Eşcinsellik mevzu daha önceden de tartışılmıştı forumda. Sanırım üyelerden biri, arkadaşlarından birinin eşcinsel olduğunu öğrenmenin paniğiyle tavsiye istiyordu… Baya yol kat edilmiş bence su forumda son tartışmanın üzerinden!
Ancak ben yine de son derece eğlenceli bir şey yapmaya girişeceğim, ve tartışmanın başından bu yana söylenenleri tilki gazeteci modunda oradan buradan kesip, üzerlerine “pek değer”li yorumlarımı yapıştıracağım…
Unutulmasın. Asıl motivasyon eğlence. Kırılmaca, darılmaca yok =)
Chosen şöyle demiş: “vucudu guzel olanlarında yuzde 90 ı gay” –> Keşke… Sanırım bir eşcinsel olarak ben de öyle dilerdim… Hatta eminim heteroseksüel erkekler bile öyle dilerlerdi, rakiplerinin sayısını azaltmak adına. Ama bu yoruma dünyanın çeşitli yerlerinde bulunmuş biri olarak ne yazık ki, katılamıyorum…
Üstüne letsev şunu söylemiş: “şunuda asla unutma azınlık olan herkesin ki burda gaylar herhaldeki karşı cinsten hoşlanan erkelerden az yani azınlık oluyorlar bi sıkıntı çeker” –> Haklı bir tespit; tespit olarak kaldığı sürece… Yoksa durumun bu olması, böyle olması gerektiği anlamına gelmiyor! Neyse ki kendisi de bilahare böyle düşündüğünü belirtmiş.
Çeşitli açıklamalar ve bilimsel dayanak sunma çabalarından sonra Flexor sormuş : “G.. olmak vucut için normalin dışında bir gelişmedir. sağlıklı insan vucudunda normalin dışında ne olursa olsun doktora gitmeli. bu olayınızı anladığınız anda hiç doktora gittinizmi. ?” -> Soru bana yöneltilmemiş ama herhalde bir eşcinsel olarak benim cevabım da forumun ilgisini çeker. Hayır, ben genelde soruyu soranlara doktora gitmelerini tavsiye ediyorum. Zira tedavi edilmesi gereken ve bununla birlikte tedavi edilebilir olan eşcinsellik değil, homofobidir. Dini cemaat fonlarıyla (Tanrım, Vatikan seferber olmuş durumda!) hazırlanmış birkaç araştırmanın yanında diğer bazı araştırmalar, hatta en basitinden American Psychological Association’ın yaklaşımı (ki kendileri bunu 1971’den itibaren hastalıklar listesinden çıkarmışlardır) incelenirse daha iyi bir bakış açısı yakalanabilir.
Fitnessist ise eklemiş: “ama işin birde "gerçek" kısmı var. normal olarak görülmesine imkan yok zira herkez kendi cinsiyle şiftlşemeye çalışsa insan türü yok olurdu.” -> Neyseki herkes eşcinsel değilmiş de insan ırkı devam etmiş. Ama halen eşcinseller “herkes” gibi olmadıkları için neden anormaller, ya da hastalıklar anlayabilmiş değilim…
Zorro31 de yorumda bulunmuş: “normal birşey değil ancak herkesin kendi tercihidir.Herkes belirli sınırlar içerinde istediğini yapmakta özgürdür” -> Offf, tamam, pes, normal bir şey değil! “Normal” çok matahmış gibi =P
Flexor eklemiş: “Ama en azından şu denenmeli diyorum kırmızı çizgiye geçilmeden en azından doktora gidilmesi. hiç değilse kişi kendisi için doğrusunu yapmış olur.” –Z Kırmızı çizgiyle ne kastedilmiş olabilir, cidden merak ediyorum. Bir eşcinsel olarak öz tanımlama ve kendinin farkına varma mı?! Neyse, kırmızı çizgilerle doğmuş, kırmızı çizgilerle yaşayan biri olarak çok fazla karıştırmıyorum mevzuyu…
