Merhaba,
18 yaşımı yeni dolduruyorum. Yaklaşık olarak 8-9 ay önce spora kayıt oldum. Vücut geliştirme hevesi ile size başıma gelenleri anlatmak istiyorum.
Öncelikle spora başladığım zaman gayet normal bir şekilde, yeni başlayan herkes gibi spor hocasının bana verdiği programın dışına çıkmayarak ufak ufak vücut geliştirmeye başladım. 3 ay bu şekilde gitti ve yavaş yavaş gelişiyordum. Ancak 3 ay geçtikten sonra fark ettim ki istediğim gelişimi elde edemiyorum. Bende artık araştırmalar yapmaya başlamıştım. Bu sefer programın biraz dışına çıkarak ve kendi kafama göre ilerlemeye başlamıştım. Mesela fark ettiğim konulardan biri sürekli olarak ağırlık arttırmadığımdı. Bende artık her idmanda bir önceki idmana göre ağırlık arttırdım. Daha çok yemeye başladım. Bunları yapınca gerçekten hızlı bir şekilde geliştiğimi görmeye başladım. Özellikle omuz ve göğüs idmanlarını çok severdim.
Bu şekilde yaklaşık 1 ay daha gittim. Annem bana hep spora gittiğim için kızardı. Oğlum ne işin var sporda, git dersinle işin gücünle ilgilen derdi. Yarın öbür gün büyüdükten sonra işini gücünü eline aldıktan sonra gidersin. O zaman sana kimse karışamaz. Ancak şimdi bırak sporu derdi. Tabi benim kalın kafam hiç bir zaman dinlemedi bunu.
O aralar hep deadlift ve squat öğreniyordum. Daha sonra düzenli hafif ağırlıklarla squat yapmaya başladım. Maksimum 15'er kilo takmıştım. Öyle diyebilirim. Oda en son bırakmadan önceki rekorumdu. Bir gün Ağır Sağlam'ın trapez videosuna denk geldim. Orada dediği eğer trapez makinesi yoksa artık bar ile mi yaparsanız ne ile yaparsanız yapın elinize çok ağır bir şeyin alın ve bekleyin idi. Bende spordayken dedim ki madem öyle, o zaman 30'ar kilo takıp hem deadliftte ağır girince nasıl bir hissiyatmış onu göreyim, hem de kaldırdıktan sonra ayakta bekleyip trapez geliştiririm dedim. Ne olduysa işte o gün oldu...
Bildiğim kadarıyla belimi düz tutup pozisyon aldım ve kaldırdım. Ancak kaldırırken ne olduysa bilmiyorum sanki bir anda tüm bilincim gitti. Gözlerim görmiyor, kulağım duymuyor gibiydi. Bir yandan yanımdaki hoca "bas bas bas!" diye bağırıyor ama onu bile duymuyor gibiydim. Ayağa kalkmam uzun sürdü. Kalktığım tamam dedim ve o bar elimdeyken 2-3 dakika bekledim. Sonra bıraktık ve deadlift macerası orada bitti. Muhtemelen o ağırlıktan dolayı tüm formumu kaçırdım. O hareketten sonra belim ağrımaya başladı. Belim ağrıyınca idmanı bırakıp çıktım. Eve gittim ve uyudum. Öbür gün kalktığım da belimde hiç bir ağrı yoktu. O an sevindim dedim oh be bir şey olmamış. Sonra öğleden sonra belim ciddi şekilde ağrımaya başladı. Bir yandan da trapezlerim çok ağrıyordu. Sürekli şişik durumdaydı. Büyük ihtimalle trapezlerimi yırtmıştım. Bir anda öyle bir ağırlık gelince dayanamamışlardı. Ağrı 2-3 saat sürdü ve daha sonra tamamen gitti. Bende ne olur ne olmaz diyerek spora 15 gün ara vermiştim. Doktora gitme gereği duymadım.
