Margarin ve Tereyağı arasındaki farkı biliyor musunuz?

  • Konuyu başlatan Konuyu başlatan izzet
  • Başlangıç Tarihi Başlangıç Tarihi

izzet

Üye
bir bodyci icin her zaman zeytin yagi diger yaglardan daha iyidir ama
bu yaglarida kullananlar vardir(benim gibi :D )




YaĞ Severlerİn Dİkkatİne

--------------------------------------------------------------------------------

Margarin ve Tereyağı arasındaki farkı biliyor musunuz?

Lütfen sonuna kadar okuyun…. Çok ilginç.

· Her ikisi de hemen hemen aynı kaloriye sahiptir.

· Tereyağı çok az daha fazla doymuş yağ oranına sahiptir. 8 grama 5 gram.

· Harvard Tıp Fakültesinin çalışmasına gore tereyağı ile karşılaştırılınca margarin yemek kadınlarda kalp hastalığına yakalanma olasılığını %53 artırıyor.

· Tereyağı yemek yiyeceklerdeki diğer besin öğelerinin emilimini artırıyor. Tereyağının besinsel değeri yüksek olmasına rağmen margarinin çok düşüktür. Çünkü katkılıdır.

· Tereyağı margarinden çok daha lezzetlidir ve diğer yiyeceklerdeki tadları zenginleştirir. Tereyağı yüzyıllardır bilindiği halde margarin 100 yıldan az bir süredir yapılmaktadır.

Ve şimdi margarine gelelim…

· Yağ asitleri çok yüksektir…

· Koroner kalp hastalığı riskini üçe katlar…

· Toplam kolesterolü ve LDL’yi yükseltir. (Kötü kolesterol)

· HDL’yi düşürür. (iyi kolesterol)

· Kanser riskini beş katına çıkarır…

· Anne sütünün kalitesini düşürür…

· Bağışıklık sistemini zayıflatır…

· İnsülin tepkisini düşürür.



İŞTE EN İLGİNÇ KISMI!



· Margarin plastikten yalnızca 1 molekül farklıdır.

İşte bu gerçek beni hayatım boyunca bir daha margarin ve diğer hidrojene yiyecekleri yemekten alıkoymuştur .. (Hidrojene demek moleküler yapısına hidrojen eklenmiş demektir.) Kendiniz de deneyebilirsiniz: Bir paket margarine alın ve gölge bir yere koyun. İki gün içinde şunları gözlemleyeceksiniz. Üzerinde bir tane bile sinek yok! (Bu size birşeyler anlatmalı.)

Çürümemiş ve kötü kokmamıştır. Çünkü hiçbir besin değeri yoktur ve üzerinde hiçbir şey gelişmez. Hatta mikro organizmalar bile yerleşmez. Neden? Çünkü nerdeyse plastiktir. Evdeki plastik kablonuzu eritip de tostunuza surer misiniz?

Dr Yucel e tesekkurler
 
Vaktinde Saircon yazmıştı bunu(plastikten tek molekül farkı). Güzel paylaşım yinede ;)
 
sevgili arkadaşım izzet ne kadarda güzel izah etmiş, SANA ÇOK TEŞEKKÜRLER OLSUN Kİ BİZİ BİLGİLENDİRDİĞİN İÇİN, inanılmaz güzel bi bilgi bunları bütün arkadaşlarıma anlatıcam.
 
allahhh ! margarin yiyemicez daha. hayatta ağzıma süremem (plastik) ee tereyağıda çok pahalı. sıvı yağda bir sorun yok deyin lütfennnn :oops:
 
izzet dedi:
İŞTE EN İLGİNÇ KISMI!



· Margarin plastikten yalnızca 1 molekül farklıdır.

