ve ishal yapabilir.
hayvan deneylerinde yüksek dozların büyümeyi durdurduğu, adaleleri
zayıflattığı, alyuvar sayısını azalttığı ve kemikleşmeyi yavaşlattığı
görülmüştür.
düzenli e vitamini kullananlarda doz günde 1200 iu yi geçtiğinde immun
sistemin baskılandığı gözlenmiştir. Halbuki düşük dozlar immun sistemi
güçlendirici etki sağlamaktadır.
günde 400 - 600 iu yağsız ve suda eriyen süksinat formu dolaşımı
dolayısıyla dokuların kanlanmasını arttırıcı etki göstermesine karşın
diğer yağlı formu tansiyon hastalarında tansiyonu yükseltici etki
yapmaktadır.

e vitaminin tedavide kullanımı

günümüzde oldukça popülerdir. özellikle yaşla beraber kullanımı da
artmaktadır. Olumlu etkileri zaman içersinde kesinlik kazandıkça belki
kullanımı daha da artacaktır. Bir çok kronik hastalığın ve yaşlanma
olgusunun altında yatan nedenlere karşı olumlu etkileri olduğu
bilinmektedir.
çocuklarda en yaygın kullanımı düşük doğum tartılı bebeklerin
alyuvarlarının erimeleri nedeniyle oluşacak kansızlığın önleme
tedavisidir.
ayrıca solunum sıkıntısı, gözlerde oluşabilecek retina hasarlarını
engellemek amacıyla verilebilir.
kistik fibroz denilen bir çocuk hastalığında kas zayıflığını önlemek
için kullanılır.
bazı kullanım nedenleri tartışmalıdır. Etkili olup olmadığı yönünde
farklı fikirler vardır. Bunlar; yaşlanmayı geciktirmek, şeker
hastalığının zararlı etkilerinden korunmak, sporcuların performansını
arttırmak, kısırlık, düşükleri önlemek, katarakt oluşumunu ve prostat
büyümesini engellemek, deri, kas ve eklem hastalıklarının tedavileri
gibi konulardır. Beslenmede doymamış yağ asitlerinden zengin gıda
alanların yanında e vitamini alması faydalıdır. Bu konuda mantıklı
gözüken bazı kullanım alanları vardır.
yaşlanma denilen olayın temelinde hücrelerin serbest radikallerin etkisi
ile dejenere olmaları ve değişmeleri yatmaktadır. E vitamini de serbest
radikallerin bu zararlı etkilerini önlemektedir.
e vitamini pıhtılaşmayı azaltmakta ve doku oksijenlenmesini
arttırmaktadır. Bu özelliği ile kalp - damar sorunlarına olumlu etki
yapabilir.
pıhtılaşmayı azaltma ve trombositlerin yapışmasını engelleme özelliği
damar sertliği (=atheroscleroz) sorunu için etkili olabilir.
a vitamini ile beraber günde 200 - 300 iu dozlarında kolesterol ve yağ
miktarlarını azaltmakta, tek başına hdl - kolesterolu (iyi olan)
arttırmaktadır.
kadınlarda adetlerin yarattığı şikayetleri gidermede, baş ağrısı, sıcak
basması, kuruluğa bağlı vaginal kaşıntı gibi menopoz yakınmalarında,
doğum kontrol haplarının yan etkilerini engellemede, meme kistlerinde
yararlı olduğu yolunda yayınlar vardır.
solunum sistemindeki hücrelerin zarlarını ve akciğer dokusunu
antioksidan özelliği ile ozon ve nitrojen dioksit gibi hava kirliliğini
yaratan maddeler ile sigaranın içersindeki zararlı maddelerin
tahribatından koruyabilir.
kanser tedavisinde kullanılan adriamycin ilacının kalbe zararlı
etkilerini engelleyebilir.
zona hastalığında hem immun sistemi güçlendirmek hem de ağrıları
azaltmak amacıyla kullanılabilir.
lupus eritematosis dahil olmak üzere bazı cilt hastalıklarında a
vitamini ile birlikte kullanılmıştır.