Ara verdikten sonra spora devam ettim ve bu sefer deadliftten korkmaya başladım ve o günden sonra bir daha bulaşmadım. Ancak squat yapmaya devam ettim. Ona da dediğim gibi hep düşük kilolar diyebilirim. O şekilde de 2-3 ay gittim. Bir gün sırtımda kronik bir ağrı başladı. Dikkat çekerim, sırtımda! Normalde sırtımın yan tarafları biraz biraz ağrıyordu ancak hareket ettikçe bu ağrı artıyordu. Spor hocama sorduğum zaman sırtta fıtık olmaz, kasların da bir anormallik vardır. Biraz bekle geçer. Geçmezse gidersin doktora dedi. Bende bekledim. Ancak geçmedi. En son doktora gittim. Doktor önce muayene etti. Sonra bana çok güzel bir haber verdi. Dedi ki "Dostum, muhtemelen spordan dolayı bir dönemlik sırt ağrısı çekiyorsun. Sırtta fıtık olmaz. O yüzden korkma sadece dinlen. Geçer. Ancak yine de istiyorsan biz MR çekip bakalım. Orada her şeyi çok net görürüz." Bende tamam bir şey yokmuş ama yine bakalım dedim. MR çektirmeye gittim.
MR işlemi sonun da MR'ı çeken arkadaş yanıma geldi ve dedi ki "Sen naptın ya? oğlum sen sırtına beline dumbell atanlardan mısın lan? Ne hale sokmuşsun sırtını belini. Daha 18 yaşında adamsın yazık günah değilmi beline..."
MR sonucu:
Bel bölgesin de ters tarafa doğru 2 tane protrüzyon.
Sırt bölgesin de 2 tane bulging. Birisi ağrı yapıyor.
Bel bölgesin deki o 2 tane disk, muhtemelen bana squat çekerken öğretildiği şekilde yani beli ters hilal şeklinde tutup çektiğim için oldu. Aynı zamanda MR sonucunda çıktı; skolyoz + kifoz + lordoz hastasıymışım. Tabi o güne kadar bilmiyorduk...
Son zamanlar da da evde otururken durduk yere kronik bir diz ağrısı başladı. Bazı günler sağ dizimin ağrısı artıyor, bazı günler hiç yok. Onun için de doktora gitmem gerek.
Bakın arkadaşlar, ben şu an da 2 aydır evde oturuyorum. Şu anda artık kendimi sakat bir insan gibi hissediyorum. Artık ne yediğimden içtiğimden zevk alıyorum ne de gençliğim falan kaldı. Sanki tekerli sandalyem eksikmiş gibi... Bu hale girdiğim için artık bu konularda biraz daha olgun düşünebiliyorum. O yüzden buradan Ağırsağlam'a söylemek istediğim bir şey var.
Ağırsağlam, senin bu olanlarda bir suçun olmadığını biliyorum. Sen sadece güzel içerikler yapan, vücut geliştirme camiasına güzel şeyler katan bir ekipsin. Sizden çok şey öğrendim. Bilimsel araştırmalara dayanan bilgiler veriyorsunuz ancak bunların hepsini yaparken unuttuğunuz bir şey var. Ben ve benim gibi spor da 18 yaşında olan, 17 yaşında olan, 16 yaşında olan ve belki de 15 yaşında olup da vücut geliştirme aşkı ile seni izleyen sayısız genç var. Bizler genç arkadaşlar olarak kanımız çok hızlı akar. Kendi sağlığımızın değerini bilmeyiz ve her zaman için risk almayı severiz. Ne yaptığımızı bile bilmiyoruz. Sen bu şekilde kanı deli gibi akan gençlere deadlift yapın, squat yapın ve işte elinize ağır bir şey alıp bekleyin trapez geliştirin demeni artık mantıklı bulmuyorum. Bana kalırsa videoların da 18 yaş altı arkadaşlara deadlift ve squat önermemelisin.
Tüm bu olanlar ardından beni en çok üzen konu ne biliyor musunuz? Pilot olma hayalim... Sakatlanmasaydım yakın zamanda üniversite de pilotaj okumak için yurt dışına çıkacaktım. Abim arkamdaydı. Tüm pilotaj masraflarını karşılayacaktı ve bende küçüklükten beri kurduğum pilotluk hayaline ulaşacaktım. Ancak artık kendimi sakatladığım için pilot olabilir miyim, muamma. Yemin ediyorum spora başladığım güne lanet ediyorum. Keşke annemin lafını dinleseydim. Hem büyüdükten sonra spora başlasaydım belki olgun düşünürdüm ve sporu daha çok hafif çalışarak, tehlikeli hareketlere girmeden sağlığım için yapardım. Kim bilir...