İşte bu gerçek beni hayatım boyunca bir daha margarin ve diğer hidrojene yiyecekleri yemekten alıkoymuştur .. (Hidrojene demek moleküler yapısına hidrojen eklenmiş demektir.) Kendiniz de deneyebilirsiniz: Bir paket margarine alın ve gölge bir yere koyun. İki gün içinde şunları gözlemleyeceksiniz. Üzerinde bir tane bile sinek yok! (Bu size birşeyler anlatmalı.)

Çürümemiş ve kötü kokmamıştır. Çünkü hiçbir besin değeri yoktur ve üzerinde hiçbir şey gelişmez. Hatta mikro organizmalar bile yerleşmez. Neden? Çünkü nerdeyse plastiktir. Evdeki plastik kablonuzu eritip de tostunuza surer misiniz?

Dr Yucel e tesekkurler
Abicim bu molekül olayına fazla kafayı takmayın isterseniz. Çünkü C18 H24 O2 molekülü kadınlık hormonunu oluştururken, C6 H12 O2 ise bildiğimiz toz şekeri oluşturuyor. Yani bırakın 1 moleküllük farkı, sadece atom sayılarındaki değişiklik bile farklı maddeler oluşturabiliyor. Margarin ve plastik ayrı maddelerdir. Merak etmeyin bea :lol:
 
arkadaşlar araştırdıkça insanın karşısına nasıl sağlıksız beslendiğimiz çıkıyor..aşağıdaki pasaj bir makaleden alıntı..margarinler ve hayvansal gıdaların kıyaslaması..

http://beslenmebulteni.com/beslenme/modules.php?name=News&file=article&sid=84 adresindeki faydalı bilgilerden faydalanmakta yarar var..

Yağlar hakkında diğer üzerinde durmak istediğim bir konu, hangi yağların yararlı, hangilerinin zararlı olduğudur. Özellikle birçok doktor, diyetisyen ve medya, bizleri hayvansal katı yağların ne kadar zararlı olduğu ve bitkisel yağların kalp sağlığı için tercih edilmesi gerektiği konusunda ikna etmiştir.


Bunun örneklerini gerek yazımın basında belirttiğim %400’luk bitkisel yağ/margarin tüketimi artısından ve bundan 15-20 yıl kadar önce piyasada adının duyulmadığı yağsız et, diyet süt, az yağlı yoğurt gibi ürünlerin türemesinden görüyoruz.

Her şeyden önce eğer hayvansal yağlar kalp hastalıklarından sorumlu ise, bugün hiçbirimiz burada bulunmuyor olurduk. Çünkü yazımın ortalarında bahsettiğim gibi insanoğlunun evrimi süresinde avcılık ve etle beslenme birinci kaide idi.

Nitekim araştırmalar göstermiştir ki bitkisel yağların katılaştırılması yolu ile elde edilen margarin ve hidrojene nebati yağların piyasaya ilk sürüldüğü 1910-1915 yıllarının öncesinde kalp hastalığı bütün dünya çapında izine rastlanılmayan bir hastalıktı.

Bu yağların piyasayı ele geçirmesinden sonra kalp hastalığı buğun Amerika’daki bütün ölümlerin %40’ini bulur duruma gelmiştir. Besin yağları konusunda dünyaca tanınmış uzman Mary Enig’in araştırmaları ise damar tıkanıklığı ile kati hayvan yağlarının tüketimi arasında bir ilişki saptayamamıştır.

Bu araştırmalarda görüldüğü üzere damar iç çeperlerini tıkayan yağların yalnızca %26’si hayvansal yağlardan oluşmakta, geri kalan kısmi ise doymamış (bitkisel) yağlardan meydana gelmiştir. Son olarak diyetlerinin yaklaşık %90’ini hayvansal yağların oluşturduğu Eskimoların ve Kuzey Amerika yerlilerinin populasyonu içerisinde tek bir kalp/damar hastalığı vakası görülmemiştir.
 
Teşekkürler çok faydalı bir yazı herkes okusun.
 
Back
Yukarı