e vitamini gereksinimi

günlük gerekli miktarı vücut ebatlarına ve beslenmede bulunan uzun
zincirli yağların oranına göre değişmektedir. Yenilen rafine yağlar, yağda
kızartılmış yiyecekler ihtiyacı arttırmaktadır.
alfatakoferol için 1 mg. 1.49 iu (enternasyonel ünite) kabul edilir.
önerilen günlük miktarlar
kişi asgari önerilen
bebekler 5 - 7 30
çocuklar 8 - 12 30
erkek 12 - 15 30 - 50
kadın 12 50 - 100
gebeler 15 100
emzirenler 18 100

olumlu etkiler nedeniyle ilaç şeklinde alındığında önerilen günlük 400 -
600 iu dir. Bu ihtiyaca göre 800 -1600 iu kadar çıkabilir. 1600 iu üstü
ancak doktor kontrollü olabilir.
e vitamini doğal kaynakları
doğada ve besinlerde bol olarak vardır. Fakat daha önce yazıldığı şekilde
çoğu besin maddeleri işlenir ve hazırlanırken tahrip olur.

yiyecek 100 gr. Da iu
tereyağı 2 - 3
margarin 15
sıvı yağlar 75
tavuk 2 - 3
yumurta 15
kırmızı et 2 -3
fasülye 15
tahıl 70 - 80
sebze-meyve 150



bu makale kiminse altina imzasini atmali benim yaptiğim gibi bu kadar kişinin sorumluluğunu üzerine alamaz mevzu bahis insan sağliği
işkenbe yazilariyla kimse kimsenin hayatiyla oynamaz!!
 
işkembe ile ne alakası var arkadaşım, "e vitamini ölümcül olabilir" diye başlık mı olur? antioksidan bir vitamin nasıl olurda ölümcül olabilirmiş, işkembe ithamı yapmadan, basit bi rşekilde copy-paste yapmadan evvel bu başlığı bana bi açıklasana...
onu diyenin profluğundan bile şüphe edilir.

bu forumda hakaret etmek ne kadar kolay yahu...

kaynak istiyorsan al sana kaynak.

bak bakalım ODTU ne yazmış e vitamini konusunda:
http://www.metu.edu.tr/~e123528/e_vit.htm



*
prof osman müftüoğlu yazmış:
http://www.********.com/content/sag2
(n-e-o-s-a-n-t-e yıldızlı yerlere gelecek olan kelime)

diğerleri
http://tr.wikipedia.org/wiki/E_vitamini
http://tr.mydearbody.com/vitaminler/E-vitamini.html
http://www.genelsaglikbilgileri.com/e-vitamini/
http://www.genbilim.com/content/view/289956/75/

Mesajınız otomatık olarak birleştirilmiştir---------- mesajın eklendiği saat 17:50 ---------- ilk mesajın gönderildiği saat 17:46 ----------

 
Benim şahsi kimseyle meselem olamaz hem siz neden alındığınızıda anlamış değilim bu bir tepkiydi çünkü bazı çıkar çevreleri salt cebini doldurmak için bu asılsız iddalarla insanları koyun misali gütmeye çalışıyorlar ayrıca bu makaleyi yazan üstada yaptığınız saygısızlık hiç hoş değil bunuda belirtmek isterim,yıllarını verip bu noktaya gelen bir tıp profösürünü böyle bir çırpıda yargılamanız beni çok düşündürdü...
şimdi gelelim konunun özüne verdiğiniz linkleri itinayla inceledim osman müftüoğlu ve wikipedia dışında hiçbiri referanslı yazı değil yani kuru gürültü
benim yolladığım yazıdaki mayo klinik meslektaş arkadaşlarca güvenirliliği bilinen çok sağlam bir araştırma merkezidir.mesala osman beyin o makalesinin bulunduğu yaşasın hayat adlı kitap bende var size aynı kitaptan başka kısımlar aktarmak isterim