18 yaşımı yeni dolduruyorum. Yaklaşık olarak 8-9 ay önce spora kayıt oldum. Vücut geliştirme hevesi ile size başıma gelenleri anlatmak istiyorum.
Öncelikle spora başladığım zaman gayet normal bir şekilde, yeni başlayan herkes gibi spor hocasının bana verdiği programın dışına çıkmayarak ufak ufak vücut geliştirmeye başladım. 3 ay bu şekilde gitti ve yavaş yavaş gelişiyordum. Ancak 3 ay geçtikten sonra fark ettim ki istediğim gelişimi elde edemiyorum. Bende artık araştırmalar yapmaya başlamıştım. Bu sefer programın biraz dışına çıkarak ve kendi kafama göre ilerlemeye başlamıştım. Mesela fark ettiğim konulardan biri sürekli olarak ağırlık arttırmadığımdı. Bende artık her idmanda bir önceki idmana göre ağırlık arttırdım. Daha çok yemeye başladım. Bunları yapınca gerçekten hızlı bir şekilde geliştiğimi görmeye başladım. Özellikle omuz ve göğüs idmanlarını çok severdim.
Bu şekilde yaklaşık 1 ay daha gittim. Annem bana hep spora gittiğim için kızardı. Oğlum ne işin var sporda, git dersinle işin gücünle ilgilen derdi. Yarın öbür gün büyüdükten sonra işini gücünü eline aldıktan sonra gidersin. O zaman sana kimse karışamaz. Ancak şimdi bırak sporu derdi. Tabi benim kalın kafam hiç bir zaman dinlemedi bunu.
O aralar hep deadlift ve squat öğreniyordum. Daha sonra düzenli hafif ağırlıklarla squat yapmaya başladım. Maksimum 15'er kilo takmıştım. Öyle diyebilirim. Oda en son bırakmadan önceki rekorumdu. Bir gün Ağır Sağlam'ın trapez videosuna denk geldim. Orada dediği eğer trapez makinesi yoksa artık bar ile mi yaparsanız ne ile yaparsanız yapın elinize çok ağır bir şeyin alın ve bekleyin idi. Bende spordayken dedim ki madem öyle, o zaman 30'ar kilo takıp hem deadliftte ağır girince nasıl bir hissiyatmış onu göreyim, hem de kaldırdıktan sonra ayakta bekleyip trapez geliştiririm dedim. Ne olduysa işte o gün oldu...
Bildiğim kadarıyla belimi düz tutup pozisyon aldım ve kaldırdım. Ancak kaldırırken ne olduysa bilmiyorum sanki bir anda tüm bilincim gitti. Gözlerim görmiyor, kulağım duymuyor gibiydi. Bir yandan yanımdaki hoca "bas bas bas!" diye bağırıyor ama onu bile duymuyor gibiydim. Ayağa kalkmam uzun sürdü. Kalktığım tamam dedim ve o bar elimdeyken 2-3 dakika bekledim. Sonra bıraktık ve deadlift macerası orada bitti. Muhtemelen o ağırlıktan dolayı tüm formumu kaçırdım. O hareketten sonra belim ağrımaya başladı. Belim ağrıyınca idmanı bırakıp çıktım. Eve gittim ve uyudum. Öbür gün kalktığım da belimde hiç bir ağrı yoktu. O an sevindim dedim oh be bir şey olmamış. Sonra öğleden sonra belim ciddi şekilde ağrımaya başladı. Bir yandan da trapezlerim çok ağrıyordu. Sürekli şişik durumdaydı. Büyük ihtimalle trapezlerimi yırtmıştım. Bir anda öyle bir ağırlık gelince dayanamamışlardı. Ağrı 2-3 saat sürdü ve daha sonra tamamen gitti. Bende ne olur ne olmaz diyerek spora 15 gün ara vermiştim. Doktora gitme gereği duymadım.
