muscled_girl
Üye
Mükemmelaction arayan hatunlarda var, onlar six pack, adonis, omuz genişliğine, göğüse, parçalanmış bir sırt, düzgün bir ses tonuna ve aksana hayran oluyorlar
![]()

Mükemmelaction arayan hatunlarda var, onlar six pack, adonis, omuz genişliğine, göğüse, parçalanmış bir sırt, düzgün bir ses tonuna ve aksana hayran oluyorlar
![]()
Gözler bahsedildiği gibi önemli bir noktadır diye düşünüyorum.
Yeri geliyor o gözler herşeyi anlatabiliyor.
Aslında düşünüldüğünde çok enteresan bir durum.
Bakılan o gözler öyle (büyüleyici) bir enerji saçıyor ki, insanın donup kalmasına, içinde tarifi zor bir duyguya, kalp atışlarında hızlanmaya vs. neden olabiliyor.
Ama üstüne basa basa söylüyorum ki bunun tek sebebi gözler değildir.
Çakmak çakmak, pırıl pırıl gözleri olan birçok insan vardır.
Ama sadece onun gözleri sende bu duyguları uyandırır.
Sadece onun gözlerine saatlerce sıkılmadan bakılabilir.
Sadece onun bakışıyla, onun gülümsemesiyle tıpkı kurumaya yüz tutmuş bir çiçeğin suyla buluşmasi gibi hayata sımsıkı bağlanılır.
Bir efsane vardı.
Tam olarak hatırlayamadım ama hatırladığım kadarıyla aktarayım sizlere.
Eski zamanlarda fakir bir genç varmış.
Bir de güzeller güzeli bir kız varmış.
Bu kız da kralın biricik kızıymış.
Birgün bu fakir genç ile kralın kızı tesadüfen birbirlerini görürler ve kalpleri bir başka atmaya başlar.
Kralın kızı, babasının bu duruma olumlu bakmayacağını bildiği için fakir gençle gizli gizli buluşmaya başlar.
Buluştukları birgünde kralın adamlarından biri bunları görür ve hemen fakir genci yakalamaya çalışır.
Ancak fakir genç yüzünü göstermeden kaçmayı başarır.
Bu durum hemen krala bildirilir.
Kral ısrarla kızına bu gencin kim olduğunu sorsa da cevap alamaz.
Bunun üzerine kral şehirdeki tüm gençlerin toplanması için haber salar.
Böylece o kişiyi bulup, hem onu hem de kızını cezalandıracaktır.
Fakir genç bu durumu kralın kızından öğrenir.
Ertesi gün tüm gençler toplanır.
Herkes sarayın bahçesinde çaresizce beklemektedir.
Kral, kızından sırayla tüm gençlerin gözlerinin içine bakmasını ister.
Çünkü sevdiğinin gözlerine bakmak bambaşkadır.
Böylece kral bu gencin kim olduğunu bulabilecektir.
Kız bu durumu anlayınca çok korkar.
Endişeyle gençlerin gözlerine bakmaya başlar.
Sıra bizim fakir gence gelir.
Kızın endişesi daha da artar ama yapacak bir şey yoktur.
Kız fakir gencin gözlerinin içine bakar.
Ama o da ne?
Fakir gencin gözlerinde hiçbir değişiklik yok.
Sanki kralın kızını ilk defa görüyormuş gibi.
Aranılan kişi bulunamadığı için kral gençlerin hepsini salar ve kızını da affeder.
Ertesi gün kralın kızı büyük bir şaşkınlıkla fakir gencin yanına koşar ve ona merakla sorar.
Meğer fakir genç, sevdiğinin gözlerine ve sevdiğinin acı çekmesine dayanamayacağı için gözlerini dağlamıştır...
Gerçek Sevgi Bu, Tıpkı Notebook filmindeki hikaye gibi . . .
Sadece sevmek ve kendini ona adamak . . .
Çabalamak !!!
FEDAKARLIK; bir ömür . . . Nice kadınlar var, erkeklerine bir ömür feda etmiş
Nice adamlar var, sevdiğine bir ömür sahip çıkmış
Yeter ki inansın onun da seni "sevdiğine"
pes etmek olmaz o saat. . .
Kim için olduğu da önemli tabii, değecek bir insan olmalı
Güzel Hikaye . . . Çok Güzel !
Nice Gerçek Sevgi-li'lere ...
Paragrafı bir daha okumanı umuyorum:
"Dur, hemen inanma. Başta kendini kurtarmak için de gözlerini dağlamış olabilir. Hem sevgiliye kendini adamak da nedir? Kurbanlık koyun gibi. Sevgiliye değil de sevgiye kendini adamak desek daha hoş olur. Ancak diğerini seçmek için ot gibi bir durumdayken tek çıkışın sevgili olması durumunda rastlanır. Ayrıca öyle bir durumu kabul eden varsa da karşısındakine de kendine de yazık eder."
Görüldüğü üzere ot gibi bir durumdayken tek çıkışın sevgili olmasına da karşı olduğumu görüyorsundur."Sen" diye başlayıp ikinci şahıs ekiyle biten cümleler kullanmışsın da buna bir açıklık getiriyim istedim.
![]()