vucut geliştirme ve süt

  • Konuyu başlatan Konuyu başlatan saydam
  • Başlangıç Tarihi Başlangıç Tarihi
Sütün gh'yi olumsuz etkilediğine dair herhangi birşey bulamadım. Kalsiyumlu gıdalarında, ama araştırmaya devam...
 
TAM(EKSİKSİZ) SÜT PROTEİNİ :

Süt proteini kalsiyum,fosfor,sodyum,potasyum,vitamin A ,thiamine ,riboflavin ,nicotinic asid ve B12 vitamini gibi vejateryan gıdalarda eksik olan maddelerce zengindir .
‘’Tam süt proteini’’ özel ,yüksek moleküler ağırlıklı membran ayırma yöntemi yardımı ile kaymağı alınmış sütte bulunan konsantre kazein ve süt whey’inin izole edilmesiyle ; bunların bütün bir inek sütünde doğal olarak bulunan diğer bileşenlerden ayrılmalarıyla oluşur . İşlenmeleri sürecinde PH değişimi olmadığı ya da aşırı ısıdan faydalanılmadığı sürece , kalan diğer protein kaynaklarında sınırlı olan , içerdiği biyolojik aktif proteinleri yüzdesinin çoğunu yitirmez .Çalışmalar whey ve kazeinde bulunan biyolojik aktif proteinlerin dünya çapında oran olarak kardiyovasküler hastalıklarda payı olan iki önemli risk faktörünü azalttığını gösteriyor : hipertansiyon ve dyslipidemia .
Ben süt proteininin büyük savunucularından biriyim çünkü whey ve kazeinin her ikisini birden içeriyor . Süt proteininin kazein ve whey proteininin mükemmel bir karışımı olmasından ötürü her iki proteinin de getirisini en iyi şekilde sağlar , mükemmel sonuç getirirler .

Bu bileşim(kazein ve whey bileşimi) önemli biyoaktif protein oranına sahip olması yanında ek olarak protein sentezini hızlandıran(whey'den kaynaklanıyor) ve katabolik faaliyeti minimize eden(kazeinden kaynaklanıyor), hızlı ve zamana yayılmış protein aktivitesine sahiptir .

(alıntıdır)
 
çok fazla süt içtim mi de karnım şişiyor sanki gaz yapıyor arkaadaşlr yaduh
o yüzden günde 500ml den fazlası şahsen bana fazla geliyor:(
 
Ilginizi baska bir noktaya cekmek istiyorum ben. Simdi, biliyorsunuz dogada hic bir hayvan belli bir yastan sonra sut icmez. Ot yer, et yer ama sut icmez. Sizce de bu sute fazla abanmanin belli bir yastan sonra dogamizda olmayabilecegini isaret etmiyor mu?

Arti sut laktazsiz yagsiz bile olsa bana gaz yapiyor. Onun icin ben soya sutune gectim. Yulaf ezmesi ile super oluyor. Ustelik hic gaz da yapmiyor. Turkiye de soya sutu satiyorlar mi bilemiyorum, hic markete gidip almadim ama kesin vardir.
 
Ilginizi baska bir noktaya cekmek istiyorum ben. Simdi, biliyorsunuz dogada hic bir hayvan belli bir yastan sonra sut icmez. Ot yer, et yer ama sut icmez. Sizce de bu sute fazla abanmanin belli bir yastan sonra dogamizda olmayabilecegini isaret etmiyor mu?

etmiyor..
hayvanlar ve insanlar her konuda eşleştirilemezler..
 
Doğada ki hayvanları bilmiyorum lakin insanlarda şöyle bir fark oluyor.Bilirsiniz ki besinlerin kimyasal sindiğimi için özel enzimler salgılanır.Karbonhidratlar için pityalin , proteinler için pepsindir.Bebek belirli bir yaşa gelene dek ( 6 ay diye hatırlıyorum ama yanlış hatırlıyor olabilirim ) sütü sindirim enzimi rennin dir.Belirli bir yaştan sonra mide hücreleri tarafından rennin salgılanması biter ve sütün kimyasal sindirim işlemini pepsin devir alır.Bebeklerle yetişkin insan arasında ki sindirim farkı sütte budur.Belki bu nedenle süt bazı insanlarda rahatsızlık yaratmaktadır.

Süt içimi genellikle kalsiyum ihtiyacı için önerilir.Lakin sütteki kalsiyumun sadece yüzde 25 i emilebilmektedir ki bu da onu en iyi kalsiyum kaynağı olmaktan çıkarır.

Süt ile yulaf deniliyor.Lakin dengesiz bir beslenme şeklidir ve besinlerin içerikleri tam olarak emilemez.Zira yulaf kompleks karbonhidrattır süt ise protein.Karbonhidratın kimyasal emilimi için ağızda salgılanan pityalin , mideye indiği zaman sütün sindirilmesi için salgılanan pepsin tarafından nötrlenir. Zira pityalin alkalik pepsin ise asidik dir.Dolayısı ile özellikle midesi hassas insanlarda protein ve karbonhidratların karışması , sindirim zorluğuna , mide ve bağırsakta şişkinliğe ve gaza neden olur.Yulaftan en iyi verimi , su veya meyvelerle tüketerek elde edebilirsiniz.
 
