yioktay
Üye
Dış görünüş ilk intibada olduğu kadar iletişim geliştikçe de önemini
şiddetle koruyor. İnsanlar istedikleri kadar iç güzelliğe önem verdiklerini söyleyip
dursunlar. Bence öyle sanıyorlar!
Tanıdık gelecek bir hikayem var.
Ortaokul ve lisenin başlarında sumo kadrosunun ilk üçünde, bütün dersleri 5, hobisi olmayan, her hafta sadece kendini korumak adına ortalama iki kişiyi döven, bir kız yanından geçse rüzgarından kalp atışları hızlanacak bir
adamdım. Tablo çok vahimdi. Şınavla, mekikle, tek öğünlerle geçen günlerin
ardınan şansıma iyi bir boy atınca resmen hayatım değişti.
Konuşan aynı kişi, aynı tavırlar, aynı cümleler ama çevremde farklı şeyler
oluyordu. Bir kere artık ağzımdan çıkanı dinleyenlerim vardı. Dostlarım, kız
arkadaşlarım olmaya başladı. (Bu tür şeylerin yokluğunu bildiğim için
şişman olmasına rağmen kendisiyle barışık, sosyal insanlara hala hayranım.) Aslında mevcut fiziğim bütün dertlerimi çözmeye yetmişti.
Çevrem değiştiği gibi ben de değiştim. Ne yazık ki kendimle barışamadım ve kendime güvenim arttıkça daha fazlasını istedim.
Vücut geliştirmeye başlamamın ilk nedeni bu oldu. 2 ay yapıp 3 ay ara
vermelerle, antremandan sonra bir saat bir şey yemeyin öğütleriyle, o
öğünleri de yarım ekmek tavuk dönerle geçire geçire aylar geçti. Haliyle
hiçbir şey olmuyordu. Olmadıkça hırslandım. Bu sefer sabırsızlandım.
Karbonhidratı, yağı sıfıra indirip zayıflamaya çalıştım olmadı, tavan
yaptırdım kaslanamadım. Olmadıkça hırslandım, okudum, denedim, yanıldım,
devam ettim. Hala arkadaşlarım öküz gibi oldun ama üçgen yok, estetik yok
diyorlar. Piskopatsın, o kadar yumurta mı yenir diyorlar. Umursamıyorum.
Gölge etmesinler yeter.
Yalnız farkettim ki zaman geçtikçe vücut çalışma nedenlerim değişmiş. Şu an
çok hırslı değilim. Hala ulaşılmaz olduğunu bildiğim mükemmel akıl ve vücut
hayalini kuruyorum ama en çok zevk aldığım için yapıyorum. Arada boks,
amerikan futbolu, paraşüt yaptım, motor aldım gezdim tozdum çeşit çeşit şey yaptım lakin şu bench pressi 5kg daha arttırıp kendimi aşmanın tadını hiçbir şeyde alamadım arkadaş. Bu sporu yapmayı akıllıca bulmuyorum. Askere gittim geldim 80kg bench zor yapıyorum. Göbek olmuş 103cm. Tekrar baştan başlıyorum ama umurumda değil. Sağlığım izin verdiği müddetçe yapmaya devam edeceğim. Bu sporu yapmayı akıllıca bulmuyorum çünkü hayattaki en değerli şey zaman ve zamanı sadece antremanla kısıtlamıyor. Dilediğimce en güzel yemekleri, tatlıları yiyemiyorum, doya doya sarhoş olmuyorum vs. Kazandığım güç, ismin duyulunca kapıları açacak, ailenin geleceğine güvenle bakmasını sağlayacak gücün yanında değersiz kalıyor.
Eforu, konsantrasyonu, zamanı ve parayı bunlara vermek daha mantıklı iken demir yığınlarını kaldırmaya gidiyorum. Halden anca body building yapan biri anlar. Başkasına anlatamazsın.
şiddetle koruyor. İnsanlar istedikleri kadar iç güzelliğe önem verdiklerini söyleyip
dursunlar. Bence öyle sanıyorlar!
Tanıdık gelecek bir hikayem var.
Ortaokul ve lisenin başlarında sumo kadrosunun ilk üçünde, bütün dersleri 5, hobisi olmayan, her hafta sadece kendini korumak adına ortalama iki kişiyi döven, bir kız yanından geçse rüzgarından kalp atışları hızlanacak bir
adamdım. Tablo çok vahimdi. Şınavla, mekikle, tek öğünlerle geçen günlerin
ardınan şansıma iyi bir boy atınca resmen hayatım değişti.
Konuşan aynı kişi, aynı tavırlar, aynı cümleler ama çevremde farklı şeyler
oluyordu. Bir kere artık ağzımdan çıkanı dinleyenlerim vardı. Dostlarım, kız
arkadaşlarım olmaya başladı. (Bu tür şeylerin yokluğunu bildiğim için
şişman olmasına rağmen kendisiyle barışık, sosyal insanlara hala hayranım.) Aslında mevcut fiziğim bütün dertlerimi çözmeye yetmişti.
Çevrem değiştiği gibi ben de değiştim. Ne yazık ki kendimle barışamadım ve kendime güvenim arttıkça daha fazlasını istedim.
Vücut geliştirmeye başlamamın ilk nedeni bu oldu. 2 ay yapıp 3 ay ara
vermelerle, antremandan sonra bir saat bir şey yemeyin öğütleriyle, o
öğünleri de yarım ekmek tavuk dönerle geçire geçire aylar geçti. Haliyle
hiçbir şey olmuyordu. Olmadıkça hırslandım. Bu sefer sabırsızlandım.
Karbonhidratı, yağı sıfıra indirip zayıflamaya çalıştım olmadı, tavan
yaptırdım kaslanamadım. Olmadıkça hırslandım, okudum, denedim, yanıldım,
devam ettim. Hala arkadaşlarım öküz gibi oldun ama üçgen yok, estetik yok
diyorlar. Piskopatsın, o kadar yumurta mı yenir diyorlar. Umursamıyorum.
Gölge etmesinler yeter.
Yalnız farkettim ki zaman geçtikçe vücut çalışma nedenlerim değişmiş. Şu an
çok hırslı değilim. Hala ulaşılmaz olduğunu bildiğim mükemmel akıl ve vücut
hayalini kuruyorum ama en çok zevk aldığım için yapıyorum. Arada boks,
amerikan futbolu, paraşüt yaptım, motor aldım gezdim tozdum çeşit çeşit şey yaptım lakin şu bench pressi 5kg daha arttırıp kendimi aşmanın tadını hiçbir şeyde alamadım arkadaş. Bu sporu yapmayı akıllıca bulmuyorum. Askere gittim geldim 80kg bench zor yapıyorum. Göbek olmuş 103cm. Tekrar baştan başlıyorum ama umurumda değil. Sağlığım izin verdiği müddetçe yapmaya devam edeceğim. Bu sporu yapmayı akıllıca bulmuyorum çünkü hayattaki en değerli şey zaman ve zamanı sadece antremanla kısıtlamıyor. Dilediğimce en güzel yemekleri, tatlıları yiyemiyorum, doya doya sarhoş olmuyorum vs. Kazandığım güç, ismin duyulunca kapıları açacak, ailenin geleceğine güvenle bakmasını sağlayacak gücün yanında değersiz kalıyor.
Eforu, konsantrasyonu, zamanı ve parayı bunlara vermek daha mantıklı iken demir yığınlarını kaldırmaya gidiyorum. Halden anca body building yapan biri anlar. Başkasına anlatamazsın.