sayfa 233
ek bilimsel gıda desteği alın
bu asla bir one a day vitamini uygulaması değildir.bu çevrenin meydana getirdiği tahribatları engelleyen yüksek potansiyele sahip gıdalardan oluşan komplike bir sistemdir.deneyimli bir doktor bunu her hasta için hastaya özel olarak tasarlıyıcaktır.yaşınız cinsiyetiniz özgeçmişiniz ve soygeçmişiniz genetik ve çevresel riskleriniz mesleğini bu kombinasyonların yapılmasından size uygun dozun belirlemesinde son derece önemlidir.başkaları için yapılmış vitamin mineral ve besin desteklerini kullanmayın

şimdi burda ne sonuç çıkar insan vücudu son derece komplike ve şuan modern tıbbın bile içinden çıkmakta zorlandığı bir çok konuyu içeriyor söz gelimi karaciğerde 5 dakika içinde gerçekleşen reaksiyonlar çözülebilse yeryüzünde çözülemeyen bir kimya probelimi olamaz.hiç bir insan durduk yere hariçten safsatalarla bende şu vitamin eksik bu mineral fazladır diye bir iddada bulunamaz.vücudumuzda bu eksiklikleri ortaya koyucak sayısız mekanizma vardır.mesala skorbut hastalığı c vitamini eksikliğinden şekillenir veya acne tedavisinde sık reçete edilen bir ilaç(marka vermek istemiyorum) yoğun miktarda Avitamini içerir bu cihetten karaciğerdede uzun dönemde etkileri olabilir
mesala bir örnek daha daha 5-6 yıl öncesine kadar sigara içenlerin Avitami kullanması onları sigaranın kanserojenik etkilerinden koruyacağı düşünülyordu (hatta mutlaka kullanılmalı deniliyordu)bugün ise sigara içenlerde a vitaminin kanseri körüklediği ortaya çıktı bunun için kimse kimseyi yargılayamadı ve yargılayamazda bunlar uzun ticari konular girmekte istemiyorum

zaman sıkıntısı sebebiyle fazla katılım gösteremiyorum fakat burda meslektaşlarımdan da hassasiyet bekliyorum ama sizden bir ricam var lütfen ne olursa olsun bilmediğimiz işlerin peşinden gitmeyelim
 
sevgili kardeşim, sen işkembe diye bir laf yazarsan böyle tepkiler alman normal...

ayrıca iyi yazmışsın, güzel yazmışsın başka yerlerde de gezmişsin...başka vitaminlere gitmişsin...bunlara bişey demiyorum ki zaten

sen hala benim ilk sorduğum soruma cevap vermemişsin ki...

madem "bildiğin işin peşinden gittiğini" iddia ediyorsun, bana cevap yaz: Antioksidan bir vitamin olan E vitamini nasıl olur da ölümcül olabilir? soru basit. benim takıldığım tek nokta bu, copy-paste yaptığın yazının içeriği değil, yazının başlığı na takıldım ben...copy-paste yaptığın makaleyi ve benim o topiğe verdiğim ilk mesajımı bir daha iyice okursan anlayabilirsin...

yazının içeriği ile yazının başlığı birbirini tutumuyor...yazının içinde e vitamini fazlalığı tehlikelidir diyor, e vitaminin kendisi tehlikelidir demiyor...günlük ihtiyaç yaklaışk 50-60 IU civarında iken senin copy-paste yaptığın makalenin içeriğindeki değerler 200-400-800???

soru basit. cevap bekliyorum: e vitamin nasıl ölümcül olabilir?
 
sayın abilerim kendiniz diyorsunuz E "vitamini" diye bakın ne diyor vitamin vitamin nasıl öldürür bu bana garip geldi açıkcası
 
b-c ile a-d-e-k vitaminleri arasındaki farkı bilseydin bunu sormazdın...
 