Bir tespitte tekrar chosen’dan gelmiş: “bu durumu kabul edip bu yasanan durumu madah bişeymiş gibi ortalık yerde yasayıp çoluğa cocuğa kotu ornek olarak yasayan insanlara kızıyorum çunku bunun sıkıntılarını yeterince yasadık neden baskalarına kotu örnek olalım...” –> Bunlar benim için dehşet dakikaları oluyor ciddi şekilde =) Nasıl yani chosen?! Sevgili forum, görüyorsunuz işte toplumun eşcinsel erkeklere neler yaptığını! Arkadaşımız ancak bir internet forumunun sayfaları arasında “out” olabilirken bile, kimliğinden utanmayıp bunu gizlemeden yaşayanları çocuklara kötü örnek olan (aman tanrım düşünsenize, çocuklar dünyada eşcinsel diye bir şey olduğunu öğrenecek!!! Lütfen Noel Baba’nın olmadığını da söylemeyin!!!) insanlar olarak gördüğünü adeta ağzından kaçırıyor… Ah, toplum, ah… =)
Draqo’nun Manchausen sendromu teorisine ise bayıldım -> Bakın, bakın, gayim ben, bana bakın, benimle ilgilenin, gayim ben, gayim, bana bakın, yuppi! =)
Sonra da eklemiş: “Genetik faktörün homoseksüellikte etkin olduğu hala tartışılmaktadır. Henüz buna sebep olacak bir mutasyon tespit edilememiştir. Genetik faktör cinsiyet değişikliği yapan kişilerde etkilidir. Homoseksüellikte aksi kanıtlanmadıkça etkili değildir.” -> Gerçekten mi? Ben neden sürekli aksi şeyleri okuyorum! Birileri birilerini kandırıyor, ya da belki de birileri yalnızca görmek istediklerini görüyor ama kim kim, onu ben de bilmiyorum =)
Fitnessist eklemiş: “cinsellikte kadın ve erkek vardır. eşcinsellik doğallıktan öte en doğru tabiriyle bir çeşit cinsel fantazi, cinsel eğilim olarak ifade edilmeli bence. üçüncü bir tür olarak değil.” -> Diğerlerini bilemeyeceğim ama ben de gayet doğaldı… Ne ekstra bir hap aldım, ne çeşitli enteresan bb hormonlarıyla üzerimde deneyler yaptım, ne de bir cinsel seçim formu doldurup eşcinsel olmayı talep ettim. Kendiliğinden vardı hep eşcinsellik hayatımda, doğam gereği ;-)
Deli 333 delirtmiş =) : “bilimsel olarak baktığımızda beyinsel olarakta bir paradoks var, hormonsal olarakta. yani gay lerin ilk problemi bence bunu hastalık olarak görmemesinde.” -> Bizi hasta olmadığımız konusunda ikna edecek yeterince bilimsel ve tıbbi delil var ancak homofobiklerin elinde ne var? Yok, yok, ben kesin tanıyı koydum… Homofobikleri ilk problemi, bunu hastalık olarak görmemeleri
CEMS22 enteresan bir iddiada bulunmuş. Dinleyeylim: “herkez hemfikirdirki hepimizin takıntılı düşünceleri vardır sabit fikirleri ruh sağlığı yerinde insan azdır ve asıl soru bunlar kime neye göre sağlıklıdır?? topluma göre elbette.. toplum normlarına en yakın olan en sağlıklıdır..” -> Hmmm… 1936-45 arasında en sağlıklı Alman, en fazla fırınlayanıydı! Ne şüphe! ;-)
Chosen demiş ki: “gayler görsellik yaratıcılık konusunda erkeklerdende kadınlardanda öndedirler” -> Bu nasıl bir özcülük bilmiyorum! Bir olguya işaret etse de (sanat ve dizaynda eşcinsel olanların önemli oranı, ya da eşcinsel olduğunu ifade edebilenlerin önemli oranı), böyle bir özcülük eşcinselliği ve eşcinselleri stereotipleştirmekten daha fazlasına hizmet etmeyeceği için, uzak durulması gereken bir tutumdur! Dikkatinize!...
