Neden Bodybuilding yapıyorsunuz???

neden vücüt-geliştirmeyi seçtin???


  • Total voters
    2.995
Dış görünüş ilk intibada olduğu kadar iletişim geliştikçe de önemini
şiddetle koruyor. İnsanlar istedikleri kadar iç güzelliğe önem verdiklerini söyleyip
dursunlar. Bence öyle sanıyorlar!

Tanıdık gelecek bir hikayem var.
Ortaokul ve lisenin başlarında sumo kadrosunun ilk üçünde, bütün dersleri 5, hobisi olmayan, her hafta sadece kendini korumak adına ortalama iki kişiyi döven, bir kız yanından geçse rüzgarından kalp atışları hızlanacak bir
adamdım. Tablo çok vahimdi. Şınavla, mekikle, tek öğünlerle geçen günlerin
ardınan şansıma iyi bir boy atınca resmen hayatım değişti.
Konuşan aynı kişi, aynı tavırlar, aynı cümleler ama çevremde farklı şeyler
oluyordu. Bir kere artık ağzımdan çıkanı dinleyenlerim vardı. Dostlarım, kız
arkadaşlarım olmaya başladı. (Bu tür şeylerin yokluğunu bildiğim için
şişman olmasına rağmen kendisiyle barışık, sosyal insanlara hala hayranım.) Aslında mevcut fiziğim bütün dertlerimi çözmeye yetmişti.
Çevrem değiştiği gibi ben de değiştim. Ne yazık ki kendimle barışamadım ve kendime güvenim arttıkça daha fazlasını istedim.

Vücut geliştirmeye başlamamın ilk nedeni bu oldu. 2 ay yapıp 3 ay ara
vermelerle, antremandan sonra bir saat bir şey yemeyin öğütleriyle, o
öğünleri de yarım ekmek tavuk dönerle geçire geçire aylar geçti. Haliyle
hiçbir şey olmuyordu. Olmadıkça hırslandım. Bu sefer sabırsızlandım.
Karbonhidratı, yağı sıfıra indirip zayıflamaya çalıştım olmadı, tavan
yaptırdım kaslanamadım. Olmadıkça hırslandım, okudum, denedim, yanıldım,
devam ettim. Hala arkadaşlarım öküz gibi oldun ama üçgen yok, estetik yok
diyorlar. Piskopatsın, o kadar yumurta mı yenir diyorlar. Umursamıyorum.
Gölge etmesinler yeter.

Yalnız farkettim ki zaman geçtikçe vücut çalışma nedenlerim değişmiş. Şu an
çok hırslı değilim. Hala ulaşılmaz olduğunu bildiğim mükemmel akıl ve vücut
hayalini kuruyorum ama en çok zevk aldığım için yapıyorum. Arada boks,
amerikan futbolu, paraşüt yaptım, motor aldım gezdim tozdum çeşit çeşit şey yaptım lakin şu bench pressi 5kg daha arttırıp kendimi aşmanın tadını hiçbir şeyde alamadım arkadaş. Bu sporu yapmayı akıllıca bulmuyorum. Askere gittim geldim 80kg bench zor yapıyorum. Göbek olmuş 103cm. Tekrar baştan başlıyorum ama umurumda değil. Sağlığım izin verdiği müddetçe yapmaya devam edeceğim. Bu sporu yapmayı akıllıca bulmuyorum çünkü hayattaki en değerli şey zaman ve zamanı sadece antremanla kısıtlamıyor. Dilediğimce en güzel yemekleri, tatlıları yiyemiyorum, doya doya sarhoş olmuyorum vs. Kazandığım güç, ismin duyulunca kapıları açacak, ailenin geleceğine güvenle bakmasını sağlayacak gücün yanında değersiz kalıyor.

Eforu, konsantrasyonu, zamanı ve parayı bunlara vermek daha mantıklı iken demir yığınlarını kaldırmaya gidiyorum. Halden anca body building yapan biri anlar. Başkasına anlatamazsın.
 
Body building zevk işi artist olmaya gidenlerin zaten 1 yaz dönemi durur vücudu sonra eski formunda durmaz şekil yapa artistlerinde tekrar yapmaya hevesi kalmaz zaten hep bizim yaşıtlarımız artist olmak istiyor açıkçası söyliyim 30-40 yaşında olsam bende şekle önem vermem direk hacime girerim o yaştan sonra şekil yapsan nolur yapmasan nolur giderim güçlenirim sonrada şeklimi koyar yarışmalara girerdim moruk :)
 
Bütün seçeneklerin hepsi aynı kapıya çıkmakta sanırım. Kendimizi kimi konularda daha şanslı adletmek adına yapıyoruz. İster cevap sağlık olsun, ister sportif başarı ya da karşı cins için olsun. Lakin şıklarda yoktu ama olsaydı cevabım spor yaparken duyduğum mutluluğa verirdim. Çünkü o an cidden mutlu oluyorum ve o anı yaşıyorum. Antrenman kaçırmaksızın bu sporu severek yapıyorum ve kolay kolay antrenman kaçırmama rağmen kaçırdığımda o anın yerine koyduğum şeye bağlı olarak ya umursamıyorum ya da keşke diyorum. Beni hem kendisi mutlu ediyor hem de daha da mutlu olabileceğim alanlara yönelik artı katkı sağlıyor. Amaç fayda yönünü almaksa cevabım budur. Bir de spora karşı bir ego savaşı da gelişiyor: Kimi için bu güç olabiliyor, kimi için ölçü ya da başka bir şey olabiliyor. Bu bağımlılığı umarım herkes beklentisi pozitif amaçları hayatına çevirip yaşayabiliyordur.
 
