laktik asit birikimi ve overtraining

Maalesef yazdıklarınız diyete dair acı bir tecrübe. Bir sporcu diyetisyeni olarak, yüksek yağlı diyetler ile ilgili bu forumda onlarca kişi ile tartıştım, bir o kadar kaynak ekleyerek görüşümü bildirdim. Ancak bu konuda genel olarak düşünüleni pek değiştiremedim. Böyle kişilere üzülerek sizi örnek göstermek gerekiyor. Aslında bir çok yayın var ketojenik diyetin veya low carb diyetin uzun dönemde kalp ve bilişsel fonksiyonlar için zararlı olabileceğine dair, ancak bunlar es geçiliyor. Sanırım kolay uygulanabilir olması cazip geliyor( 100 g bulgur yemek yerine 40 g yer fıstığı yemek elbette daha kolay). Bir de sosyal medyada ve tvde o kadar çok reklamını yapan oldu ki insanlar etkilenmekte haklılar.
Bir kaç yıl önce sporcu beslenmesine Türkiye'de önderlik eden profesör hocama ketojenik diyetler ile ilgili ne düşündüğünü sorduğumda, diyetin dönem dönem popülerlik kazandığını insanların popüler olmak için bu diyeti gündeme getirdiğini ve diyetin hastalıklar için geliştirilip sağlıklı bireyler için uygun olmadığını söylemişti. Elbette buna yanıt vererek, diyetin güvenilir olabileceğini söyleyen yayınları paylaşabilecek olanlar vardır. Ancak ketojenik/low carb diyetin uzun dönem etkilerinin ne kadar ağır olduğunu gösteren onlarca çalışmayı karşılık olarak ekleyebilirim. Bunlardan biri de sizin yaşadığınız problem gibi, kalp rahatsızlıkları. Çalışmalarda karbonhidratsız/düşük karbonhidratlı, yüksek yağlı diyetlerin miyokardiyal iskemi, kardiyak arest, aritmi gibi ciddi yan etkilerin olduğundan bahsediyor. Bir yayında, 3 yıl kendi başına ketojenik uygulayan bir adölesanın 3. Yılında aritmiden öldüğünü ve doktorların sebep olarak diyeti gösterdiğini belirtiyor..
Daha büyük problemler yaşamadan diyeti bırakmanız iyi olmuş. Yaşadıklarınız için üzülsem de, daha büyük problemler yaşamadığınız için sevindim. Beslenmeyle ilgili sorularınız olursa forumdan sorabilirsiniz, yardımcı olmaya çalışırım. Geçmiş olsun.
Teşekkür ederim. Sorunu 2017 Ocak'ta ilk yaşadığımdan beri ilk kez Exclusive'ın yorumunu gördüm benzer sorun yaşayan biri olarak. Tabi ben nerede yanlış yaptığımı anlayamadığım için iki kez tekrar etti ve uzun sürdü. Ketojenik diyeti ilk sizden duyup şimdi okudum. Benimki ona yakın diyebilirim. O zaman Canan Karatay'ın "ekmek yemeğin" uyarısı üzerine yoğun kardiyo + "ekmek yememe"(0 karbohidrat) uygularken diğerlerini (yağ, protein, vitamin, mineral) kesmeden almaya devam ettim. Fakat bu karbonhidrat almadan spor yapmanın bende ne sorun yarattığını inanın hala çözebilmiş değilim. Kalpte, kaslarda yada metabolizmada bir zararı oldu mu bilmiyorum. Doktorlar fiziksel sorun yok diyor ve tıbbi tetkiklerin hepsi normal, tahlillerde değerler referans aralığında. Kas yıkımı olsa böbrek vs bir kaç değerde CK'da görünür dediler. Kalple ilgili EKG defalarca, EKO, holter yaptırdım. Eforda 7. son seviyeyi de tamamladım. Endokrin doktoru her şeyiniz çok iyi, rahatlıkla spor yapabilirsiniz diyor. Son 1.5 yıl içinde 20den fazla kez acil+poliklinike gittim. Ama bir sonuç alamadım. 3 gün ard arda 45 dk tempolu yürüyüş yada bir gün yürüyüş+koşu yada bunların üstü herhangi spor yapınca, yaptığım şeyin yormasına bağlı ya bittikten yarım saat sonra ya da ertesi gün çarpıntı, göğüs bölgesi solda ve sırtta kas eklem ağrıları, depresif durum oluyor. Anca 2 gün dinlenme ve beslenmeden sonra geçiyor. Vücudumun psikolojik olarak bunu bana yaptırma ihtimalini de göz ardı etmiyorum. Bu yüzden artık yaşadığıma benzer tecrübe yaşayanlar var mı diye bakıyorum. Acaba Exclusive tamamen iyileşti mi, ne kadar zamanda iyileşti merak ediyorum. Yani çektiğim sorun zamanla dengeli beslenmeyle düzelen geçici bir şey mi, yoksa kalıcı bir şey mi, asıl onu öğrenmek istiyorum. Yaşadığım sorunu yaşayan duyduğunuz birileri varsa paylaşırsanız sevinirim.
 