Sivasli kızmış, ve şöyle demiş: “tum doktorlar psikologlar cikipta herkesin yasantisina saygimiz var ama bu bir hastalikti ve tedavi edilmesi lazimdir derken sen cikipta gayet normaldir diyemezsin...saygim var ama normal degil” -> daha fazlası tersini söylüyor. Senin normuna uygun değil belki, ama hastalık değil, tedavi edilmesi gerekmiyor ve tedavisi de yok. Senin adına üzgünüm, ama maalesef öyle. =)
DumanG’den süperler: “İnsan kiz veya erkek serefi ve namusu icin yasamasi gerekir geri kafali bi insan degilim ama kişinin cinsel tercihi yaşamini degiştirmeye göze aliyosa sapiliktan baska bisey degildir” -> Hıh?!
“Ben bu tarz insanların sapık tekliflerine magdur kaldigim icin belkide bu kadar tepkiilyim kişinin hemcinsiyle ilişkiye girmesi kadar igrenc bisey olamaz heralde. Herkes bi gün yaptiklarindan dolayi hesaba cekilicek olmasini gözardi etmemesi ve ona gore yasamasi dogru olandır İLERİ GÖRÜŞLÜ arkasaşlarimizin ve inanmayanlarr icin problem yok heralde :S” -> Ooo… Hem çok korktum hem de çok utandım ileri görüşlü ve inançsız (!) olduğum için… Eminim kendisi hesabını vereceğini düşünerek evlilik öncesi ilişkiye girmiyor, cinsel yöneliminin neticesinde kadınları “sapık teklifleri”yle mağdur etmiyordur ;-)
“Düsüncesini yesinler onlarin daha bi karaktere oturmamis hayatını cinsel tercihi üzerine koymus bi insanin ne fikri ne de varligi onemli degil tabiiki böyle seyler olucaktir topluma bunlari taslamak gerekmez herkes kendi hayatindan sorumludur kımse kımsenın hayatınada karısamaz fakat aferim cok iiiyi yapiyosun demek ileri goruslülük olamaz” -> Hayatını cinsel tercihi üzerine koymuş insanlar?! Pardon?!!! Sanırım DumanG’nin bir “cinsel tercihi” yok, cinsel tercihi olanlara pek bir kızgın… Aaa… Anladım… Heteroseksüel olunca bir cinsel tercihiniz olmuyor, eşcinsel olunca ekstra davranmış ve bir şey tercih etmiş oluyorsunuz… Hmmm.. Çok makul
Coyote bir çeşit şaka yapmış: “Diyelimki gaysınız ve böyle yaşamak istiyorsunuz. Hay hay o zaman böyle yaşayın. Ama tutup bunu diğer gay olmayan insanlara normal bir şeymiş gibi söylerseniz bu olmaz.” -> Sus, konuşma, sakla, bastır, görünme, ama istediğin gibi yaşa ;-)
“Yine insanlarla takılın, sohbet edin makara yapın yaşadığınızı kendiniz yaşayın ve sizin gibi gay arkadaslarla yaşayın.” -> Sosyal dışlama, toplum dışına itilme, marjinalleşme buna deniliyor. Sonra da gayler niye böyle, gayler niye şöyle? Niye acaba?!
Endomurat yorumda bulunmuş: “Gay olma konusu ise başka bir konu, açıkcası benim gay kişiler ile herhangi bir sorunum yok veya homofobik değilim fakat son yıllarda özellikle yabancı dizi ve filmlerle çok fazla göze sokulduğunu düşünüyorum. Bu durumun ise çok normal kabul edilerek bu şekilde empoze edilmeye çalışılmasından ise rahatsızlık duyuyorum.” -> Cinselliğin her haliyle (heteroseksüel erkek ve kadınların, eşcinseller erkek ve kadınların, transların ve diğerlerinin…) ticarileşmesi beni de rahatsız ediyor. Ancak tepki neden tek bir grubunkine? Aynı dizi ve filmlerde dolgun göğüslü kadınlar da birer seks imgesi halinde gözünüze “normal”mişcesine sokulmuyor mu? Farklı bir açıdan baktığımızda ise eşcinselliğin medyada görünür kılınması, eşcinselleri görünür kılıp statükoya meydan okuduğu ve önyargıların aşılmasına yardım ettiği için (her zaman değil. Bazen bunların kendileri önyargı üretiyorlar! Bkz. Eşcinsel sorunlu ergen Amerika dizisi karakteri modeli) değerli olduğunu düşünüyorum.
