T-bone Steak genelde porsiyonu 25 YTL'den satılıyor, ancak maalesef o et adı üzerinde, t şeklinde kemik barındıran bir biftek türü ve ağırlığının önemli bir bölümü kemikten geliyor.
Yani o yemekte, löp et en fazla 250-300 gramdır, kafaya takılacak bir miktar değil.
Amerika'daki t-bone steakleri anlata anlata bitiremiyorlar, ama canım memleketimde nerde öyle porsiyonlar...
35 gram protein olayına bende kesinlikle katılmıyorum.
Ha şu olur, 2 - 2.5 saatte bir yemek yiyebilirsin, vücuduna sürekli bir protein akışı sağlayabilirsin, o zaman harika 35 gram, ancak çoğumuz için bu bir hayal.
O yüzden katabolik olmamak için zaman zaman 45 gramda alınabilir bence, çoğumuz için ara öğünde muz ile süt içmek bile başarıdır, bu şekilde 10 gram civarı protein alınıyor, ana öğünde ve özellikle idman sonrası 45-50 gram protein alınabilir bence.
Birde 35 gram protein kime göre?
1.90'lık bir adam ile 1.70'lik ince yapılı bir adamı kıyaslayın, hangisi için geçerli bu rakam...
Son olarak, bence bu da protein tüketme yasasına aykırı bir kanıt olsun.
Gördüğüm en güçlü ve doğal yapısı kaslı insanlardan birisi, askerlik arkadaşım, hiç ete düşkün değildi, bana da kızardı, Karaşan boşver proteini falan, hareket et, vücut besinlerden alacağını alır derdi.
Valla fiziğine bakıldığında, teorik bilgiyi yalanlayan, harika, kaslı bir yapısı vardı...
Demek ki aslında tam bir kural yok, kimi insanlar hiç proteine önem vermeden, 80 gram protein tüketerek bile çok kaslı olabiliyor.
Tabii genel kural sağlam idman yapıldığında yüksek protein almak, bunu inkar edecek değilim.