sevgili kardeşim, sen işkembe diye bir laf yazarsan böyle tepkiler alman normal...

ayrıca iyi yazmışsın, güzel yazmışsın başka yerlerde de gezmişsin...başka vitaminlere gitmişsin...bunlara bişey demiyorum ki zaten

sen hala benim ilk sorduğum soruma cevap vermemişsin ki...

madem "bildiğin işin peşinden gittiğini" iddia ediyorsun, bana cevap yaz: Antioksidan bir vitamin olan E vitamini nasıl olur da ölümcül olabilir? soru basit. benim takıldığım tek nokta bu, copy-paste yaptığın yazının içeriği değil, yazının başlığı na takıldım ben...copy-paste yaptığın makaleyi ve benim o topiğe verdiğim ilk mesajımı bir daha iyice okursan anlayabilirsin...

yazının içeriği ile yazının başlığı birbirini tutumuyor...yazının içinde e vitamini fazlalığı tehlikelidir diyor, e vitaminin kendisi tehlikelidir demiyor...günlük ihtiyaç yaklaışk 50-60 IU civarında iken senin copy-paste yaptığın makalenin içeriğindeki değerler 200-400-800???

soru basit. cevap bekliyorum: e vitamin nasıl ölümcül olabilir?

Yazının sahibi hocam olur ve değerlendirmesi bana düşmez ama farmakognozi dalında çok başarılı bir bilim adamıdır. Türkiye'de en çok yayın çıkaran hocalardandır. Yazının tamamını okuduysanız 200-400-800 ünite gibi rakamların birbiriyle çelişmediğini, bunları da sizin gibi internette bulduğu her hangi bir siteden c/p lediği yazılardan değil bilimsel geçerliliği olan çalışmalardan derlediğini anlarsınız.
 
benim yazdıklarımı okumadan, aklınızca cevap yazmaya çalışıyorsunuz...

soruma yanıt bekliyorum. üstelik soru da sonderece basit.

bilimsel makaleymiş, copy pastemiş uğraşmayın bunlarla, aklınızca bana cevap verdiğiniz de zannetmeyin, .... üstelik benim derdim aklınızca yermeye çalıştığınız şeylerin de hiçbirisi değil, gözlerinizle okuyun yazdıklarımı aklınızla okuyun, başka yerlerle değil...

soru basit:
EN BÜYÜK ANTİOKSİDANLARDAN OLAN BİR VİTAMİN NASIL OLUR DA ÖLÜMCÜL OLABİLİR?

tekrar ediyorum, vitaminin fazlalığıyla uğraşmıyorum, yazının içeriğiyle uğraşmıyorum (ki zaten 6 nolu mesajımda belirttiğim gibi yazıya katıldığımı da yazmış idim, ona rağman yazıyı okumadan alıntılayıp hala hoca savunması yapılması da tuhaf)

yazının başlığıyla uğraşıyorum.

gözünüzle okuyun şu yazdıklarımı, içeriğine iyice bakın, aynı soruyu kaç defa yazdım kimse cevap veremedi, hala kendi hocasını savunmaya çalışıyor bana, sanki benim o hocayla derdim varmış gibi...

gözünüzle okuyun ve cevap verin...kalın harflerle ve büyük karakterlerle yazdım daha nazıl yazayım bilmiyorum.

bilmediğini bilmeyen birine laf anlatıyorum galiba...

soru basit buraya cevabını yazın....bana hoca savunması yapmayın...onu bilseydin böyle söylemezdin demeyin, yazmış olmak için özlü sözlü yazmayın, bana cevap verin...

verilemeyecek her cevap, verilecek her özlü -ama konuyla çok gereksiz- söz, verilecek her türlü savunma ya da çamur atma çabası benim sizinle ve konuyla ilgili düşüncelerimi doğrulayacaktır...
 
Son düzenleme:
Back
Yukarı