Doğada ki hayvanları bilmiyorum lakin insanlarda şöyle bir fark oluyor.Bilirsiniz ki besinlerin kimyasal sindiğimi için özel enzimler salgılanır.Karbonhidratlar için pityalin , proteinler için pepsindir.Bebek belirli bir yaşa gelene dek ( 6 ay diye hatırlıyorum ama yanlış hatırlıyor olabilirim ) sütü sindirim enzimi rennin dir.Belirli bir yaştan sonra mide hücreleri tarafından rennin salgılanması biter ve sütün kimyasal sindirim işlemini pepsin devir alır.Bebeklerle yetişkin insan arasında ki sindirim farkı sütte budur.Belki bu nedenle süt bazı insanlarda rahatsızlık yaratmaktadır.

Süt içimi genellikle kalsiyum ihtiyacı için önerilir.Lakin sütteki kalsiyumun sadece yüzde 25 i emilebilmektedir ki bu da onu en iyi kalsiyum kaynağı olmaktan çıkarır.

Süt ile yulaf deniliyor.Lakin dengesiz bir beslenme şeklidir ve besinlerin içerikleri tam olarak emilemez.Zira yulaf kompleks karbonhidrattır süt ise protein.Karbonhidratın kimyasal emilimi için ağızda salgılanan pityalin , mideye indiği zaman sütün sindirilmesi için salgılanan pepsin tarafından nötrlenir. Zira pityalin alkalik pepsin ise asidik dir.Dolayısı ile özellikle midesi hassas insanlarda protein ve karbonhidratların karışması , sindirim zorluğuna , mide ve bağırsakta şişkinliğe ve gaza neden olur.Yulaftan en iyi verimi , su veya meyvelerle tüketerek elde edebilirsiniz.
Bu durum ayni alinan tum karbonhidrat ve proteinler icin gecerli o zaman. Yani onerdigin sey bir ogunde sadece karbonhidrat veya protein almak mi?
 
Arkadaşlar, süt ile ilgili genel bir başlık bulamadığım için (aradım) mesajımı buraya yazıyorum.

Sürekli tartışılan "pastörize süt iyi midir, kötü müdür" sorusuna en güzel cevaplardan biri olacak bir araştırma okudum.

http://rapidshare.com/files/235268890/3FoodsInFridge_new.pdf

Buradan indirip siz de okuyabilirsiniz.

İçinde pastörize sütle ilgili 30 yıl süren bir deney var.

Herşeyi açıklıyor gerçekten.

Aslında dosya obezite ve uzak durulması gereken yiyecekler hakkında.

Hepsini okumakta fayda var; ama zamanınız yoksa en azından sütle ilgili kısmını okuyun.

Emin olmayan herkes mutlaka okuduktan sonra bir cevaba varacaktır.

Hiçbir yorum yapmıyorum sonuçla ilgili ki okuyup kendiniz göresiniz :)

İyi günler.
 
Sutun Body camiasinda populerligini kaybetme sebebi icindeki LACTOSE'dan dolayi, yani sut sekeri. Bu madde hem sindirim sisteminde bozukluklara yol aciyor hemde vucutta su tutturuyor.
Diette ictigimiz sutlerin sadece fat free 0% yag olmasi yeterli degil, lactose suz sut olmasi lazim. Amerikada 0% yag 0% lactose sutler bodyciler arasinda cog ragbet goruyor ama maalesef bu sekilde uretilmis sutler heniz bizde yok.


vardı ama artık yok diyelim
 
Bi hafta önce sütün zararları hakkında bir sürü yazı okumuştum ama burda yararlı deniyor ve içilmesi önerilmiş.
 

Süt Âyeti

Sağmal hayvanlarda da sizin için bir ibret vardır Onların karınlarında kan ve dışkı arasından çıkan ve içenlerin boğazından kolaylıkla geçen halis bir sütle sizi besleriz
Nahl Sûresi, 16:66


SÜT MUCİZESİ, kâinat kitabının en hayret verici âyetlerinden biridir Fakat bu mucize o kadar doğal bir şekilde cereyan eder ve bu besin öylesine zahmetsizce ele geçer ki, biz pek seyrek olarak durup da onun üzerinde düşünmek ihtiyacını duyarız Oysa en büyük mucizeler, en ziyade doğal görünen hadiseler arasında yatar Kur’ân, birçok âyetinde olduğu gibi, yine bu âyetinde de bizim ibret nazarlarımızı, çevremizdeki bu doğallıklara çeviriyor

Süt, çayırlarda yatan tonlarca besini bizim hoşlanacağımız ve yararlanabileceğimiz bir şekle çevirmek için, Yüce Yaratanın icad ettiği, taklidi mümkün olmayan bir mucizedir

O, bize ikram edeceği bu harika besini ottan ve sudan yaratır Fakat bu ot ve su ile, önce, bu işte istihdam ettiği hayvanları rızıklandırır Böylece, kereminin eserini, bu mucizenin bütün aşamalarında ayrı ayrı gösterir