Ara verdikten sonra spora devam ettim ve bu sefer deadliftten korkmaya başladım ve o günden sonra bir daha bulaşmadım. Ancak squat yapmaya devam ettim. Ona da dediğim gibi hep düşük kilolar diyebilirim. O şekilde de 2-3 ay gittim. Bir gün sırtımda kronik bir ağrı başladı. Dikkat çekerim, sırtımda! Normalde sırtımın yan tarafları biraz biraz ağrıyordu ancak hareket ettikçe bu ağrı artıyordu. Spor hocama sorduğum zaman sırtta fıtık olmaz, kasların da bir anormallik vardır. Biraz bekle geçer. Geçmezse gidersin doktora dedi. Bende bekledim. Ancak geçmedi. En son doktora gittim. Doktor önce muayene etti. Sonra bana çok güzel bir haber verdi. Dedi ki "Dostum, muhtemelen spordan dolayı bir dönemlik sırt ağrısı çekiyorsun. Sırtta fıtık olmaz. O yüzden korkma sadece dinlen. Geçer. Ancak yine de istiyorsan biz MR çekip bakalım. Orada her şeyi çok net görürüz." Bende tamam bir şey yokmuş ama yine bakalım dedim. MR çektirmeye gittim.
MR işlemi sonun da MR'ı çeken arkadaş yanıma geldi ve dedi ki "Sen naptın ya? oğlum sen sırtına beline dumbell atanlardan mısın lan? Ne hale sokmuşsun sırtını belini. Daha 18 yaşında adamsın yazık günah değilmi beline..."
MR sonucu:
Bel bölgesin de ters tarafa doğru 2 tane protrüzyon.
Sırt bölgesin de 2 tane bulging. Birisi ağrı yapıyor.
Bel bölgesin deki o 2 tane disk, muhtemelen bana squat çekerken öğretildiği şekilde yani beli ters hilal şeklinde tutup çektiğim için oldu. Aynı zamanda MR sonucunda çıktı; skolyoz + kifoz + lordoz hastasıymışım. Tabi o güne kadar bilmiyorduk...
Son zamanlar da da evde otururken durduk yere kronik bir diz ağrısı başladı. Bazı günler sağ dizimin ağrısı artıyor, bazı günler hiç yok. Onun için de doktora gitmem gerek.
Bakın arkadaşlar, ben şu an da 2 aydır evde oturuyorum. Şu anda artık kendimi sakat bir insan gibi hissediyorum. Artık ne yediğimden içtiğimden zevk alıyorum ne de gençliğim falan kaldı. Sanki tekerli sandalyem eksikmiş gibi... Bu hale girdiğim için artık bu konularda biraz daha olgun düşünebiliyorum. O yüzden buradan Ağırsağlam'a söylemek istediğim bir şey var.
Ağırsağlam, senin bu olanlarda bir suçun olmadığını biliyorum. Sen sadece güzel içerikler yapan, vücut geliştirme camiasına güzel şeyler katan bir ekipsin. Sizden çok şey öğrendim. Bilimsel araştırmalara dayanan bilgiler veriyorsunuz ancak bunların hepsini yaparken unuttuğunuz bir şey var. Ben ve benim gibi spor da 18 yaşında olan, 17 yaşında olan, 16 yaşında olan ve belki de 15 yaşında olup da vücut geliştirme aşkı ile seni izleyen sayısız genç var. Bizler genç arkadaşlar olarak kanımız çok hızlı akar. Kendi sağlığımızın değerini bilmeyiz ve her zaman için risk almayı severiz. Ne yaptığımızı bile bilmiyoruz. Sen bu şekilde kanı deli gibi akan gençlere deadlift yapın, squat yapın ve işte elinize ağır bir şey alıp bekleyin trapez geliştirin demeni artık mantıklı bulmuyorum. Bana kalırsa videoların da 18 yaş altı arkadaşlara deadlift ve squat önermemelisin.
Tüm bu olanlar ardından beni en çok üzen konu ne biliyor musunuz? Pilot olma hayalim... Sakatlanmasaydım yakın zamanda üniversite de pilotaj okumak için yurt dışına çıkacaktım. Abim arkamdaydı. Tüm pilotaj masraflarını karşılayacaktı ve bende küçüklükten beri kurduğum pilotluk hayaline ulaşacaktım. Ancak artık kendimi sakatladığım için pilot olabilir miyim, muamma. Yemin ediyorum spora başladığım güne lanet ediyorum. Keşke annemin lafını dinleseydim. Hem büyüdükten sonra spora başlasaydım belki olgun düşünürdüm ve sporu daha çok hafif çalışarak, tehlikeli hareketlere girmeden sağlığım için yapardım. Kim bilir...