Bende spordayken 74 falan iken 190 boy düşünün yani , ağırlık antremanındayken su içiyordum ellerim titriyordu yere dökmemek için galiba bendede olmuştu bu sorun ama ozamanlar diyette değildim. Yaş 14 ttü
Diyetteyken cardio sırasında kalp çarpıntıları kardio olmayan günlerde 1 günde 3-4 kere bir saniyeliğine kalbim acıyordu , protein alıyordum karbonhidrat almıyordum ama yağ almıyordum (bu dönemlerde cardio ve body yapıyordum bu anlattığım olaylarda)
Şuan 87 kiloyum kasta kazandım , bu konuda hiçbir şekilde doktora gitmedim ve bu konu hakkında laktik asitle ilgili zerre kadar bişi bilmiyordum[DOUBLEPOST=1527869016][/DOUBLEPOST]Burada okuduklarımdan anladım , muhtemelen bendkei sorun bunun aynısıydı ama belki
 
Merhaba. Bendeki sorunun ne olduğunu 1.5 yıldır anlayamamış olmamın üstüne, yaklaşık bir hafta kadar önce internette anxiety(kaygı) bozukluğu üstüne bir yazı okudum ve şikayetlerimin hepsinin orada yer alması ve yapılan fiziki tetkiklerimde de hiçbir çıkmamış olmasına istinaden, benim de sorunumun bu olabileceğine kanaat getirdim. Böylece spor yapmamın önünde engel olmadığını kesinleştirmek için tekrar kardiyoloji doktoruna gittim. Doktor sorunumun kesinlikle kalp yada metabolizmaya bağlı olmadığını, psikiyatriste gitmemi, panik bozukluk gibi göründüğünü söyleyerek tahminimi teyit etti. Sonra Ağrı(algo) merkezine ve Fizik terapiste de gittim, şikayetlerimi dinlediklerinde hepsi de sorunumun fiziksel değil psikolojik göründüğünü, pskikiyatriste gitmem gerektiğini söyledi. Sonra kendimi psikolojik toplayıp spor yapmayı denemeye karar verdim ve 1.8 km yürüyüş üstüne kendimi zorlayarak 2km koşmayı başardım. Tabi o esnada kalbimden sırtımdan içimden her tür garip patırtı kütürtü çarpıntı ağrı yanma saplanma oldu ama önemsemedim ve korkumu yendim. İnanılmaz bir mutluluktu! Demek 1.5 senedir boşuna psikolojik bir kısır döngü yaşamış, spor yapamamıştım. Sonra da dün 1.5 senedir uzak kalıp özlediğim fitnessi tekrar yapmak için davrandım ve aksam üstü düşükten başlayıp tekrar adetlerini artıra artıa 1.5saat idman yaptım. Cok mutluydum! Derken eve geldim oturdum. Bir carpıntı başladı ki kendimi zar zor taksiyle hastane aciline attım :( Evde dinlenme sürecine girmiş olmama rağmen nabzım durduk yere 120'nin üstüne çıktı, belki 140-150. Yolda giderken kalbimde inanılmaz çırpıntılar, bozuk atışlar boğuluyor gibi göğsümün üstünde de aynı krizdeki gibi baskı hissi de var ve dedim eyvah kalp krizi geçiriyorum. 1.5 yıl aradan sonra ani spora yüklendiğimden için kriz geçiriyordum, ve yolda dualar ediyorum. Sonra Acile vardığımda çarpıntılar azaldı, bozuk hareketler normale döndü. Temiz çıkan EKG'den sonra Acil doktoru önceden panik atak olup olmadığımı sordu. Teşhis konmamakla beraber son 1.5 yıldır çarpıntı skıntısı çektiğimi ve kardiyoloğun psikiyatriste gitmemi söylediğini söyledim. Neden böyle saçma bir şey yaşadığımı sorduğumda "PANİK ATAĞI OLAN KİŞİ PERFORMANS YAPTIĞINDA HERKES GİBİ ONUN DA NABZI YÜKSEK ATTIĞINDA, PANİK BOZUKLUĞUN DURUMU TETİKLEYEREK SEMPATİK SİSTEMİ VE HORMONLARI ETKİLEYİP KALBE EKTRA KAN POMPALADIĞINI VE KİŞİDE KISIR DÖNGÜ BİR ÇARPINTI SKINTISINA NEDEN OLDUĞUNU" söyledi. Bugün de psikiyatriste gittim, bende panik bozukluk olduğunu teyit etti ve acil doktorun söylediğini teyit etti. Kısa sürede hızlı kilo vermemin yarattığı şok, artı gen dahil başka yaşamsal ve çevre faktörlerin de rol oynayabiliceğini söyleyip ilaç artı psikoterapi verdi. Ayrıca, spor yapmamda hiçbir sakınca olmadığını, çarpıntı olduğunda panik yapmayacaksam spor yapabileceğimi, yapacaksam da altı üstü çarpıntı olabileceğini, rahat olmam gerektiğini, o esnada kafamı başka şeylere vermemi söyledi. Bu konuda kendimde şunu fark ettim. Eğer spordan sonra ayakta dolanıp durmaya devam eder başka şeylerle ilgilenirsem çarpıntı olmuyor. Ama evdeysem ve özellikle bir yere oturursam, yani kendimle baş başa kalıp kendimi dinlemeye başlarsam, yine çarpını olur mu diye düşünürsem çarpıntı oluyor :) Özetle, diyeceğim o ki kalp tetkiklerinizi, kan ve hormon testlerinizi sağlam yaptırın. Eğer hiç bir şey çıkmıyor ve çarpıntı devam ediyorsa, durumun psikolojik olma ihtimalini kesinlikle göz ardı etmeyin. Ben yıllarca fitness yapmama rağmen bu tongaya düştüm, siz de düşmeyin. Sevgiyle kalın.
 
Back
Yukarı