Flexor sormuş: “ BU duyduğum yada okuduğum yazı üstüne farklı bir bakış açısı sunmam gerekirse çok fakir demeyimde durumu iyi olmayan kişilerde neden g.. çok az. bundan 20 yıl önce atıyorum binde birken neden şuan binde on. eğer siz oto tamircisi bir babanızın yanında yetişmiş olupta mesleğiniz oto tamircisi olsaydı evinizde internet vs olmasaydı ve gününüzün büyük bir bölümünü çalışarak geçirseydiniz yine bu pozisyonda olurmuydunuz. ?” -> Pozisyonla kastedilen eşcinsel olmaksa, evet olurdum. Fark şurada olurdu; kimseyle bunu paylaşmaz, kimliğimi saklamaya çalışır, kendimi belki de olmadığım kişi olmak için ikna ederken kafayı yiyor şekilde bulurdum. Genel olarak sosyo-kültürel (sosyo-ekonomik kesinlikle değil!) çevrenin eşcinsel olanların görünür olmasında etkin olduğu doğru olabilir. Ancak bu kesinlikle yüksek sosyo-kültürel gruplarda hiç homofobik yok, düşüklerde ise herkes homofobik anlamını taşımaz. Üstelik, bildiğim kadarıyla kimse canı sıkıldığı, boşta kaldığı, çok kolay bir hayat yaşadığı ya da fazla para sahibi olduğu için eşcinsel olmaz. Yaz tatillerinde eşcinsel, okula veya işe döndüğünde heteroseksüel olan arkadaşlar var ise, bu durumda tezim çürütülebilir tabi…
Chosen bilgi vermiş: “transeksuel ve travestilerin (ki bu gay olmanın en uc noktasıdır)” -> bu gay olmanın en uç noktası değil, başlı başına farklı bir kategoridir. Ki bu insanlara trans denir. Ne yazık ki bu kategori eşcinsellerden bile daha çok toplumsal olarak damgalanır, hayat imkanları daraltılır ve şiddete maruz kalırlar.
Cexenes şöyle demiş: “cinsellik her zaman için kapalı kapılar ardında yaşanılması gerekli bir olaydır göz önünde cinsel içerikli davranışlarda bulunmak kabul edilebilir değildir.” -> Peki, bu yoruma katılabilirim. Sokağa çıktığımda köşede birleşmeye çalışan insanlar görmek benim de hoşuma gitmez. Ama sorun cinsel içerikli davranışın tanımlanmasında çıkıyor. Örneğin; heteroseksüel bir çiftin ele ele yürümesi cinsel içerikli değil, ama eşcinsel çiftinki öyle; heteroseksüel çiftin sarılması ve öpüşmesi değil ancak eşcinselin ki öyle. Bunun altında yatan fikir; eşcinsellerin verili olduğu düşünülen cinselliğinin üstüne (daha doğrusu yerine) başka bir şeyi salt vahşi, insani (medeni ya da belki de) olmayan dürtülerle arzuladığı yanılgısı… Bedensel bir doyumsuzluk, açlık ve sapıklık olduğu sanısı…
Ama acdsee olağanüstü şekilde açıklamış! Kendisinin mesajına kelimenin tam anlamıyla “aşık” oldum!!! Olağanüstü! Nihayet, ama nihayet biri “aşk”ı meselenin içine koyabilmiş. Evet, aşk yalnızca heteroseksüellerin tekelinde değildir ve eşcinseller de aşık olur. Onların da duyguları vardır, tek dertleri belden aşağıları ya da vücutlarında dolaşan hormonları değildir…
İyi tartışma, ve bence iyi tespitler… Lütfen devam edelim.