bana güzel ve estetik gelir özenirim aşırı kasları patlatacak kadar olmasa da biçimli bir vucuda sahip olmak isterim bununla beraber tabiki sağlıklı olmak da önemli.
 
ben ne düşürnüyorum biliyormusunuz belki biraz fantastik gelebilir ama bu benim için böyle, antremandayken o ağırlıkları kaldırmıyorumya aslında kaldırdığım tek şey onlar değil...hayattaki ağırlıklarımı da kaldırıyorum,kaldırıyorum ve atıyorum...o antreman esnasında alnımda boncuk boncuk terler oluşurken kafamdaki bütün olumsuzlukları siliyorum ,yerlerini güzellikler alıyor, ve bütün acılar diniyor,bir nevi terapi bir nevi deşarj.
saygılarımla
 
Antrenman esnasında yaşadığımı hissediyorum.. bittiğinde ise, yeniden doğuyorum.
Tek neden bu.

Bu sadece spor değil benim için, bu bir kultür, felsefe ve yaşam tarzı.
 
Egolarımı tatmin etmek için ayrıca sadistim bu bana büyük bir haz ve ilham veriyor antrenman esnasında.
 
Başarıya Giden yolda çekilen çile Kutsaldır.. Bu Sporun Görünen Fiziksel etkileri dışında ruhsal etkileride vardır. Hareketlerinizi düzenler , sakin ve hayata daha sağlam adımlar atmanızı sağlar kısaca özgüven.. belki Vücut gelişimi kendini güvende hissetmeni sağlayabilir ama ister istemez sadece ortam veya karı kız ayakları için yaptığın bu spor seni psikolojik olarak olumlu etkiler. Bu Sporu Bana kattığı tüm olumlu etkileri için Yapıyorum ayrıca kendimle olmayı seviyorum...
 
çeçene layık derken bizim çeçenistanlı kadeşlerimiz mi ?
110-120 sene yaşamak mı ?
çınar gibi ayakta ölmek mi ?


(:) ) biraz açarmısın :)

Günaydın,

Tabii açarım; imzanda Şeyh Şamil'gillerdeniz yazıyor, senin Çeçen ya da Çerkez olduğunu düşünmüştüm; yanılmış mıyım ? Ben Çeçen asıllıyım; yalnış anlama, onun için ilgimi çekti

Kuzey Kafkasya İnsanı gerek genetik yapısından gerekse beslenme tarzından dolayı oldukça uzun ve de sağlıklı yaşar

Tıpkı Bir Çınar Gibi . . .

Kefir'in de etkisi çok büyük
 
İki kökenimde oğuz boyundan ancak çeçenleri çerkesleri ve insanları çok severim . İmza m Turan Bizim Ülkümüz Adında bir parçadan ufak bir kesit.

saygılar...
 
Ben ilk başta bu spora başlarken çok zayıftım çocukluğumdan beri hep zayıflığım ile ilgili konuşurdu insanlar zamanla bende bu durumdan hayıflanmaya başladım ve büyük ihitmal bu hayırflanmamın sebebide çevremdeki insanların sürekli olarak bana çok zayıfsın demeleriydi.(20 yaşında 1,91 boya 64 kiloydum) Bu durumdan psikolojik olarak bende etkilendim özgüvenim bir anlamda zedelendi. Düzenli olarak basket oynadım. Deli gibi yemek yedim ama genede kilo alamadım. Vücut Geliştirme sürekli olarak aklımın köşesinde olan bir Spordu ama Okul,iş vb. nedenlerden ötürü 22 yaşına kadar yapmak kısmet olmadı. 22 yaşında başladım Vücut Geliştirme sporuna tabi Vücut Geliştirme değil Fitness ile başladım. Benimde bu spora başlamamdaki ilk amacım kilo almaktı ve kilo almak istememdeki sebebte tabi ki kızlara hoş görünme isteğimdi. Şu anda 25 yaşındayım. 3 yıldan beride bu sporu düzenli olarak yapmaktayım. Bu spor sayesinde nerdeyse herşeyim değişti. Düşünce tarzım insanlarla olan iletişimim hayata bakış açım. Herşeyim gelişti 3-4 sene önce aldığım kıyafetlere şimdi bakıyorum ben bunları nasıl almışım diyorum neyi gizlemeye çalışıyomuşum veya bu kadar karamsarmıymışım diyorum. Şu anda kendimi karşı cinse karşı olsun insanlara karşı olsun bakış açısı olsun ve hatta zeka yönünden olsun 3 yıl öncesine göre gelişmiş hissediyorum ve bunların çoğunu bu spora borçluyum belki bu zaman içerisinde yaşça büyümemin ve tecrübe kazanmamında katkısı olmuş olabilir ama öyle hissediyorum ki çoğunu bu spora borçluyum.
 
Son düzenleme:
Back
Yukarı