Gün boyu çayırlarda dolaşıp da Rabbinin rahmet hazinelerinden nasibini toplamış bir sağmal hayvanın bedeninde bundan sonra olup bitenlerin her aşaması da birer mucizedir Otlama, çiğneme, yeme, geviş getirme gibi görünen işlemlerden başka, midede—yahut midenin bölümlerinde—cereyan eden işlemlerde ayıklamalar yapılır, asitler salgılanır, besinler en küçük parçalarına ayrılır

Damarlarda yolculuğa çıkabilecek en küçük enerji paketleri halinde düzenlenen bu besinler, daha sonra, bağırsaklardan kana karışır; kalan artık maddeler ise dışkı olarak bedenden atılmak üzere, bağırsaklardaki yolculuğuna devam eder

Kan ise, bu besin paketlerini vücudun her tarafına taşır Hayvanın memelerindeki süt bezleri, kanın taşıdığı bu paketlerden gerekli olan maddeleri, gerekli miktarlarda alır, işler ve süte çevirir

Böylece, hammaddesi ot, yan ürünleri ise kan ve dışkı gibi iki necasetten ibaret olan bir besin ortaya çıkar

Bu besin, kalsiyum, D vitamini, protein, fosfor ve B vitaminleriyle öylesine zengin bir içeriğe sahiptir ki, “Acaba bu içecek mi, yoksa yiyecek midir?” sorusu bile pek çoklarının aklına gelir Belki de onu, “bir sofra dolusu nimeti birkaç yudumla insana sunan ve onu çiğneme zahmetine sokmaksızın kolayca boğazdan akıp geçen, özlü, halis, konsantre bir içecek” olarak tanımlamak en doğrusudur Zaten âyet de “içenlerin boğazından kolayca geçen halis bir süt” tanımıyla onun bu özelliklerine dikkatlerimizi çekmektedir

Rabbinin emriyle bize sütünü sunan bir inek, hemen hemen bütün gününü bu iş için çalışarak harcar Fakat kerem sahibi Rabbi, bu işi onun için de yiyip içmekten ibaret bir ikrama dönüştürmüştür Onun yemek ve geviş getirmek için bir gün boyunca kırk bin defa işleyen çeneleri, sürekli işleyen bir değirmen taşı gibidir Günlük süt üretimi ise 15-20, hattâ 30 litreye kadar çıkabilir Herbir litre süt ise 500 litre kanın memelerden geçmesi demektir ki, bu hesapla, ineğin bir günlük ürününü için ortalama 7,5 ton kanın memelere girip çıkmış olması gerekir

Âyetin önümüze serdiği bu ibret tablosunda dikkat çeken birşey daha var:

Kur’ân’ın indiği dönemde, sütü kan ve dışkı ortasından çıkan bir içecek şeklinde tanımlamak hiç kimsenin aklına gelemezdi Zira, dolaşım sistemini, böyle bir bilgiye erişmemizi mümkün kılacak şekilde tanımak için, insanlığın on asır daha beklemesi gerekecekti Açıkça görülüyor ki, Kur’ân, bu âyetinde de bütün çağlara birden hitap ediyor

Ve bütün çağlara birden aynı açıklıkla gösteriyor ki, tıpkı Kur’ân’ın âyetleri gibi, kâinat kitabının şu “süt” denen âyeti de, taklit edilmesi mümkün olmayan bir mucizedirVe bu mucizenin başı ile sonu arasında, hiçbir sebebin dolduramayacağı kadar büyük bir mesafe vardır Otla başlayan, kan ile dışkı arasından geçen ve besinlerin en halis ve en tatlısıyla sonuçlanan böyle ibretli bir hadisenin üzerinde, ancak Yer ve Gökler Rabbinin kudsî isimleri okunur, Onun nimeti görülür, Onun ikramı seyredilir

Ümit Şimşek
 
çok güzel bir paylaşım olmuş emeğine sağlık hocam , sütün yaşı yoktur :):)

Mesajınız otomatık olarak birleştirilmiştir---------- mesajın eklendiği saat 14:12 ---------- ilk mesajın gönderildiği saat 14:04 ----------

Bi hafta önce sütün zararları hakkında bir sürü yazı okumuştum ama burda yararlı deniyor ve içilmesi önerilmiş.

yanlış okumussun en azından günde 2 bardak sütün hiç bir zararı olucagını dusunmuyorum ki kendimi bildim bileli içerim herhangi bir zararını görmedim :)
 
çok güzel bir paylaşım olmuş emeğine sağlık hocam , sütün yaşı yoktur :):)

Mesajınız otomatık olarak birleştirilmiştir---------- mesajın eklendiği saat 14:12 ---------- ilk mesajın gönderildiği saat 14:04 ----------



yanlış okumussun en azından günde 2 bardak sütün hiç bir zararı olucagını dusunmuyorum ki kendimi bildim bileli içerim herhangi bir zararını görmedim :)

ben burdan okudum okuma yazman var çok şükür :D sende bi oku bence.

https://www.bodyforumtr.com/vbforum/prof-sara-o-lu-s-t46656.html
 
Back
Yukarı